“Pazarlık konusu olmayan onur ve ölmeyen hayal”
Veysi ERKEN Dr.
“Bir hayalim var” diyenlere selam, şehitlere ve gazilere binlerce selam. Gazze’ye, Kudüs’e, Türkistan’a ve bütün Allah yolunda cihad edenlere selam, milyonlarca selam.
Şairin terennümüyle;
“İçim yine sevinçle dolup yanıyor;
Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.
Uzak
uzak ülkelerden döndüm seferden;
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;
Zafer, ümit
kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir.
Gönülleri
birleşenler ölse de bir gün,
Gök kubbede kalacaktır
seslerinden ün.
Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!” diyoruz.
Onurunu, haysiyetini, şerefini imanını pazarlık konusu yapmayanlara, hayaline sımsıkı sarılanlara selam olsun.
Merhum şehid Yahya Sinvar’ın vasiyetini yerine getirmeye çalışanlara selam olsun. O, “Silaha, pazarlık konusu olmayan onurunuza ve ölmeyen hayalinize sımsıkı sarılın. Düşman, bizi direnişi bırakmaya, davamızı sonu gelmeyen bir müzakereye dönüştürmeye zorluyor. Ancak size diyorum ki: Haklarınız üzerinde pazarlık yapmayın. Direniş sadece taşıdığımız bir silah değil, her nefeste Filistin’e olan sevgimizdir; kuşatma ve saldırıya rağmen var olma irademizdir.
Vasiyetim şudur: Şehitlerin kanına sadık kalın, bize bu dikenli yolu bırakanlar, Onlar kanlarıyla bize özgürlük yolunu açtılar, siyasetin hesaplarında ve diplomatik oyunlarda bu fedakârlıkları boşa harcamayın. Biz, öncekilerin başlattığını tamamlamak için buradayız ve ne pahasına olursa olsun bu yoldan sapmayacağız. Gazze, her zaman direnişin başkenti ve Filistin’in hiç durmadan atan kalbi olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
2017 yılında Hamas’ın Gazze’deki liderliğini devraldığımda, bu sadece bir iktidar geçişi değil, taşla başlayıp tüfekle devam eden bir direnişin sürekliliğiydi. Her gün halkımın çektiği sıkıntıları hissediyordum ve özgürlüğe doğru attığımız her adımın bir bedeli olduğunu biliyordum. Ancak size şunu söylüyorum: Teslim olmanın bedeli çok daha büyüktür. Bu yüzden toprağınıza, köklerin toprağa sımsıkı sarıldığı gibi sarılın, çünkü yaşamaya karar vermiş bir halkı hiçbir rüzgâr söküp atamaz.
Aksa Tufanı mücadelesinde, bir grup ya da hareketin lideri değildim; özgürleşmeyi hayal eden her Filistinlinin sesi oldum. Direnişin sadece bir tercih değil, bir görev olduğuna inanıyordum. Bu mücadelenin Filistin direnişinin kitabında yeni bir sayfa olmasını, hiziplerin, gurupların birleşmesini ve herkesin düşmana karşı tek bir saf oluşturarak ayakta durmasını istedim. Düşman, hiçbir zaman bir çocukla bir yaşlı arasında ya da bir taşla bir ağaç arasında ayrım yapmadı.
Bıraktığım şey ferdi bir miras değil, özgürlüğü hayal eden her Filistinli için, omzunda şehit çocuğunu taşıyan her anne için, hain bir kurşunla katledilen kızını acıyla yitiren her baba için ortak bir mirastır” diyordu.
Gönülleri “tevhid” bayrağı altında birleşenle, hiziplerini Allah için birleştirenlere, Resulullah’ın sünnetini takip ederek cihat edenlere, şehit ve gazi olanlara, merhum Yahya Sinvar’ın mirasını miras edinenlere, hayalinden vazgeçmeyenlere selam olsun.
Biliyoruz ki, “İ’layı Kelimetullah” doğrultusunda hayal kuranlar asla uyumaz, hayalinden vazgeçmez, hayal kurar, hayalini tazeler.
“Soykırım dini”nin zalimleri karşısında asla pes etmez.
İman ediyoruz ve zafer inananların olacaktır biiznillah.
İnan, uyan, diren, cihad et özgürleş.
Selam ve Sabırla… 21.10.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?