22 Ekim 2024 Salı

İktidar-ulema ilişkisi

 İktidar-ulema ilişkisi

Veysi ERKEN Dr.

“İktidar- ulema ilişkisi”nin niteliğini anlamak ve ortaya koyabilmek için “Devlet” kavramından hareket etmek gerekir diye düşünüyorum.

“Devlet”  insanların içtimaî hayatlarında başvurdukları bir teşkilatlanma biçimi ve siyasi bir organizasyon diye tanımlanabilir.

Devlet,  yöneten – yönetilen kavramlarını ihtiva eder ve iktidar yönetenlerin sahip oldukları güce denilir.

İktidar; yönetilenleri etkileme suretiyle onlara istediklerini yaptırma, onları denetleme, kontrol altında bulundurmayı tazammun eder.

Ve.

Hükümet, devlet otoritesinin işletilmesini ve iktidarını sağlayan bir araç kabul edilir.

İktidar- ulema ilişkisi veya ilişkisizliği durumu burada başlar.

Devlet denilen organizasyonun belirli ilkeleri ve kuralları vardır.

İslam devletlerinden bahsedilirken “vahyin ilkeleri/ kur’an ve sünnet” esas alınarak iktidar devrede olur. Hükümet (seçilmiş/atanmış) bu ilkelere göre iktidarını sürdürmeye çalışır, çalıştığını iddia eder ve ulema ile ilişkisini kurar.

Emevi döneminden itibaren yönetim uygulamaları buna dayandırılmaya çalışılmış veya dayandırıldığı iddia edilmiştir.

Günümüzün Türkiye’sinde devlet’in istinad ettiği ve yönetimin iktidarında kullandığı ilkeler İslami değil, meşruiyetini vahiyden ve sünnetten almıyor.

Bunun için “ulema” (İslami konularda ulema) ile iktidar arasında ilişki kurulamıyor.

Gerçekten samimi ve iyi niyetli olan Müslüman fertler seçimle işbaşına gelseler bile iktidarlarında muktedir olamıyor ve “ulema”dan görüş alamıyorlar.

“Ulema” da ( ki gerçek anlamda Türkiye’de İslamî konulara hâkim ulema olduğunu zannetmiyorum) görüş bildirmiyor, bildiremiyor, sessizlik çukurunda yaşamaya devam ediyor.

Dolayısıyla “ulema” ve “ümera” dediklerimizin ekseriyeti uyurgezer durumdadır.

Ulema herhangi bir olay veya olguya zamanında ve zemininde görüş beyan etmiyor. Ümera da kendilerine dayatılanı uyguluyor.

Olay veya olgu gerçekleştikten ve olumsuz etkileri görüldükten sonra klavye kahramanlığı yapıyorlar.

Yıllar önce yazdığım bir yazımda İki misal vermiştim.

Birincisi malum 6251 ve 6284 sayılı kanunlar.

Bilinen adlarıyla İstanbul sözleşmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele kanunu.

Her iki kanun, kanunlaşma sürecinde maalesef ulema ve ümeradan ses çıkmadı.

Biz yazarken niye yazıyorsun diyen günümüzün klavye kahramanlığı yapan dostlar (!) vardı.

İkinci misal salgınla ilgili olsun.

Malum ister laboratuar ortamında, ister tabii yolla çoğalmış olsun.

Fark etmez.

Hayatımızı alt üst bir virüsten bahsediliyor.

Teferruatına ve tafsilatına girecek değilim.

Uzatmaya gerek yok.

Mevcut durum belirsizliği beraberinde getirdi.

Belirsizlik tükenmişlik sendromu oluşturdu.

Bu duruma da geçmişte olduğu gibi “ulema” ve “ümera” sessiz.

Üç maymunu oynama hikâyesinden ilham alınmış bir sessizlik.

Ulema ve ümera sessiz.

Bu konuda tefekkür edenlere de yahu niye görüş belirtiyorsunuz mealinde akıl vermeye çalışıyorlar.”

Günümüzden de bir misal verecek olursak iktidarda olduklarını zannettiklerimiz “devlet”in temel ilkeleri durumunda kabul edilen “Anayasa”nın değiştirilmesi konusunu gündeme getirmeye çalıştığında hemen “değiştirilemez” veya “değiştirilmesi dahi teklif edilemez” maddelerden bahsedilir ve “iktidar” susturulur. Tabii ki aynı susturulmuşluk “ulema” için de geçerlidir.

Hâsılı kelam.

Türkiye’de “iktidar”-“ulema” ilişkisi varsa ki yoktur böyle sürdürülür.

“Ulema”nın ekseriyeti "Yüzleri ateşe çevrildiği gün, "Keşke Allah’a itaat etseydik, resulü dinleseydik" diyecekler. Ve ekleyecekler: "Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!" Ahzab 66-68" diyecekler.

Halk da her şeye rağmen “ulema”dan görüş talep eder “iktidar”la ilişki kurmasını ister ama hayalini kurmaz, icraatta bulunmaz.

Selam ve Sabırla… 22.10.2024

 

Not: Bu yazıyı dün bir dostumla sohbet ederken “İktidar- Ulema ilişkisi” konulu panel düzenlenecek, dinleyici olararak katılırsan iyi olur teklif üzerine yazdım. Umarım ki yapılacak panelin faydası olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?