Nankör/ Hayırsız Zihniyetliler
Veysi Erken Dr.
“Nankör zihniyet” illetine sahip olanlar, yapılanları, hayırlı işleri, yardımları ya inkâr ederler veya inkâr edemiyorlarsa küçümserler, az bulurlar ve kötülerler.
Bu tipler “kabil” ruhlu ve zihniyetlidirler.
“Jön Türk” ve devamı olan “İttihatçı” anlayışın muakkipleri( takipçileri, aynı yolun yolcuları) olan CHP zihniyetliler de aynı durumdadırlar. Nankör, yıkıcı ve dağıtıcıdırlar.
Hani bir slogan vardı ya. “Çarşı her şeye karşı.”
Evet.
CHP zihniyetinin müntesipleri “nankör”dür, yıkıcıdır ve “her hayırlı şeye karşıdır.”
Onları memnun etmek mümkün değildir.
Nankör zihniyeti izah eden bir darb-ı meseli kıymetli dostum Orhan hocam anlattı. Paylaşayım istedim.
“Ormanda yollarını kaybetmiş, aç bi ilaç kalmış olan iki arkadaşı, Ormanda olan biteni kontrol eden köy ağası bulur, durumlarını sorar.
İki arkadaş yollarını şaşırdıklarını, kaybolduklarını, aç ve susuz kaldıklarını kısaca perişanlıklarını anlatırlar.
Köy ağası iki arkadaşı atına bindirir, köyüne götürür, karınlarını doyurur, yıkanmalarını sağlar ve dinlenmeleri için imkân hazırlar.
Yola çıkmaları gerektiği zamanda da altlarına birer “at”, atlarının üzerine yol ihtiyacı olabilecek erzak ve ihtiyaç malzemelerini heybelere doldurtarak verir.
İlave olarak yolu tarif edecek bir mihmandar ile köyün çıkışına kadar yolcu eder.
Köyden ayrılan iki arkadaş kendi aralarında sohbete başlar. Biri köy ağasının ne kadar iyi bir insan olduğundan, kendilerini aç bi ilaç bırakmadığından, elinden gelen her türlü iyiliği yaptığından bahseder.
Diğeri ise “nankör”lük eder yapılanları görmez, beğenmez, küçümser, eksik görür hatta kötülemeye çalışır ve iyi bir ağa olsaydı bizlere küçük heybelerle erzak vermezdi der. O kötü biridir diye konuşur.
Ağanın iyiliğinden bahseden şahıs her ne söylerse söylesin “nankör” arkadaşını ikna edemez.
Günümüzde de CHP zihniyetliler ve iltisaklıları böyle “nankör”lerdir.
Yapılan hiçbir hayırlı işi görmezler, körlük ve kötülük beyinlerini sarmış, ahlaklarını bozmuş vaziyettedir.
İşleri güçleri her hayırlı işi yok farz etmek, yok farz edemiyorlarsa kötülemek ve küçümsemek, itibarsızlaştırmaktır.
Yönettikleri yerlerde çöp, çamur ve çukur hâkim olduğu halde yapılanları kötülemekten ve görmezlikten geri durmazlar.
İyiliği emretme ve hayırlı işlerde yarışma diye bir niyetleri yoktur. Zira İslam ile barışık değillerdir.
“Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.” (Âl-i İmrân, 3/110)” ayetini bilmezler, “Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön (cihet, hedef) vardır. Öyleyse (siz) hayırlarda yarışınız. (Çünkü siz Hakk ve hayır üzere bulunursanız) Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. (Size birlik ve dirlik nasip edecektir.) Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. Bakara-148” ayetini uygulamazlar yönlerini ve tefekkürlerini hayra yöneltmezler.
Kabil ruhlu olup işleri güçleri nankörlük ve kötülemedir.
Tıpkı heybeleri küçük gören ve yapılanları kötüleyen gibidirler.
Selam ve Sabırla… 10.10.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?