17 Ağustos 2025 Pazar

Gazzeli Kız Çocuğu: Ya Resulullah Şefaat Etme

Gazzeli Kız Çocuğu: Ya Resulullah Şefaat Etme

Veysi ERKEN Dr.

Ya Resulullah bizi aç bırakan, yardım etmeyen, susuzluğa mahkum eden, Siyonist katilleri durdurmaya çalışmayanlara şefaat etme diye dua ediyor.

Bu duaya âmin, binlerce âmin.

Ölü toprağa serpilmiş ümmet diye geçinip Gazzelilere yardım etmeyen, Siyonistlerin soykırımına sessiz kalanlara şefaat etme.

“Ayağım kan içinde. YORULDUM” diyen Gazze’li küçücük bir kız. Binlerce, onbinlerce, milyonlarca küçücük çocuktan birinin duası kabul olsun. Şefaat etme ölü ümmete.

Evet.

“Gazzeli Kız Çocuğunun Gözyaşları İzleyenler Kahretti! "YORULDUM..." diye haberleştirildi. https://www.youtube.com/watch?v=N2C8IQRUlKQ

“Ayağım kan içinde. Yoruldum” diyen mazlum ve masum çocuğu dinlerken kahroldu merhamet ve vicdan sahibi olanlar, Allah rızası için cehd ve gayret edenler.

Ya içimizdeki Siyonistler, Siyonistleşenler, İslam dininden sapanlar, münafıklaşanlar ve Kemalizim dininin müntesipliğine evirilenler.

Ya Resulullah şefaat etme.

Onlar.

Onlar.

Onlar.

Kalpleri, vicdanları, ahlaklar ve hayatları taşlaştı, içi boş kütüklere ve iki ayaklı şeytanlara dönüştü.

Merhamet ve Allah korkusu vicdanlarından çekildi. Boş kütüklere dönüştü.

Ayette “Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. Bakara-74” buyrulur.

Evirilip münafıklaşan, İslam dairesinden çıkan, Siyonistlerin emir uşağına dönüşenler çoktur.

Ya Resulullah bunlara şefaat etme.

Gazze’deki soykırım ve gözyaşının dinmesi için çaba sarf ermeyenlere şefaat etme. Ya Resulullah.

Kalbi taşlaşmış bir şekilde hayatını “yemek yeme ile tuvalet arasında” geçirenlere şefaat etme.

Ayetlerde bunlar şöyle tanımlanır.

“Münafıklar sana geldiklerinde, “Tanıklık ederiz ki sen gerçekten Allah’ın elçisisin” derler. Senin hiç kuşkusuz kendi elçisi olduğunu Allah elbette biliyor; ama Allah tanıklık eder ki münafıklar (inandık derken) kesinlikle yalan söylemektedirler. Onlar yeminlerini kalkan edinip Allah yolundan yan çizmişlerdir. Onların yaptıkları ne kadar çirkin! Şöyle ki, onlar sözde inandılar ama gerçekte inkâr ettiler; bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir; artık anlayıp kavrayamazlar.

Onlara şöyle bir baktığında dış görünüşleri sana iyi bir izlenim verir; konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Ama onlar sanki bir yere dayanmış kütükler gibidir (böyle güvendeymiş gibi görünürler). Her gürültüyü kendilerine yönelik sanırlar. Asıl düşman onlardır, onlardan korun! Allah kahretsin onları! Nasıl da haktan yüz çeviriyorlar! Onlara “Gelin, Allah’ın resulü sizin için bağışlama dilesin” dendiğinde başlarını çevirirler ve büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün. Bağışlanmaları için Allah’a dua etmişsin veya etmemişsin onlar için birdir. Allah onları asla bağışlamayacaktır. Şüphesiz Allah günaha saplananları doğruya eriştirmez. Onlar, “Resûlullah’ın yanındakilere geçimlik bir şeyler vermeyin ki etrafından dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır; ama münafıklar anlamıyorlar! Şöyle diyorlar: “Hele Medine’ye dönelim, o zaman güçlü olan zayıf olanı oradan çıkaracak!” Hâlbuki asıl güç ve izzet Allah’ındır, resulünündür, müminlerindir; fakat münafıklar bunu bilmezler! Münafikun 1-8

İslam’ı terk etmiş bu münafıklardan, Siyonistlerin kölelerinden, zalimlerin yanında saf tutanlardan, şeytanlaşmışlardan uzak durun, pislikleri size bulaşmasın.

İçimizdeki münafıkları bilmeyebiliriz Ya Resulullah. Onlara şefaat etme.

Ya Rabbulalemin Gazzeli kızın duasını kabul eyle ve sessiz kalanları da Siyonistlerle birlikte kahreyle…

Selam ve Sabırla… 17.08.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?