Kâfirlerin Dini Var mı?
Veysi ERKEN Dr.
Evet.
Kâfirlerin dini
vardır.
Bunu ben
söylemiyorum.
Müslüman olarak biz
vahye inanırız ve kâfirlerin dini olduğu Kur’an’la, vahiyle sabittir.
“De ki: "Ey Kâfirler!" "Ben sizin
kulluk ettiklerinize kulluk etmem." "Siz de benim
kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz." "Ben sizin
kulluk ettiklerinize kulluk edecek değilim." "Siz de benim
kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz." "Sizin dininiz
size, benim dinim de banadır." Kâfirûn, 1-6”
Ayetler
açık değil mi?
De
ki: "Sizin
dininiz size, benim dinim de banadır."
Evet.
“Kuşkusuz Allah katında din İslâm’dır. Kitap verilenler,
ancak kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki hak tanımazlık
yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki
Allah’ın hesabı çok çabuktur. Âl-i İmrân-19” Ayet şu şekilde tefsir
edilmektedir. “İslâmî anlayışa göre din,
kısaca kişinin yaratılış amacına uygun bir hayat sürebilmesi ve bu amacı
belirli bir disiplin içinde gerçekleştirebilmesi için kendisine yol gösteren
kurallar bütününü ifade eder.
Din bir tarafın
kutsal buyruk ve egemenliğine diğer tarafın uyum ve bağlılığına dayalı
ilişkileri düzenleyen bir kurum olmakla beraber, bu âyet-i kerîmeden, Kur’an’a göre Allah katında dinin ve
dindarlığın değer taşımasının iradî bir teslimiyet üzerine kurulu olması
şartına bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka anlatımla İslâmî telakkiye göre
din, akıl sahiplerini kendi istek ve iradeleriyle hayra ve mutluluğa
yönlendiren bir kurum, beşerin kendi seçimine dayalı fiillerini düzenleyen
ilâhî bir kanundur.
Kur’an-ı Kerîm’de
İslâm kelimesinin geçtiği ilk yer bu âyettir. İslâm’ın sözlük anlamı, “bağlanmak, itaat etmek, teslim olmak, esenlik
ve barış içinde olmak”tır.
Terim olarak İslâm “Hz. Muhammed’in din adına
bildirdiklerinin tamamını bütün varlığıyla benimsemek ve bunu ortaya koyan bir
teslimiyet içinde olmak” demektir. Hz. Peygamber’in getirdiği hak dinin adı da
İslâm’dır.
https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/%C3%82l-i%20%C4%B0mr%C3%A2n-suresi/312/19-ayet-tefsiri
İslam
dininin tanımından da anlaşılacağı üzere “kâfir”ler ve gerçeğin üstünü örtenler
vardır, dinleri ayrıdır.
Râgıb el-İsfahânî
İslâm’ı, “kalpteki inancı dille ifade edip fiillerle gereğini yerine getirmek
suretiyle Allah’a takdir ve hükmettiği her hususta boyun eğip teslimiyet
göstermek” şeklinde tarif etmiş” https://islamansiklopedisi.org.tr/islam
Vahye ve sünnete mugayir
söz ve fiiller küfür dairesindedir, ayrı bir dini ifade etmektedir.
Özetle gerçeğin
üstünü örtmeye çalışan heva hevesine, heykellere, putlara, tapanlar,
mabutlarını ceplerinde, mabudelerini yataklarında olanlar kâfirler topluluğudur
ve ayrı dinleri vardır.
İslam anlayışını izah
eden kâfirlerle ilgili bazı ayetler.
“Dinî gerçekleri inkâr eden ve kâfir olarak ölenlere
gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üzerinedir.
Bakara-161”
“İnkârcılara:
“Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği zaman: “Hayır! Biz, atalarımızdan
gördüğümüze uyarız” derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu
bulamayan kimseler ise! Bakara-170”
“Allah’ın dâveti karşısındaki tavırları itibariyle
kâfirlerin hâli, tıpkı çobanın çağrısını duyduğu halde, bu sözleri mânasız bir
ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve
kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar. Bakara-171”
“Ey iman edenler!
Kendi din kardeşlerinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size
ellerinden gelen kötülüğü yapmaktan geri durmaz; her zaman sıkıntıya düşmenizi
isterler. Baksanıza, size olan şiddetli öfkeleri ağızlarından taşıyor.
Kalplerinde gizledikleri kin ve düşmanlık ise daha korkunçtur. Eğer aklınızı
kullanıp gereğince davranırsanız, size âyetlerimizi kesin bir şekilde açıklamış
bulunuyoruz. Âl-i İmrân-108”
Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız, sizi
topuklarınızın üzerinde gerisin geri küfre döndürürler de, büsbütün hüsrana
uğrar, eli boş dönersiniz. Âl-i İmrân-149
Selam ve Sabırla… 13.11.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?