Siyonistlerin korkusu Türklerin yeniden İttihad-ı İslam ve Hilafeti inşa etme ihtimalidir
Veysi ERKEN Dr.
Siyonistler, işbirlikçileri ve uşakları Türkiye’nin, Türk ordusunun Gazze’de olmasını istemiyor.
Bunun nedenini Abdulcebbar Şelebi şöyle açıklıyor.
“Gazze Yardım Koordinasyon Birim Sorumlusu Abdulcebbar
Şelebi, Ankara’nın Filistin’e yaptığı yardımların tüm dünya ülkelerinin yaptığından fazla
olduğunu belirterek “AFAD, Kızılay ve sivil kuruluşlar tam anlamıyla
seferber oldu ve bu yönü ile Türk milleti, devleti tarih yazıyor” dedi.
HİLAFET VE İTTİHAD-I İSLAM KORKUSU
“Yaşanan felaketin esas kaynağı Osmanlı ve Hilafetin
yıkılmasıydı” diyen Abdulcebbar Şelebi, şunları kaydetti:
"Osmanlı ile birlikte
Müslümanların birliği yıkıldı. Netanyahu ve bütün siyonistlerin en büyük
korkusu Türklerin yeniden İttihad-ı İslam ve Hilafeti inşa etme ihtimalidir.
Filistin halkı hâlen kendisini Osmanlı neferi sayar. Hepimiz İslam dünyasını
Türklerin bir kez daha kendi sancağı altında toplayacağı ümidini taşıyoruz.
Osmanlı gittiği günden bu yana Kudüs öksüz. Türklerin Filistin ilgisi de bu
tarihî bağdan geliyor. Hilafet
ve İttihad-ı İslam korkusu: Mehmetçik gelirse haydutluk yapamazlar! - Haber 7
GÜNCEL
Evet, Siyonistler, iç
ve dış ortakları, uşakları, işbirlikçileri korkmalı, Türkiye, Türk ordusu Gazze’de,
Filistin’de, Sudan’da ve yeryüzünün her yerinde olmalıdır ki dünyada barış
olsun, adalet gerçekleşsin, zulüm ve soykırım son bulsun.
Türk bayrağı ve İslam
sancağı her yerde dalgalansın.
Merhum
Arif Nihat Asya Türk bayrağının Gazze’de, Kudüs’te, Sudan’da kısaca dünyanın
her yerinde dalgalanmasının gereğini şöyle terennüm ediyordu.
“Ey
mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana
benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın
yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı
dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey
şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim,
şiirim, her şeyim:
Yeryüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!”
Şimdi
Türkiye’nin ve Türk ordusunun Gazze’de, Sudan’da, Doğu Türkistan’da olma ve
oraların özgürlüğünü sağlama vaktidir.
Selam
ve Sabırla… 09.11.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?