Allah için HİCRET edenler
Veysi ERKEN Dr.
İslam insanın her anını ve her fiilini tanzim eden, edecek olan hükümleri ihtiva eder.
Hicret ve cihad bu çerçevede ele alınır.
“Müminler Allah ve Rasûlüne iman ederler, sonra da şüpheye düşmezler. Hak yolunda malları ve canları ile cihad ederler. İşte sadakat sahibi kimseler bunlardır" (el-Hucûrât, 49/15) buyrulur.
İnsanın hayatında, cehdinde “hicret” de vardır.
Hicret hem maddi hem de manevi boyuttadır. Kötülüklerden, fena işlerden iyiliğe yönelmek hicret olduğu gibi, mekân değişikliği şeklinde olabilir.
Hicrette niyet önemlidir. Makbul olanı Allah için olanıdır.
“Biz bir şeyi murat ettiğimizde sözümüz “ol!” demekten ibarettir, o da hemen oluverir. Zulme uğramaları yüzünden Allah uğrunda göç edenleri muhakkak ki biz bu dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz; âhiret ecri ise elbette daha büyük olacaktır. Keşke bilseler! Onlar güçlüklere katlanan, rablerine güvenen kimselerdir. Nahl 40-42”
Ayetlerden anlaşılacağı üzere “hicret” kolay bir hadise değildir. Güçlükleri, yoklukları, hasretleri içinde barındırır.
Dolayısıyla “Hicret” gayesine göre anlam kazanan bir kavramdır. Bunun için “kişinin hicreti niyetine göredir” diye buyurmuş yüce peygamber.
Amaç ve hedefler ulviyse hicret güzeldir. Güzel günlerin muştusudur. Zulüm diyarından uzaklaşmanın bir ifadesidir.
Her asırda ve her devirde “hicret” olmuştur ve olacaktır. Fıtratın gereğidir. Mükemmelliğin arayışıdır.
Düşünüyorum.
Acaba geçmişin hicretleri mi zordu yoksa günümüzün? Cevaplandırılması zor bir sualdir. Karşılaştırmak zor olsa da, bugünün hicreti daha zor olsa gerek. Gazze, Türkistan, Arakan ve diğer mazlum beldelerin insanı hicretin ve ilticanın zorluklarını, yokluklarını hücrelerine kadar yaşıyorlar.
Bugünün hicretleri daha zor diye düşünüyorum.
Neden mi?
Neden belli.
Geçmiş asırlarda pasaport derdi, kabul derdi yoktu da ondan. Mevzuat hazretleri bireyin önüne bir kalkan gibi dikilmezdi.
Ya şimdi? Zulme uğradığın yeri terk etmen kolay değil. Seni kabul edecek bir yer bulsan bile zulüm diyarından çıkışın kolay değil. Seni ezenler kolay kolay yakanı bırakmaz. Posaya çevirmek isterler seni.
Önce pasaport işlemleri ve akabinde her türlü eziyet.
Son yılların muhacirleri, sabileri, çocukları, ihtiyarları işte bunu yaşamaktalar.
Vatanları işgal edilenlerin, soykırıma uğratılanların, topraklarında her gün hicret etmeye zorlananların, işinden olanların hicretlerindeki dram büyük, tarifi zordur.
Asrımızın muhacirlerinin yaşadığı işte bu dramdır.
Muhacirlerin yaralı duyguları tamir olur mu?
Zor hem de çok zor.
Duyguların tamiri zor bir zanaat.
Her insanın harcı değil bunu başarmak.
Ya vatana avdet.
Bu da zor.
Yaralanan duyguları, kırılan kalpleri bir daha tamir olur mu? Muhacirlerin dönüşleri muhteşem olur mu acaba?
Temennimiz, duamız ve cihadımız muhacirlerin vatanlarına dönmeleri içindir.
Allah için hicret edenler, hicrete zorlananlar, Gazzeliler, Filistinliler, Türkistanlılar, Arakanlılar, Afrikalılar ve bütün mazlumlar hicretiniz mübarek, dönüşünüz muhteşem olsun.
Selam ve Sabırla... 13.11.2024