1 Kasım 2024 Cuma

Çukurlaşanlar, Çukur Olanlar

 Çukurlaşanlar, Çukur Olanlar

Veysi ERKEN Dr.

Merhum Necip Fazıl ademiyetten, “esfel”den, münafıklardan olan birisini "Sana alçak diyemem, alçaklık irtifadır/ seviyedir. Sen bir çukursun" diye tanımlamış.

Maalesef günümüzün Türkiye’sinde “çukur”laşan, “esfel”leşen ve münafıklaşan çoktur.

Esfel münafıklar bataklık çukurunda debelendikçe içleri ve dışları fitne ve fücurla daha fazla dolmakta ve sıvanmaktır.

Kalpleri “taş”laşmış etrafa sadece kötülük, fitne ve fücur yaymakla meşgul. İnsan kılıklı iki ayaklı şeytanlardır.

“Taş”laşmış olduklarından “hakiki taş” onların yanında yumuşak ve merhametlidir. Esfelleşenlerin, şeytanlaşanların istismar etmedikleri konu yoktur.

Bu tipleri akl etmedikleri, tedebbür etmedikleri, tezekkürden uzak durdukları, taakkülle ilgileri olmadığı için Allah cc. onları şöyle tavsif ediyor “Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. A’râf-179

Bu esfelleşmiş mahlûkat en aşağılık derekede olduklarından hayvan gibi bile davranamazlar. “Kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler.” Vahşet ve soysuzlukta hayvanlar onların yanında temiz ve masum kalır.

Gazze’de ve dünyanın muhtelif yerlerinde sürdürülen katliam, vahşet, işgal ve soykırımlar karşısında kalbi titremeyen, sen hal Gazze ve Filistin’desin diyen, gözleri yaşarmayan “taş” kalpli, iki ayaklı, şerefsiz ve ahlaksızlar şeytanlıklarını her yerde ve her kılıkla icra etmeye devam ediyorlar. Yapılan her şeyi kötülemeyi ve yardımı engellemeyi vazife ediniyorlar.

Ahsen-i takvim (en güzel) mahlûkat olarak yaratılmış iken lağım çukurunda debelenip  “esfel”leşen fazla.

Ayetlerde, “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır. Sonra onu aşağıların aşağısına (esfel-i safilin) indirdik. Tin-4-5”

Her gün vahşice katledilen, soykırıma uğratılanlar, şehid edilenler, topraklarından, vatanlarından uzaklaştırılanlar esfellerin ve çukurlaşmışların akıllarına bile gelmiyor.

Bunlar.

Taş,

Taş,

Taşlaşmışlardır.

Tabii ki bunlar esfel, çukur, münafık mahlûkat oldukları için onlardan hiçbir konuda hayır beklenmez.

“Taş”laşmış, esfel ve çukur mahlûkat bilinmelidirler ki, ümmet ve millet olarak zararlarından emin olunsun.

Sıfatı, konumu, mevkii, unvanı ne olursa olsun bu esfellerin hepsi aynı zamanda “müfsit” karakterlidirler.

Her kılıkla İslam’a, Müslüman’a saldırırlar, ülkelerde iyi yönde olan gelişmeleri durdurmaya, kötülemeye, ahlaksızlığı ve edepsizliği yaymaya çalışırlar.

Hepsi Siyonist haçlı zihniyetinin paralı veya parasız ajanlarıdır. Parasız ajanlık yapanları ekseriyeti “gaflet” çukurunda debelendikleri için, paralılar “ihanet “ çukurunda esfelleştikleri için ajanlık yapıyorlar.

Mümin Müslüman ve insan olan ferasetlidir.

Alçak değil çukurlaşanları, çukur olanları tanımaya ve şerlerinden emin olmaya çalışır.

Bu esfelleri, taşları, çukurları, münafıkları faş edelim ki, ülkemiz ve dünya huzur bulsun.

Bu çukurlar için –ölmeden ve geberip gittikten sonra sadece şu söylenebilir. “Ne kendi etti rahat; ne âleme verdi huzur, Yıkılıp gitti cihandan; dayansın ehl-i kubur!

Selam ve Sabırla… 01.11.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?