25 Kasım 2024 Pazartesi

Anlaşmayı Bozanlara Karşı Tedbir Farzdır

 Anlaşmayı Bozanlara Karşı Tedbir Farzdır

Veysi ERKEN Dr.

Tarih boyunca “ahid"lerine, “anlaşma”larına” sadakat göstermeyen, sözünde durmayan “kâfirler” ve “münafıklar” olmuştur.

Günümüzde ve geçmişte en çok Yahudiler anlaşmalarına sadakat göstermemişlerdir ve göstermemektedir.

Dünyada fitne, fücur ve ifsad kaynağı olan “soykırım dini”nin müntesipleri olan Siyonist haçlılar yaptıkları bütün anlaşmaları ve verdikleri bütün sözleri bozarak, inkâr ederek yeryüzünü, Gazze’yi, Doğu Türkistan’ı kana bulamışlar, soykırım gerçekleştirmişler ve bunu sürdürüyorlar.

Bunların ataları da aynı eylemlerde ve ifsadta bulunmuşlardır. Başörtüye, örtüye ve inançlı olanlara saldırmışlardır.

Medine’de yaşayan Yahudi Beni Kaynuka topluluğu anlaşma ve sözleşmelerine aykırı davranarak çarşılarında alışveriş yapmakta olan kadın bir Müslüman’a saldırarak, başörtüsüne dadanarak, elbisesini yırtarak tacizde bulunmuş ve bu savaşa sebeb olmuştur.

Dün ne idilerse torunları ve onların uşakları da aynıdır.

Mazluma, mağdura, başörtüsüne saldıranlar aynı tıynetli, lanetli, şeytanlaşmış topluluklardır. Ayetlerde bu durum şu şekilde beyan edilir.

“Allah katında canlıların en kötüsü, inkâr eden ve bir daha da imana gelmeyenlerdir;

Kendileriyle antlaşma yapıldığı halde, her defasında Allah’tan korkmadan yaptıkları antlaşmayı bozanlardır.

Savaş esnasında eline düşerlerse onlara geridekilere ibret olacak şekilde davran ki, belki akıllarını başlarına devşirirler. Eğer bir topluluğun antlaşmayı bozacağından endişe edersen antlaşmayı derhal sona erdirdiğini onlara açıkça bildir.

Allah ahdini bozanları asla sevmez.

İnkâra sapanlar sakın yakayı kurtardık sanmasınlar; çünkü ne yapsalar kurtulamayacaklardır.

Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın.

Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir.

Eğer barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah’a güven; O her şeyi işitendir ve bilendir. 

Seni oyuna getirmeye kalkışırlarsa kuşkusuz Allah sana yeter; yardımıyla ve müminlerle seni destekleyen O’dur. Müminlerin gönüllerini birleştiren de O’dur. Dünyanın bütün servetini harcasaydın onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını düzeltti.

O izzet ve hikmet sahibidir. Ey peygamber! Sana tâbi olan müminlerle beraber Allah sana yeter. Ey peygamber! Müminleri savaşa teşvik et! Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa inkâr edenlerden iki yüz kişiyi yener, sizden yüz kişi olursa bin kişiyi yener; çünkü onlar yaptıklarının bilincinde olmayan bir topluluktur. Allah sizde bir zayıflık olduğunu bildi de şu andan itibaren yükünüzü hafifletti. Artık sizden sabırlı yüz kişi olursa Allah’ın izniyle iki yüz kişiyi yener, sizden bin kişi olursa iki bin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir. Enfal, 55-66”

Hâsılı kelam.

Ahdini bozan, sözünde durmayan, ahlaksızlığı, fuhşu, ifsadı yayan, örtüye, başörtüsüne düşman olan, münafık tavrı sergileyen, yeryüzünü kana bulayan, soykırımı gerçekleştiren, toprakları işgal eden topluluklara karşı tedbir almak ve onlarla savaşmak farzdır, her mümin Müslüman’ın vazifesidir.

Ve.

Bizler bu mücadele ve mucahadede sadece Allah’a ibadet eder ve yardımı O’ndan talep ederiz.

Selam ve Sabırla… 25.11.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?