Anlaşılan ABD’yi Seçilmişler İdare etmiyor
Veysi ERKEN Dr.
Anadolu Ajansının paylaştığı bir haber dikkatlerden kaçmış veya kaçırılmış anlaşılan. Kanaatimce bütün ülkelerde ve bütün seçilmişler bu haberi okumalı ve üzerinde tefekkür etmeliydi.
Haber şu.
“Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Sing, mutabakat zaptının, yeni seçilmiş yönetimin Pentagon gibi bir devlet kurumunu devralması öncesinde "belirli şartları kabul etmesini gerektiren" yasal bir sözleşme olduğunu ve "bu zapt imzalanmadan hiçbir kurumun geçiş sürecini başlatamayacağını" vurguladı.
Sözcü Yardımcısı Sing, bununla birlikte imza öncesinde, seçilen ABD başkanının ekibi ile mevcut yönetim arasında gayri resmi görüşmelerin olabileceğine ancak yeni ekibin Pentagon'un gizli bilgilerine erişim hakkını imza sonrasında elde edeceğine işaret etti. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/pentagon-abdnin-secilmis-baskani-trumpla-henuz-bir-gecis-anlasmasi-imzalanmadigini-belirtti/3404285 ”
Anlaşılan gerçekte yönetime hâkim olan pentagondur.
Seçilmiş başkanlar iradelerini Pentagona teslim ederlerse gidip koltuğa oturabilirler.
Pentagon’un emir eri konumunda olanlar maalesef ülkeleri tahrip etmekle mükelleftir.
Pentagonun etkili ve yetkili olduğunu merhum Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu yıllar önce 2003 yılında şu şekilde dile getirmişti. “Son günlerde sıklıkla dile getirilen “İslâmi terör” kavramının suni olarak üretildiğini belirterek, “Herkes diyor ki İslâmi terör şöyle, radikal İslâmcılar böyle... Radikal İslâm Pentagon’da üretilmiş bir kavramdır” diyor.
Sinanoğlu, bir internet sitesine yaptığı açıklamalarda, şunları kaydediyor: “Amerika’da beyin yapıcılar kavramları üretir, medya, üniversite ve strateji kuruluşlarıyla bu kavramları dünya gündemine sokarlar. Ardından da operasyonlar başlar. Bakın 1990’lı yılların başında Pentagon’da görevli bir fizikçi dostum açık ve net olarak şunu demişti; ‘Bugünlerde Pentagon’daki generaller yeni düşman arayışına girdiler. Komünizm çöktü yeni düşman olarak İslâm hedef seçildi. Çok yakında İslâmi terör lafını duyacaksınız’ Sonra ne oldu? Herkes neler yaşandığını biliyor.”
Medeniyetler Çatışması tezinin de sipariş üzerine hazırlandığını kaydeden Prof. Sinanoğlu, “Amerika’nın yeni düşmanı olarak belirlenen İslâm için tezgâhlanmış bir tezdir bu” diyor. Amerika’nın bunu hep yaptığını belirterek, “Gelecekte olacak olaylar ya da politikalar için tezler yazdırır, kürsüler açtırır, kitaplar yazdırır” diyen Sinanoğlu, şöyle devam ediyor: “Sonra da basın aracılığı ile filmlerle dünyaya yayar. Aslında Amerika’da Huntington’a ve Medeniyetler Çatışması tezine kimse yüz vermez. O, Üçüncü Dünya ülkeleri için bir tezdir.”
Oktay Sinanoğlu, Türk aydınının özellikle de basınının olayları anlamadan, derinlemesine incelemeden gündemine alıp şişirdiğini ifade ederek, küreselleşme sözünü ortaya atanlar için “Küresel Kraliyetçiler” tanımını yapıyor.
Sinanoğlu, şöyle devam ediyor: “Dünyada görünenin aksine 1700’lü yıllardan bu yana gizli örgütlenmeler etkilidir. Bu illa ki bir dine ya da ırka bağlı olmayı gerektirmez. Mesela Bush ailesi Anglo-Sakson’dur ve 120 yıldır bu örgütlenmeye hizmet eder. Tüm dünyada örgütlüdürler. Bunlar diyor ki dünyada insanların çoğu ahmaktır hiçbiri işe yaramaz. Dünyayı biz idare edeceğiz. Toplasak toplasak, biraz da abartsak toplamları 2 milyonu geçmez. İnsanların gerisi hiçbir işe yaramaz, hatta arada kalan 5-10 milyon insan kırılırsa iyi bile olur diyenler var. Tamamıyla insanlık düşmanı, tamamıyla kendi takımının hâkimiyeti esasına dayanan ve bu meseleye de din gibi inanan bir örgütlenme çeşidi.” http://veysierken.blogspot.com/2024/11/kuresel-teror-ve-medyadaki.html
Evet.
Küresel terörün merkezi pentagon ve İngiltere'dir.
Tedbir buna göre alınmalıdır. Trump sadece göstermelik biridir ve kendisine dikte edilen kabine bunu faş etmektedir.
Selam ve Sabırla… 27.11.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?