Terbiyesiz Talim
Veysi ERKEN Dr.
İnsanımıza dayatılan eğitim modeli “terbiyesiz talim” modelidir.
Allah’tan, ahlaktan, duygulardan, tefekkürden kopuk bir modeldir.
“Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık. Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar. İnsan, 2-3”
Sadece bu ayet üzerine tefekkür eden insanoğlu var oluşunu, oluşturuluş amacını kavrar ve ona göre bir hayat sürdürür.
Topraktan, Katışık nutfeden yaratılmış insanoğlu Rabbini tanıyıp ibadet etsin diye yaratılmış ve yaratılış amacı belirlenmiştir. “Ben cinleri ve insanları ancak beni tanıyıp bana kulluk etsinler diye yarattım. Zariyât-56”
Peki, insanoğlu Rabbini nasıl bilecek.
Bunun yol ve yöntemleri açıklanmıştır.
Yaratılmışların üzerine tefekkür ederek, araştırarak.
Yer ve gök arasında olan her şeyi tefekkür etmek.
Kendi üzerinde tefekkür, teakkul, tezekkür etmek terbiye için başlangıçtır.
Topraktan, nutfeden yaratılmış insan kendi üzerine düşünürse böbreğinin 1.200.000 filtreye, Gözünün 576 mega (devasa) piksel görüş kabiliyetine, Hafızasının 2,5 milyon GB’a sahip olduğunu, ömrü boyunca kalbinin 250 milyon kere attığını, damarlarının 100.000 kilometre uzunluğunda olduğunu öğrenir, bunun üzerine tefekkür eder ve Rabbini bulur, hakkıyla kulluk eder.
Terbiyeli olur.
Maalesef bize dayatılan ve adına “eğitim sistemi” denilen yapı insanımızı “terbiye” etmiyor, tefekkür ve teakkul niteliklerini kazandırmıyor.
Sistemin imalat hataları ana, babalarından, çevrelerindeki iyi insanlardan ve diğer araçlar vasıtasıyla tefekkür ve tezekkürü öğrenebiliyorsa öğreniyor, kendini geliştiriyor ve yaratılış amacına göre bir hayat sürdürmeye çalışıyor.
Maalesef sistem daha çok şeytani yolları, yöntemleri öğretmeye çalışıyor ve talimli uşaklar yetiştirmeye gayret ediyor.
Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur: “Şeytan, kanın dolaştığı gibi insanın içinde dolaşır.” https://hadislerleislam.diyanet.gov.tr/sayfa.php?CILT=1&SAYFA=267 hakikatini dile getiriyor ve terbiyesiz talimin yıkıma yol açabileceğine, insanı insan olmaktan çıkarabileceğine, maddenin kölesi haline dönüştürebileceğine vurgu yapıyor.
Bunu yaşadığım ve daha önce de yazılarımda kullandığım bir hadiseyi anlatarak izah edeyim.
Kalp kapakçıklarından rahatsız olan hanımın tedavisi için mesleğini bilen bir kardiyolog arayışına girdik. Doçent Dr. Olan bir hanımı tavsiye ettiler. Muayenehanesine gittik. Güya hanımı muayene etti ve küçük bir kâğıda hastanedeki polikiliniğe geliniz dedi. Tabii ki ücretini ödedik.
Kapıdan çıkarken “buraya (muayenehane) gelmeseydiniz, size bir buçuk, iki yıl sonrasına gün verirlerdi deyince nevrim döndü ve kendisine “sizi …. Parayla satın aldım” dedim.
Bu doktor mesleğini iyi bilen talimli, mesleğini sadece para için icra eden terbiyesiz, duygusuz, merhametsiz biriydi.
İşte Terbiyesiz talimin sonucu budur.
Var oluşunu ve var oluş amacını bilmeyen damarlarında şeytanın dolaştığı iki ayaklı mahlûk.
Selam ve Sabırla… 03.12.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?