3 Haziran 2024 Pazartesi

Hududullah Dairesinde Helal-Haram

 Hududullah Dairesinde Helal-Haram

Veysi ERKEN Dr.

Yıllardır Kur’an ve Sünnet zemininden uzaklaştırılıyoruz. Hüküm verirken “bana göre” ifadesi ile başlar hale getirildik.

Vahyin ilkeleri hayattan çıkarılınca bana göre, falana göre anlayışlar hayata hâkim olur.

Müslüman tefekkür ederken “Hududullah” dairesinde kalmakla mükelleftir. Hududullah; “Allah’ın koyduğu ve belirlediği dinî, ahlâkî ve hukukî hükümlerle bunların dünyevî ve uhrevî müeyyidelerini ifade eden terim”dir. https://islamansiklopedisi.org.tr/hududullah

Buradan hareketle fiillerimizin, eylemlerimizin, yapıp etmelerimizin bir sınırı olduğunu, olması gerektiğini biliriz, haddimizi keşfederiz.

Hududullah dairesinde neyin helal, neyin haram olduğunu anlamaya ve yaşamaya çalışırız.

Helal; “Yapılması dinen serbest olan fiil. Sözlükte masdar olarak “mubah, câiz ve serbest olmak, ruhsat vermek, Harem’den veya ihramdan çıkmak” anlamlarına gelen helâl kelimesi isim olarak haramın karşıtıdır. Câiz ve mubah gibi terimler de aralarında bazı farklılıklar bulunmakla birlikte çok defa helâl ile eş anlamlı gibi kullanılır ve dinî literatürde mükellefin yapıp yapmamakta serbest bırakıldığı davranışları ifade eder. https://islamansiklopedisi.org.tr/helal

Haram ise; “Yapılması din tarafından yasaklanan fiil. Sözlükte masdar olarak “bir şey bir kimseye yasak olmak”, isim olarak da “yasaklanan, helâl olmayan şey” anlamına gelen harâm https://islamansiklopedisi.org.tr/haram

Tariflerden de anlaşılacağı üzere “Hududullah” genel bir çerçeveyi ifade etmekte ve bizim davranışlarımızın sınırlarını belirlemektedir. Ayetlerde;Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve güzel şeyleri haram saymayın, sınırı da aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez. Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’ın yasaklarından sakının. Maide 87-88 buyrulmaktadır.

Buradan şunu söyleyebiliriz.

İslamî yaşayış “Hududullah” dairesinde “Helal” olanı ifa edebilme, yerine getirme, işleme serbestiyetini ve yasaklardan, kötü eylem ve fiillerden uzak durmayı zorunlu kılar.

Doğru anlaşılması gereken husus helal ve haram’ın hayatın bütün alanlarını, beşeri ilişkileri ve mükellefiyetleri gerektirdiğidir.

Resulullah sav. “Helâl de bellidir, haram da bellidir. İkisinin arasında birtakım şüpheli hususlar vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve haysiyetini korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş olur… Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107” buyurarak yaşayışımızın sınırlarını bizlere tavsiye eder.

Diyanet, bu konuyu şu şekilde tebliğ etmeye çalışmıştır.

“Helal, yaratılışın gaye ve hikmetine uygun olan güzelliklerdir. Haram ise, mükerrem olarak yaratılan insanın onur ve haysiyetini zedeleyen, ona zarar veren çirkinliklerdir. Helal, Allah’ın rızasına uygun söz, tutum ve davranışlardır. Haram ise Rabbimizin gazabına ve insanların kınamasına neden olacak kötülüklerdir.

Helali gözetmek, Allah’a imanın yani O’na verdiğimiz kulluk sözüne sadakatin göstergesidir. Harama bulaşmak ise bu sözü göz ardı etmektir. Helalin peşinde koşmak, insana yaraşır, nezih ve şerefli bir hayat yaşama gayretidir. Harama dalmak ise zihni ve gönlü bulandırma; heva ve hevesin, arzu ve isteklerin esiri olma halidir.

Dinimizde hiç kimsenin kendi arzusuna göre helal ve haram koyma yetkisi yoktur. Kur’an-ı Kerim’in rahmet yüklü mesajlarına iman eden, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in kutlu yolundan yürüyen her mümin, helal-haram duyarlılığına sahip olmak zorundadır. Mümin, imanının gereği olarak Rabbini seven, sınırlarını bilen, kendini tanıyan insandır. O, vicdan ve merhametini yitirerek hiçbir canı incitemez. Duyarsız, hürmetsiz ve iffetsiz davranarak kendisinin ve başkasının haysiyetini çiğneyemez.

Mümin, şu geçici dünyada sayılı nefeslerini falcılık, kumar, şans oyunları, faiz, rüşvet, tefecilik, hırsızlık gibi haksız kazançlarla tüketemez. Allah’ın kendisine emanet verdiği bedenini alkollü içki ve uyuşturucu maddelerle zehirleyemez. Helal olmayan yiyecek ve içeceklerle sağlığına yazık edemez.

Mümin öyle bir insandır ki; yetim malına el uzatamaz. Kul ve kamu hakkına giremez. Eş ve çocuklarına, anne ve babasına, komşu ve akrabasına kötü muamelede bulunamaz. Yalan, yalancı şahitlik, iftira ve kötü sözlerle dilini kirletemez. Emanete asla ihanet edemez, verdiği sözden dönemez. Fitne ve fesat peşinde koşamaz, bozgunculuk yapamaz.”  

https://diyanet.gov.tr/es-ES/Institucional/Detalle/11131/cuma-hutbesi-helal-haram-duyarliligi

Selam ve Sabırla… 03.06.2024

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?