Ahmak mı Hain mi?
Veysi ERKEN Dr.
Her ülkücünün/alperenin davası birdir ve tektir. “İ’lay-ı Kelimetullah için Nizâm-ı âlem” Böyle bir davası olanın elbette “İslam’ı tebliğ” vazifesi kaçınılmazdır.
Bunun aksini söylemek için “ya ahmak veya hain” olmayı gerektirir.
Maalesef içimizde sızıntı olan “hain” ve “ahmak”lar vardır ve bu tipler ülkümüze, Türkiye’mize ve İslamî yaşayışa zarar veriyorlar.
Hz. Musa as içlerindeki beyinsizler yüzünden helak olmamak için şöyle dua etmiştir. “Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin. A’râf-155”
Sefihlik/ahmaklık bazen ihanet boyutuna ulaşır.
Aldatma olarak kabul edilen “ihanet” münafıkların vazgeçilmez karekteridir. Dün münafık karakterliler nasıl tapınakçılarla işbirliği halinde İslam ve Müslümanlara ihanet etmişse bugün de içimizdeki münafıklar günümüzün tapınakçılarıyla aynı ihaneti icra ediyorlar.
Ayette “Kendilerine hıyanet edenleri savunma. Çünkü Allah, hainlik edenleri, günahta ısrarcı olanları sevmez. İnsanlardan gizlerler de -razı olmadığı sözü geceden kurup düzdüklerinde yanlarında olan- Allah’tan gizleyemezler. Allah onların bütün yapıp ettiklerini kuşatmaktadır. Nisâ-107-108
İ’lay-ı Kelimetullah için nizâm-ı âlem ülküsüne sahip olanlar “hain” ve “ahmak”lardan korunmak için onları teşhis etmeleri gerekir.
Elbette hain ve ahmaktan uzak durmanın yolu onları teşhis etmekle başlar.
Ahmak şöyle tarif edilebilir.
Ahmak/sefih aklı olmayan değil, Aklı olup da aklını kullanmayana veya kullanamayana denir.
Ahmak/sefih aklı az, görüşü kısa, basiretsiz kimsedir.
Hz. Ömer ra. “Ahmakla arkadaşlıktan sakın. Çünkü sana iyilik edeyim derken, zararı
dokunur.”
İbni Hibban “Ahmağa verilecek en güzel cevap, sükûttur.”
Abdulhakim Arvasi “Hatasında ısrar eden ahmaktır”
Akıllı ile istişare galibiyet, ahmakla istişare mağlubiyettir.
Ahmağın kalbi ağzında, akıllının dili kalbindedir. Yani ahmak sır saklayamaz, akıllı sırrı
ifşa etmez.
Hadis-i şeriflerde de buyrulur:
Ahmak olanla ilgini kes ve Ahmaklığın en kötüsü ve dalaletin/sapıklığın en büyüğü Müslümanlığı bırakıp başka bir dine meyletmektir.
Hâsılı Kelam Kur’an-ı kerim’de “Onlara “Diğer insanlar gibi siz de iman edin” denildiğinde, “Akılsızların inandıkları gibi biz de inanalım mı?” derler. Biline ki, asıl akılsızlar onlardır, fakat bilmezler. Bakara-13.
Kısaca başta ifade ettiğimiz gibi şunu söylemek ve tarihe derc etmek mümkündür.
Her ülkücünün/alperenin davası birdir ve tektir. “İ’lay-ı Kelimetullah için Nizâm-ı âlem” Böyle bir davası olanın elbette “İslam’ı tebliğ ve yayma” vazifesi kaçınılmazdır.
Bunun aksini söylemek için “ya ahmak veya hain” olmayı gerektirir.
Selam ve Sabırla… 10.06.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?