"İslam İlahi ve Cihanşümul Bir Nizamdır"
Veysi ERKEN Dr.
Oluşturdukları ve kurdukları vahşet ve sömürü düzeninin değişmesini istemeyen insan görünümlü mahlûklar, İslam ve Müslüman düşmanı olarak faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Bunlar şeytanın yolunu takip edenlerdir. Ayetlerde “İblîs dedi ki: “Bundan böyle benim sapmama izin vermene karşılık, ant içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun( sırat-ı müstakim) üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın. A’raf, 16-17”
İblisin yolundan gidip düzenlerini kuranların ekseriyetini münafıklar oluşturur.
Zira kâfirlerin konumu ve tutumu açık ve bellidir.
Münafıkların ve müfsitlerin tutumu belirsiz ve kaypaktır. Münafık ve müfsitlerin tutumu Ayette “İman edenlerle karşılaşınca “inandık” derler, şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise “Biz sizinleyiz, biz yalnızca alay etmekteyiz” derler. Bakara-14 biçiminde açıklanır.
Ayetten anlaşılacağı üzere Müslümanlar içinde olup, İslam ve Müslümanlara en çok düşmanlık eden müfsit ve münafık kitledir.
Bunlar İslam’ın cihanşümul bir nizam olduğunu görmek ve kabul etmek istemezler, kendi kurdukları düzenin ve sömürünün devamı için çaba sarf ederler, İslam’a ve Müslüman’a iftirada bulunurlar, İslam’ı ve Müslümanları Gayrı Müslimlerle el ele tutuşarak imha etmeye çalışırlar.
Evet.
“İslam İlahi ve Cihanşümul Bir Nizamdır”.
“İslam İlahi ve Cihanşümul Bir Nizamdır” gerçeğini merhum Abdulkadir Üdeh şu şekilde izah eder.
“1- İslam’ın bir özelliği cihanşümul ve İlahi bir nizam oluşudur. Allah insanların çok çeşitli cinslerine, dinlerine, dillerine, ırklarına, şarkta, garpta yerleşmelerine rağmen onlar en büyük kurtarıcıyı en büyük nizam kaynağı olan kitapla göndermiştir.
2- İslam; her yuvanın nizamıdır. İslam her kabilenin nizamıdır. İslam her cemiyetin sistemidir. İslam her cins insanın hayal edip de bulamadığı cihanşümul bir nizamdır. Ayette “Deki ey insanlar ben sizin hepinizin peygamberiyim. Araf-158
3- İslam, zaman ve mekânın dar hudutları içine sığmaz. O sadece muayyen bir zamanda tatbik edilmek, belli bir çağda uygulanmak için gelmemiştir. İslam; her zaman nizamdır. İslam her çağın sistemidir.
4- İslam; cihanı kaplayan âlemşümul bir nizamdır. İslam’ın hükümleri öyle düzenlenmiştir ki, zamanın ilerlemesi, mekânın değişmesi ona tesir etmez. Tazeliğini yıpratmaz. Umumi hükümlerini, ana kaidelerinin değişmesini icabettirmez. Beşeri sistemlerin kaynağı fani ve değişken, İslam’ın kaynağı değişken değildir, Kur’andır. İslam’ın asli hükümleri değil, fer’i hükümleri asrın anlayışıyla tevafuk ettirip varlığını ebediyen temin eder. S.23-25, İslam şeriatı, Nur Yayınları, Ter. Akif Nuri Karcıoğlu, Ankara-Tarihsiz”
Kısaca maddeler halinde sıralanan İslam’ın evrenselliğine ve cihanşümulluğuna bilhassa münafıklar ve Siyonist haçlı zihniyetinin temsilcileri karşı çıkıyorlar.
Bunlar heva ve heveslerini ilah edinerek hüküm ve kural koymaya, toplumu, aileyi ve ferdi kendi beşeri emelleri doğrultusunda kullanmaya ve tanzim etmeye çalışırlar.
Toplumların ifsadı Allah’ın ahkâmını devre dışına çıkarmak ve onlarla amel etmemekle başlar.
Müfsitler ve münafıklar adalet ve hakkın esas ve zemin olduğu ilahi ve cihanşümul İslam nizamını istemezler. Fesat düzenini devam ettirmeye çalışırlar. Ayetlerde bu tipler için “İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadıkları halde “Allah’a ve âhiret gününe inandık” derler. Akıllarınca Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya kalkışıyorlar; hâlbuki onlar farkında olmadan yalnızca kendilerini aldatmış oluyorlar. Kalplerinde bir bozukluk vardır, Allah da onlardaki bozukluğu arttırmıştır. Yalan söylemeleri yüzünden, kendilerine acı veren bir azap da vardır. Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler. Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar. Bakara, 8-12”
Hâsılı kelam, beşeri sistemler fesadı ve münafıklığı esas alır ve “insan”a huzur sağlamaz. İslam ise “ilahi” kaynaklı, Kur’an'a dayalı bir cihanşümul nizam olup, uygulandığında toplumlara, cemiyetlere, kabilelere, ailelere ve fertlere huzur, sükûn ve bahtiyarlık verir.
Haydi, münafık ve müfsitlere rağmen İslam’ı yaşamaya, huzurlu toplumu inşa etmeye ve yeryüzünde nizam-ı âlemi kurmaya.
Selam ve Sabırla… 10.07.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?