Gazze ve Türkiye’ye Saldırılar

 Gazze ve Türkiye’ye Saldırılar

Veysi ERKEN Dr.

Piyonların, taşeronların ve maşaların tek dertleri efendilerine hizmet etmek ve ABD’ye, İngiltere’ye, siyonizmin kışlası olan İsrail’e ve topyekûn Siyonist yönetimlere  “Hayır Diyebilen Türkiye”nin oluşumunu engellemektir.

Türkiye’nin gelişmesini ve başarısını durdurmaktır.

Saldırılar, kahpelikler ve hainlikler bunun için arttırılmaktadır, hızlandırılmaktadır. Saldırılar, kahpelikler ve hainlikler karşısında sus pus olanlar efendileri olanların sesi olmaya devam ediyor.

Mazlumlar sahiplenilmesin diye sadece taşeronlar ve piyonlar marifetiyle yedi düvel değil bir”LEŞ”miş (M)illetler Türkiye’ye savaş açmıştır. Tapınakçı Siyonist zihniyet piyonlarına “saldır co” derken oyalama taktiğini de ihmal etmemektedir.

Gazze’de ve dünyanın muhtelif yerlerinde bombalar masumların üzerine boşaltılırken, kol bacak havada uçuşurken, topraklar insansızlaştırılırken, insanlar topraksızlaştırılırken tapınakçılar ve uşakları “kına”makla, “kına”lamakla vakit geçiriyorlar. Muaveneti ve dayanışmayı sabote ediyorlar.

Bilinmelidir ki, tapınakçılar masumların, mazlumları ve mağdurların kanları ve canları üzerinde tepinmekte ve “kına”lanmakla vakit geçirmektedir.

Piyonları ve taşeronları marifetiyle ayağa kalkmaya, ayakları üzerinde durmaya ve mazlum milletlere önderlik etmeğe çalışan “Hayır Diyebilen Türkiye”nin önünü kesmeye çalışmaktadırlar.

Türkiye Allah’ın izni, keremi, lütfü ve merhameti ile bu oyunu bozacaktır. Bunu bekliyoruz, Türkiye harekete geçmelidir, geç kalınmıştır.

Evet.

Türkiye ayağa kalkmalıdır. Siyonistlere isyan etmeli ve onları durdurmalıdır.

“Türkiye ayağa kalkmalıdır. Kalktığı zaman, karşısındakilerin daha uzun boylu olmadığını görecektir; şimdiye kadar, arka arkaya sıraladığı EVETlerden üzülecektir; başını dik tuttuğunda HAYIR demenin zor olmadığını görecektir; ufku genişleyecek, büyük Türk dünyasını görebilecektir, tarihi ile barışacak, içindeki küllenmiş heyecan dışarıya vuracak, üzerindeki ürkekliği atacak, güven kazanacaktır.

Türkiye’nin, kendini bulması için şok tedavisine ihtiyaç var. 60 (bugün 80) milyon olarak, hep beraber, çığlık attığımızda, pek çok çığ başlatacağımızdan eminim. S.93”

Evet,

Türkiye ayağa kalkmalıdır, ayağa kalkarsa Siyonist tapınakçıların maşası olan bir”LEŞ”miş (M)illetlere boyun eğdirecektir. Taşeronlarına ve piyonlarına kan kusturacaktır inşallah.

Yeter ki, “mefkûremiz göklerde dalgalanan bir sancak Allah’ın huzurunda eğiliriz biz ancak” diyelim.

Biliyorum Türkiye’nin işi kolay değildir. Bilinmelidir ki, biz zaferle değil seferle memuruz.

Zafer HAYIR demeyi gerektirir.

“Hayır diyebilmek şahsiyet ve cesaret ister; hoş gelmeyen, işiteni rahatsız eden bir kelimedir. Menfi bir tutumu ortaya koyar. Güçlülerin duymaya pek alışkın olmadığı bu kelime, güçsüzlerin adeta günlük gıdasıdır; ilişkileri zorlaştırır, sahibinin görüntüsünü zedeler. Menfaatin, bazı hallerde onurun koruyucusudur. HAYIR diyebilmek bir olaydır. Makbul olmasa, menfi bir ruh halini sergilese dahi, içinde bir cevher, güç vardır. Bilhassa güçlüye karşı HAYIR diyebilmek herkesin harcı değildir. S.8”

Hayır diyebilmek herkesin harcı olmayabilir.

Bilinmelidir ki, HAYIR diyebilmek Müslüman’ın, özgürlüğüne düşkün olanların, Türkiye’nin harcıdır.

“ÖZGÜRLÜK” bedel ister.

ŞEREF ve HAYSİYET bedel ister.

HAYIR diyerek tapınakçılara karşı özgürlüğümüzü, haysiyetimizi, şerefimizi ve tüm mazlumların hakkını koruyacağız inşallah.

BEDELİ ne olursa olsun saldırıları durdurmalı ve Gazze’yi sahiplenmeliyiz.

Selam ve Sabırla…05.07.2024