3 Temmuz 2024 Çarşamba

Ücret ve Gelir Politikası Geleceğimizi Karartıyor

 Ücret ve Gelir Politikası Geleceğimizi Karartıyor

Veysi ERKEN Dr.

Mevcut Politika kapitalist dininin kuralları gereğince “altta kalanın canı çıksın” politikasıdır.

Mevcut ücret ve gelir politikası değişmedikçe, az ücret alanın geçiminde bir iyileşme olmaz, olamaz.

Düşük ücretlinin hayatında ve gelirinde “yüz delik”e bir “yüz delik” daha katan bu çıkmaz sokaktan kurtulmak için teklifte bulunuyorum.

Vekillere, bürokratlara ve sendika ağalarına, özetle bol ve çok gelirli karar alıcılara teklifte bulunuyorum.

Geliniz mevcut en düşük maaş ve gelire maaşınızı ve gelirinizi endeksleyiniz ve eşitleyiniz.

En düşük ve yüzdelik artışla gelirinizi dengeleyiniz ve geçininiz ki az gelirli olan bizlerde geçim yolunu yordamını öğrenelim.

Geliniz yüzdelik uygulamalardan, milleti kandırmaktan ve oyalamaktan vazgeçiniz. Yüzdelik artışların yüksek gelirlilerin gelirlerini daha da arttırdığını, gelirler arasındaki makası açtığını biliyorsunuz.

Samimi ve vatansever iseniz, insanımızı düşünüyorsanız sıkıntıyı beraberce paylaşalım.

Yöneticiler ve sendikacılar olarak örnek olunuz ve maaşınızı ve gelirinizi en düşük memur ve işçi maaşına endeksleyiniz.

Bu samimi bir tekliftir.

Samimi anlayışınızı görelim.

Temmuz ayında yüzdelik artışlar yapılacakmış, samimiyetsizliğin tescili olacaktır bu artışlar.

Unutmayalım mevcut yüzdelik artışlar üst yönetimi ve karar alıcıları daha da zenginleştiren, az gelirliği daha da fakirleştiren uygulamadır.

İnsani, ahlaki ve İslami olmayan uygulamadır.

Herkes biliyor ama akılda kazınsın diye bir daha tekrar edeyim. 10000 lira maaş alan bir emeklinin maaşında %50 zam yapıldığında maaşı 15000 liraya, 140000 lira maaş alan bir vekilin maaşında %50 zam yapıldığında maaşı 210000 liraya yükselmiş ve gelir makası daha fazla açılmış olur.

Özetle yüzdelik artışlar daima gelirlerde “yüz delik” daha açıyor. Üz delik açan yüzdelik uygulamasını doğru buluyorsanız maaşınızı en düşük maaşa endeksleyiniz ki, samimi olduğunuzu görelim.

Tabii ki, böyle bir teklif işinize gelmez. Maaşınızdan, makam aracınızdan, imtiyazlardan vazgeçme niyetiniz yok ortada.

Kanaatime göre halkı ezen ve inancımızla çelişen bu kapitalist anlayışı asla terk etmeyeceksiniz.

Her şeye rağmen karar alıcılara bir teklifim var.

Bütün sektörlerde taban ücret asgari geçimi sağlayacak şekilde olmalı ve tavan ücret bunun üç katını geçmeyecek şekilde düzenlenmelidir.

İlave olarak herkes için, başta vekiller ve bürokratlar olmak üzere çoklu maaş ve makam uygulamalarına son verilmelidir.

Teklifim hem ahlakî hem de insanidir.

Ücretin belirlenmesinde rol oynayan bütün aktörlere, sendikacılara, yöneticilere ve karar alıcılara sesleniyorum.

Böyle bir teklifte bulunabilecek misiniz?

Bence hayır.

Asla ve kat’a diyeceksiniz. Zira sistemden nemalananlar sistemin değişmesini istemez.

Çünkü mevcut sistem “altta kalanın canı çıksın” ilkesine dayalıdır.

Ve sizler bu ilkeyi kabul ediyor ve savunuyorsunuz.

Ve her ücreti belirleme döneminde tekrar aynı zulüm ilkelerini devam ettireceksiniz.

Ve bunu memleketin “Âlî menfaatleri(!)” kisvesi altında savunacaksınız.

Selam ve Sabırla… 03.07.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?