2 Eylül 2024 Pazartesi

Gidemediğin Yer Senin Değildir

 Gidemediğin Yer Senin Değildir

Veysi ERKEN Dr.

Merhum Recep Yazıcıoğlu bilhassa Erzincan Valiliği döneminde en çok kullandığı sözlerden biriydi.

“Gidemediğin Yer Senin Değildir”

Evet.

Devletin gidemediği, hainlerin cirit attığı, milletin korku içinde yaşadığı yerler vardı. Yol yoktu, köprü yoktu. Köprünün yapımını devlet üstlenmiyordu, yaptırmak isteyen vali engellenmeye çalışılıyordu.

“Başbağlar katliamı” yapılmış ve devlet gidememişti.

Bu yüzden “Gidemediğin Yer Senin Değildir” tespiti doğruydu, doğrudur.

Buradan hareketle diyoruz ki, Türkiye her yerde olmalı, gitmeli “dünya”ya huzuru, barışı, refahı, adalet, sağlamalıdır.

Böyle bir hayali olmalıdır.

Türkiye’nin böyle bir hayale sahip olmasını istemeyen, engellemeye çalışan, “Soykırım Dini”nin Siyonist haçlı müntesiplerinin uşaklığını yapan taife vardır.

İçimizdedir bu taife.

Hamas’ı azarlayacak, Gazze’deki, Doğu Türkistan'daki katliamı, vahşeti göremeyecek kadar ihanet bataklığına batmış taife vardır içimizde.

Hayalimiz var.

Bir gün Türkiye bütün dünyada olacak inşallah.

Adaleti, barışı, huzuru sağlamasıyla olacak inşallah.

“Hayalleri olanlar asla uyumaz” ve “hayali olmayanın hakikati olmaz” sözleri çok hoşuma gider.

Evet.

Türkiye’nin hayali olmalıdır Gazze ve bütün mazlumlar için.

Son yıllarda Kara, Deniz ve Hava sahalarında bir vatan hayalinin inşa edildiğine şahitlik ediyoruz.

Üsleriyle, yardımlarıyla, iyilikleriyle dünyanın her yerine gidiyoruz biiznillah.

Muhalefet zannedilen Türkiye’ye muhalif olanlar Türkiye’nin hayallerini çalmakla, Siyonistleri arzuları doğrultusunda algı operasyonlarıyla görevli.

Buna rağmen Türkiye hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyor her sahada.

Hem teknolojik yatırımlar, hem silah ve mühimmat, hem nüfus hem de tarihi ve coğrafyalarda etkililik alanlarında hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyor.

Rabbulalemin'in izni, keremi ve lütfü ile bunun gerçekleşeceğine inanıyorum.

Bütün takozlara ve “soykırım dini”nin katillerine, vahşetlerine rağmen.

Bunun için diyorum ki,

“Türkiye bütün dünyada, bütün dünya Türkiye”de olmalıdır.

Nizamı âlem ülküsü bunu gerektirir.

Türkiye bütün coğrafyalarda “üs”leriyle, İslam’ı tebliğ edişiyle, yardımlarıyla vs. olmalıdır.

Bayrağımız ve sancağımız her yerde ve her coğrafyada dalgalanmalıdır. Gölgesinden bütün insanlar faydalanmalıdır, Adalet ve huzur gerçekleşsin diye

Evet.

Türkiye dünyanın her yerinde olmalı ve nizam vermelidir ki, Dünya huzur bulsun. Özetle Türkiye dünyaya geçmişinde olduğu gibi liderli ve hamilik yapmalıdır.

Bu ufuk ve hayalle kendini görevli addetmeli ve bütün adımlarını buna göre atmalıdır.

Tabii ki, bu kolay değildir.

Zira ülkemizde uşaklaştırılmış, köleleştirilmiş, mankurtlaştırılmış ve piyonlaştırılmış şahsiyetsizler çoktur ve bunların bir kısmını muhalefet olarak adlandırılıyor.

Her şeye rağmen Allah dilerse Türkiye Dünyanın lideri olur, olacak inşallah.

Soykırım Dini” mensupları olan Haçlı ve Siyonist zihniyete ve piyonlarına rağmen Türkiye bunu başaracak inşallah.

Hayal hakikat olsun inşallah.

Ve.

“Türkiye bütün dünyada, bütün dünya Türkiye”de olsun ki DÜNYA huzur bulsun.

Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

Selam ve Sabırla… 02.09.2024

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?