17 Ağustos 2024 Cumartesi

Gazze “Ruhumda Sızı”dır

 Gazze “Ruhumda Sızı”dır

Veysi ERKEN Dr.

Gazze, Filistin, Doğu Türkistan, Arakan ve dünyanın bütün mazlum coğrafyaları içimizdeki, ruhumuzdaki sızıdır. Mümin inananların ve vicdanlıların ruhunda sızıdır. Siyonist haçlı zihniyetinin vahşileri, katilleri, soyguncuları, soykırımcıları “ruhumuzda sızı”yı hergün arttırıyor, derinleştiriyor ve bizler sessizce sıranın bize gelmesini bekliyoruz adeta.

Rachel corie “zulüm bizden ise ben bizden değilim” diyerek “mazlumların Direnişi”ne katılırken ve bunun için Siyonist katiller tarafından öldürülürken bizler sadece susuyoruz, seyrediyoruz. Tepkisiz ve ruhsuz mumyalanmış cesetler misali duruyoruz.

Nesimi Çimen’in ifade ettiği gibi dermanı olmayan bir derde düştük, imanımızı ve cehdimizi yitirdik.

“Bu nasıl bir derttir, dermanı yoktur
Bedenimde değil, ruhumda sızı
Görünmez bir yara, acısı çoktur

Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı”

Gazze’de enkaz-ı beşer oluşurken, bedenler küçücük torbalara doldurulurken bizde his ve vicdan namına bir şey kalmamış, iki ayaklı mahlûk olarak dolaşıyoruz ortalıkta.

“Kurşunsuz, hançersiz, kansız bir yara
Hiçbir tabip buna bulamaz çara
Keşke Mansur gibi çekseler dara

Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı”

Siyonist katiller bombalar Gazzelilerin tepelerine yağdırırken, Gazzelilerin bedenleri savrulurken, vahşet yayıldıkça yayılırken tabip, doktor ve merhem olmasını beklediklerimiz kayıp, toz duman olmuş.

“Doktoru, lokmanı yok, ilacı yok
Görünmez göz ile hiçbir izi yok
Saplandı sineme görünmez bir ok

Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı”

Tabip olacaklar toz duman olmuş, halkın gözünde damla yaş yok maalesef. Keşke Nesimi’nin dediği gibi

“Didelerim nemli, kan ağlar gözüm
Ruhum yara aldı, sızlıyor özüm
Bu hâlimden vâkıf tek cura sazım

Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı” yaş olsaydı.

Merhum Mehmet Akif hissiz, duygusuz, "gözyaşı"sız ve sızısız bu halimizi şöyle tasvir ediyordu

“Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.

İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:

Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'

Davransana... Eller de senin, baş da senindir!

His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?”

Maalesef LEŞ kesildik.

“Bir LEŞ miş m İLLETLER” marifetiyle bizler de LEŞ kesildik, katliam ve soykırımlar karşısında ruhumuz sızlamaz hale dönüştürüldük, “LÂL” kesildik, ruhsuzlaştırıldık..

Selam ve Sabırla… 17.08.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?