18 Ağustos 2024 Pazar

Medinelerimizi “Yesrib”leştirmeye Çalışan Hainler

 “Medine”lerimizi “Yesrib”leştirmeye Çalışan Hainler

Veysi ERKEN Dr.

Kur’an’ın vahyedilmeye başlandığı dönemi/devri düşünün.

İnsanlar birbiriyle savaş halinde. Yesrib’te Evs ve Hazrec birbirinin düşmanı, birbirlerini imha etmeye çalışıyor.

Böyle bir ortamda “Yesrib”liler Hz. Muhammed Mustafa’yı sav davet ediyorlar.

Ve.

“Yesribliler, gelenleri/hicret edenleri “Mekkeliler” diye adlandırmıyor, bağırlarına basıyor, yabancı görmüyor. Elindekini paylaşıp  ”kardeş” olarak görüyor. “Medine”lileşiyor, medenileşiyor.

Mekke’de vahyedilen/doğan İslam, Yesribe/Medine’ye “hicret”le yayıldı, büyüdü, kalplere nakşolundu, tanındı ve yaşandı.

Hicret aynı zamanda “kötülük”ten “iyiliğe” göçü ifade ediyordu, ediyor.

Hicretle İslam güneşi Medine’den bütün dünyayı aydınlatmaya başladı, insanların kalplerini ısındırdı, kardeşleştirdi, hep birlikte vahyi yaşamaya başladı. Ayette; “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız. Âl-i İmrân-103 buyurulmuştu ve insanlar ateş çukurunun kenarından dönüp, dönüşüp “kardeş oldular.

İman ettiler, cehd ettiler ve kardeşlik imkânını buldular. “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız. Hucurat-10” ayetine iman ettiler.

Ve.

“Allah ve resulüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenlerle beraberdir.” Enfal-46 ayeti tecelli etti, İslam için seferden sefere koşarak zaferlere erdiler.

İnanıyorlardı ki, Allah katında “İslam’ı” din olarak belirledi.

İslam iyiliği ve adaleti hâkim kıldı. Müslümanlar “adaleti” hâkim kılmaya çalıştı, çalışıyor.

Onun için bizler de iyiliğe, güzelliğe, özgürlüğe, adalete, aydınlığa, kardeşliğe hicret edelim ki, medenileşelim, medeniyetimizi inşa edelim.

Tabii ki, içimizdeki hainler, müfsitler, münafıklar ve kâfirler boş durmuyor, boş durmayacak, şehirlerimizi, hayatımızı, yaşayışımızı “yesrib”leştirmeye çalışacak, çalışıyorlar.

Bizleri medeniyetten vahşiliğe ve barbarlığa sürüklemeye çalışıyorlar.

“Edep” ve “ahlak” ilkelerini hayatımızdan, zihnimizden ve her şeyimizden çıkarmaya çalışıyorlar.

Yaşayışımız “edep” ve “ahlak”tan soyutlandı, tecrit edildi.

Kardeşliğimiz zedelendi, muhacirlere ensar olacağımıza onları hayatımızdan çıkarmaya başladık.

Moizlerin, Kirkorların, Corcların, torunlarının emir eri olanlar aramıza fitneyi soktular, fesadı yaygınlaştırdılar, Siyonist haçlı zihniyetini hâkim kıldılar, ruhumuz tuz ruhuna dönüştü.

Bilinmelidir ki, tekrar “İslam’la ihya” olmazsak, olamazsak “imha” olacağız, bu kehanet ve geleceği okumak değil, vahyin gereğidir. Ayette; “Kişinin önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır. Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Ra’d-11 ve Allah, bir topluluğa lütfettiği nimetini, onlar kendilerini değiştirmedikçe değiştirmez ve Allah her şeyi işitip bilmektedir. Enfal-53 ayetleri ışığında iyi vasıflarımızı kaybedip yesribleşmeyelim, bizi yesribleştirmeye çalışan müfsit ve münafıklara, şeytanlara uymayalım.

Hâsılı kelam.

Şimdi İslam’la ihya ve kardeş olma zamanıdır. Şimdi “kötülük”ten “iyiliğe” göç vaktidir.

Selam ve sabırla… 18.08.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?