8 Haziran 2013 Cumartesi

Ustalık İcraatları ve Derin Çete



Ustalık İcraatları ve Derin Çete

Veysi ERKEN

            Ustalık dönemi olarak adlandırılan dönem gerçekten yaramadı. Daha önce bu konuya temas etmiştim.
            Ustalık döneminde “Haktan ve halktan” uzaklaşma dönemi olmuştur. Ustalık döneminde çıkarılan kanunların ve yapılan düzenlemelerin ekseriyeti halkı ezen, hiçe sayan ve derin çeteyi sevindiren tarzda gerçekleşmiştir.
            Esasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kadar halktan kopuk olduğunu zannetmiyorum. Etrafını kuşatan derin çete ve cemaatin içindeki derin yapı onu yanıltıyor. Yapılan düzenlemeler halkın bedduasını beraberinde getiriyor.
            Halkın memnuniyetsizliğini arttıran ustalık dönemi icraatlarından bir kısmını hatırlatmakta fayda vardır.
1.      Bedelli düzenlemesi zenginin çocuklarına ve sanatçı, entel diye yutturulan kesime yaramıştır. Beş yüzbine yakın fakir-fukara çocuğu halen kaçak durumdadır.
2.      Vekillere sağlanan kıyaklar. İki maaş almalar devam etmekte. Bu yetmiyormuş gibi yeni imtiyaz girişimleri. Bunları savunanlara dikkat ediniz lütfen.
3.      Ticari hayat ile ilgili düzenlemeler. Berberin doktor çalıştırma mecburiyeti gibi saçmalıklar.
4.      Küçük ticari işletmeleri perişan eden düzenlemeler.
5.      Sağlıkta katkı payları ve ilaç paralarının ödenmemesi
6.      Bankaların soygunlarına dur diyememe.
7.      Halka danışmadan faiz lobisini sevindiren gereksiz borçlanmalar.
8.      Zorunlu askerlik, vicdani ret ve iç/dış güvenliğin ayrıştırılması ile ilgili düzenlemelerin yapılmaması
9.      Başta merhum Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinin aydınlatılmaması
10.  Rantiyeye şantiyelerin takdim edilmesi
11.  28 Şubatçılara dokunulmaması
12.  İnancın yaşanır hale getirilmemesi. Başörtü ayrımcılığın devamına ses çıkarılmaması.
13.  Risk analizi adı altında bina yöneticilerinin ve ev sahiplerinin haksız cezalandırılmalarına yönelik düzenlemelerin yapılması.
14.  Anayasa çalışmalarının sürüncemede bırakılması.
Bu ve buna benzer düzenlemeler halkı küstürmüştür. Halk unutulduğunun farkındadır. Halk şunu da biliyor.
Ustalık döneminin icraatları bugün iktidara tuzak kuranların işine yaradığını biliyor ve
görüyor.
            Horasaninin tespitiyle Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu” noktasındalar.
            Dost olmaya çalıştıkları sermayeden, medyadan, dış mihraklardan oluşan derin çete faaliyete geçmiş vaziyette.
Çetenin bütün kolları faaliyette.
Habire saldırıyorlar. Habire tezvirat yapıyorlar. Özellikle etrafı oluşturanların tahribatı daha şedit olmaktadır.
            Holdingleşen ve Karunlaşan etrafa dikkat edilmeli. Etraf zannedilen ve bugün başkalarıyla iş tutar konumda olanın dilinde “güç zehirlenmesi” ifadesi pelesenk olmuş.
Güç zehirlenmesi yok mudur?
            Elbette vardır. Yukarıda da ifade edildi.
            Halk unutuldu.
            Umarız ki, çıraklık döneminin samimiyetine dönülür ve derin çetenin iktidarı bahane ederek halka ve millete verdiği zarar defedilir.
            Sonuç olarak Sayın Başbakana tavsiyemiz şudur. Sizi yanıltan, haktan ve halktan koparan etrafınızı görünüz ve derin çetenin oyununun Cenabı Allah’ın izniyle bozulmasına zemin hazırlamaya çalışınız.
            Selam ve Sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?