Sosyal ve Kültürel İktidar Sorunu
Veysi ERKEN
16 Nisan halk oylaması neticesinde
Cumhurbaşkanlığı görevi ile parti genel başkanlığını beraber deruhte etmeye
başladınız.
Değişikliği destekleyen biri olarak hayırlı
olsun diyorum ve kısaca başkan olarak hitabın daha doğru olacağını düşünüyorum.
Sayın Başkan
Doğru söylüyorsunuz.
İktidarınız döneminde de sosyal ve
kültürel iktidar sorunu devam etmektedir. Bunun çözümü için de bir gayret
gösterilmemektedir.
Esasında sosyal ve kültürel iktidar
sorunu yeni değildir.
Yüz yıldan fazladır devam
etmektedir.
Özellikle yerli ve milli
olmayanların sosyal ve kültürel iktidarları uzun bir dönemdir devam etmekte ve
yerli ve milli olduklarını iddia edenler tarafından pekiştirilmektedir.
Bunun başlıca sebeplerinden birisi
milli ve yerli zannettiklerimizin beyinleri, zihinleri, akıllarının işgal
altında olmasıdır.
Zihinler işgal edilince bir ülkenin
sosyal ve kültürel hayatını işgal etmek zor değildir. Sosyal ve kültürel
işgalde öncelikle zihinler ve beyinler iğfal edilir, asıldan koparılır ve asıl
yerine ilkeler kodlanır. Mesela zihni ve beyni işgal edilmişlere Kuran-ı Kerimi
okuyalım, öğrenelim, anlayalım ve yaşayalım dediğimizde yüz çevirdiklerini
görürüz.
Bugün de yaşanılan durum budur.
İktidarınız döneminde de bu devam
ettirilmektedir.
Bilhassa eğitim, sanat, medya ve benzer
alanlarda hâkim olan gayri milli ve yerli olanlar desteklenmekte ve
beslenmektedir.
Eğitim alanında gerçekleştirilen
programlara bakınız bunu göreceksiniz. Özellikle eğitim, sanat ve medyadan
örnekler verdim.
Sayın Başkan;
Sorarım size maarif alanındaki hangi
program yerli ve milli sosyal ve kültürel iktidarı sağlayacak niteliktedir.
Maarif alanında görevlendirdiğiniz karar alıcıların yerli ve milli sosyal ve
kültürel iktidarı sağlayacak zihinleri ve cesaretleri var mı?
Ya sanat alanı
Hali pür melali ortadadır. Model
olarak takdim edilen zerzevatı fark etmemek mümkün mü?
Desteklenenler belli. Model olarak
sunulanlar meydanda. Bu zerzevatla harcanan ve heba edilen milyarlar işin cabası.
Sayın Başkan;
İlave olarak iktidarınızı
desteklediği varsayılan medya ve kalemşorlar bakınız.Bürokrak ve teknokratınızı
inceleyiniz.
Milyarları ceplerine indirirken hazırladıkları
programları, yaptıkları dizileri, gerçekleştirdikleri röportajları, bastıkları
reklamları inceleyiniz. Hangisi yerli ve milli sosyal iktidarı sağlayacak
evsaftadır.
Sayın Başkan
Bilmelisiniz ki, sosyal ve kültürel
iktidar sorunu ancak zihinleri ve akılları yerli olanlarla gerçekleşir.
Yerli ve milli zihinler olay ve
olguları hasbi olarak düşünür ve önerilerde bulunur.
Onların derdi tektir.
İlayı kelimetullahtır.
Onlar dünyevi ve saltanat hırsıyla
dünyaya nizamat vermeye çalışmaz.
Sosyal ve kültürel iktidarda esas
aldıkları kodlar İslam’dır.
Yazdıkları yazıları, hazırladıkları
reklamları ve yaptıkları yorumları bu zihniyetle gerçekleştirirler.
Yaşarlar ve yaşatmaya çalışırlar.
Böyle bir bakış açısına sahip kadroları
eğitimde, sanatta ve medyada iş başına getirmediğiniz sürece sosyal ve kültürel
iktidarı sağlamanız mümkün görülmemektedir.
Yol, köprü, hastane, okul binası ve
diğer maddi unsurları hızla iyileştirebilirsiniz. Vergileri arttırarak bunları
gerçekleştirebilirsiniz.
Sayın başkan;
Bilesiniz ki, bunlarla sosyal ve
kültürel iktidar sağlanmaz. Bilakis denge bozulur.
Nitekim ekonomik denge de bozulmuş,
zenginlik belirli kesimlerde artarken toplumun ekseriyeti fakirleşmiştir.
Gayrı safi milli hâsıla artmış
ifadeleri toplumun sosyal ve kültürel durumunu düzeltmediği gibi, rüşvet, vergi
kaçırma ve benzer alanlardaki zafiyet artmıştır.
Hâsılı kelam,
Artık cumhurbaşkanlığı hükümet
sistemine geçildiği için her şeyden birinci derecede siz sorumlusunuz.
Bu referandumda değişikliğe evet diyen biri
olarak bunları hatırlatmak gereğini duyuyorum.
Umarım ki, danışmanlarınız ve metin
yazarlarınız yazılanları size iletir ve gereğini yaparsınız. Böylece haşhaşi
fetö zihniyetinin tasfiyesine katkı sağlarsınız.
Aksi takdirde sosyal ve kültürel
iktidar alanında kayıplar ve haşhaşi fetö zihniyeti devam eder.
Bilindiği üzere haşhaşi fetö
zihniyetinin ilk amacı sosyal ve kültürel dokuyu tahrip ederek kendi
efendilerinin kültürel kodlarını topluma benimsetmek ve bu yolla sosyal
iktidarını ağlamaktır. Fetö anlayışında dailer işini bitirdikten sonra fedailer
devreye sokulur. Uzun yıllardır dailer faaliyet gösterdi, 15 Temmuzda fedailer
devreye sokuldu. Her şey tahrip edilmeye çalışıldı.
Bu gerçek unutulmamalı,
unutturulmamalı ve soyal- kültürel iktidarın önü açılmalıdır.
Selam ve Sabırla…
NOT:
Rahmet ve mağfiretin daha çok tecelli ettiğine inanılan Ramazan’ın birinci
gününde Kastamonu-Ankara yolunda rahmeti rahmana kavuşan öğrencilerimize ve diğer
yolculara cenabı Allah’tan rahmet ve rahmet niyaz ediyorum. Mekânları cennet
olsun. Yakınları ve sevenlerine cenabı Allah’tan sabr-ı cemil niyaz ediyorum.