Sadat ve Kubera'ya uymanın sonucunda pişmanlık ve nedamet duymak
Veysi ERKEN
İnsanlar yaptıkları eylemlerden, işledikleri fiillerden veya söyledikleri sözlerden pişmanlık ve nedamet duyabilirler.
Kur’an ve Sünnet zemininde düşündüğümüzde bireyler yaptıkları eylemlerden, işledikleri fiillerden veya söyledikleri sözlerden pişmanlık ve nedamet duyduklarında
tevbe etmesi, af ve i’tizar dilemesi gerekir/beklenir. “1- Sıkıntı 2- Sıklet 3- Haile 4- Gam 5- Tasa 6- Pişmanlık 7- Tövbe 8- Teessür 9- Hayıflanma 10- Mahzunluk anlamlarına gelen ve Nedm kökünden türetilmiş olan nedamet sözcüğü, pişmanlık duymak demektir.
Sözleri ya da davranışlarıyla istemediği şeye neden olan ve bundan ötürü pişmanlık duyan kişilere nedamet-kâr denir. Nedamet, aynı zamanda acı çekmek, sıkıntı duymak ve hüsrana uğramak manasında kullanılır.” https://www.hurriyet.com.tr/egitim/nedamet-ne-demek-ne-anlama-gelir-nedamet-kelimesinin-tdk-sozluk-anlami-41964666 Tevbe ise (tevb, metâb) “geri dönmek, rücû etmek, dönüş yapmak” anlamındadır ve “dinde yerilmiş şeyleri terk edip övgüye lâyık olanlara yönelme” biçiminde tanımlanır. Tövbe kavramı Allah’a nisbet edildiğinde “kulun tövbesini kabul edip lütuf ve ihsanıyla ona yönelmesi” mânasına gelir (Zeccâc, s. 61-62; Kuşeyrî, et-Taḥbîr, s. 84). Kişilerin birbirine karşı yaptıkları hatalı davranışlardan dönmesi için avf (af) ve i‘tizâr (özür dileme) kelimeleri kullanılır (krş. et-Tevbe 9/94; en-Nûr 24/22). https://islamansiklopedisi.org.tr/tovbe
Evet.
Bireyler ve topluluklar yaptıklarından pişmanlık ve nedamet duyabilirler.
Yakın geçmişten misal verecek olursak seçimlerden sonra bilhassa Meral ve Kemal’in peşine takılan, iltisaklandırılan ve dönüştürülenlerin bir kısmının nedamet ve pişmanlık içinde olduklarını görüyoruz.
Keşke diyorlar.
Falana ve ya feşmekan'a kızdığımız için Meral’e ve Kemal’e oy verdik diyorlar.
Evet.
Bu tiplere şunu söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim inşallah. Falana veya feşmekanlara kızabilirsiniz, icraatlarını yanlış ve kusurlu bulabilirsiniz. Hatta zararlı da bulabilirsiniz. Böyle bir durum sizin Meral veya Kemal’in safında yer almanızı, savrulmanızı ve onlara oy vermenizi meşru ve doğru kılmaz. Bari bundan sonra oy vermeyiniz, desteklemeyiniz.
Gördüğümüz kadarıyla Meral ve Kemal’in temel özellikleri “Türkiye’ye Muhalefet” etmektir. Dolayısıyla falana kızma savrulmayı haklı göstermez, gösteremez. Bundan sonra onları terk ediniz.
Samimi bir pişmanlığınız ve nedametiniz varsa milletten “af” ve i’tizarda (özür dileme) bulununuz. Tabii ki “tevbe” ederseniz iyi olur.
Ayetlerde büyük ve efendi(sadat) kabul edinilenlere uyanların pişmanlıklarını şöyle dile getirilir. “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. “Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” Ahzâb -67-68”
Ayetler şu şekilde tefsir edilmektedir. “Allah insanlara akıl vermiş, ona yardımcı olmak üzere peygamberlerle çok değerli bilgi ve ölçüler göndermiştir. Asıl kullanılacak olan bilgi araçları bunlardır. Bunları bırakıp da din, siyaset, cemiyet, sanat, medya vb. alanlarda meşhur veya karizma sahibi olmuş, otorite kazanmış olan veya öyle sunulan kimseleri taklit edenler, bunların söylediklerini ölçüp biçmeden, tenkide tâbi tutmadan kabul edip uygulayanlar ya doğru yoldan uzaklaşırlar veya tesadüfen onun üzerinde bulunsalar bile bunun şuurunda olamazlar. Hiç kimseyi, dünyada ve âhirette “Filân dedi ben de inandım ve yaptım” gibi bir mazeret kurtaramaz; “İnsana senin aklın ve iraden neredeydi diye?” sorarlar. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Ahz%C3%A2b-suresi/3599/66-68-ayet-tefsiri
Evet, nedamet getirmiş ve “Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!" Furkan-28
"Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!" der." Zuhruf-38
Yüzleri ateşe çevrildiği gün, “Keşke Allah’a itaat etseydik, resulü dinleseydik” diyecekler. Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” Ahzab 66-68
Bilmiyorlar mı ki, kullarının tövbesini kabul eden Allah’tır, sadakaları kabul eden de O’dur. Şüphesiz Allah tövbe kapısını alabildiğine açık tutmaktadır, rahmetiyle her şeyi kuşatmaktadır. Tevbe-104” diyenlerden olan arkadaşlara tavsiyemiz şudur.
Karamsarlığa düşmeyin Nasuh tevbe ile tevbe ediniz, sadat ve kubera olarak gördüklerinizi terk ediniz, tutum, tavır, fiil, eylem, söz ve oylarınızı bir daha gözden geçiriniz, milletten af ve i’tizar dileyiniz ve bundan sonra kimin/ kimlerin peşine takılacağınızın, kim/ kimlere oy vereceğinizin muhasebesini yapınız, yapalım derim.
Benim bildiğim çıkış yolu budur.
Daha iyi bir çıkış yolu bilenler bize yol göstersin biz uyalım.
Umarım ki, Türkiye’ye muhalefet edenleri sadat ve büyük görenler ve onlara uyanlar hatalarından döner, af diler.
Selam ve Sabırla… 30.06.2023