Cumhuriyetin Kurucu Değeri: Türkiye Devleti’nin dini, din-i İslâm’dır. Resmî lisanı Türkçe’dir.
Veysi ERKEN
Sürekli cumhuriyetten ve kurucu değerlerine bağlı kalmaktan bahsedenlerin ekseriyeti sahtekârdır. Samimiyetsizdir.
Doğru bildikleri halde mefhumları (kavramları) ve mevzuları saptırmakla meşguller.
Ekseriyeti efendilerinin sesi oldukları için sefih hayatlarını, ahlaksızlıklarını cumhuriyetin kurucu değeri diye dayatırlar.
Böylelikle insanımızı hayat iksiri olan “İslam”dan, bir başka deyişle Kur’an-ı Kerimden ve Hz. Peygamber’in s.a.v. izinden uzaklaştırırlar.
Maalesef uzaklaştırmada küçümsenmeyecek bir mesafe de kat ettiler.
Bugün kendini Müslüman olarak ifade eden milyonlarca adem “İslam” dışı bir hayata sahip olduğu gibi, İslamî ilke, kural ve hayattan bahsedildiğinde adeta kaçar vaziyet alıyor.
Lafı uzatmaya gerek yok.
Cumhuriyetten ve cumhuriyetin kurucu değerlerinden bahseden herkese çağrıda bulunuyorum. Geliniz samimiyetinizi gösteriniz ve cumhuriyetin kurucu değerini savununuz.
Bakınız cumhuriyet rejiminin ilan edildiği 29 Ekim 1923 tarihli belge ortada. Bu belgeye sahip çıkınız ve uygulanmasını savununuz. Açıkça “Türkiye Devleti’nin dini, din-i İslâm’dır. Resmî lisanı Türkçe’dir” ilkesini her dakika terennüm ediniz.
Yapar mısınız?
Zannetmiyorum.
Bilesiniz ki, ahlaksızlığınızı her dem dile getireceğiz.
Kaçış yok.
İşte belge inceleyiniz, tefekkür ediniz ve meşhur ifade ilet titreyip gerçeğe dönünüz.
“364 numaralı “Teşkilât- ı Esasiye Kanunu’nun bazı mevaddının tâdiline” yani “Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesine” dair kanun şöyle idi:
“Birinci Madde: Hâkimiyet, bilâ kayd ü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müsteniddir (dayanır). Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti Cumhuriyet’tir.
İkinci Madde: Türkiye Devleti’nin dini, din-i İslâm’dır. Resmî lisanı Türkçe’dir.
Üçüncü Madde: Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Meclis, Hükümet’in inkısam ettiği şuubât-ı idareyi (ayrı ayrı bölümlere ayırdığı idarî işleri) İcra Vekilleri vasıtasıyla idare eder.
Dördüncü Madde: Türkiye Reisicumhuru, Türkiye Büyük Millet Meclisi Heyet-i Umumiyesi tarafından ve kendi âzası meyânından bir intihap (seçim) devresi için intihap olunur (seçilir). Vazife-i riyaset (başkanlık görevi), yeni Reisicumhur’un intihabına (seçimine) kadar devam eder. Tekrar intihap olunmak (seçilmek) caizdir.
Beşinci Madde: Türkiye Reisicumhuru, devletin reisidir. Bu sıfatla lüzum gördükçe Meclis’e ve Heyet-i Vekile’ye riyaset (hükümete başkanlık) eder.
Altıncı Madde: Başvekil, Reisicumhur tarafından ve Meclis âzası meyanından intihap olunur (Meclis üyeleri arasından seçilir). Diğer vekiller Başvekil tarafından yine Meclis âzası arasından intihap olunduktan sonra hey’et-i umumiyesi (hepsi) Reisicumhur tarafından Meclis’in tasvibine arzolunur. Meclis hâl-i içtimada (çalışma döneminde) değil ise keyfiyeti tasvip Meclis’in içtimaına tâlik olunur (toplantısına ertelenir).
18 Rebiyülevvel 1342 ve 29 Teşrinievvel (Ekim) 1339 (1923)”. https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1691337-94-yildonumunde-ilk-defa-yayinlaniyor-iste-cumhuriyetin-kurulus-belgeleri “
Belgeler ve tarihi hakikatler işinize gelmiyor değil mi?
Elbette sahiplerinin sesi olanların işine gelmez.
Selam ve Sabırla…