24 Kasım 2024 Pazar

Ahmak ve Cahil Olanlarla Tartışmayın

 Ahmak ve Cahil Olanlarla Tartışmayın

Veysi ERKEN Dr.

“Rasûlüm! Sen yine de af yolunu tut, iyiliği emret ve câhiller­den yüz çevir. A’raf-177”,Onlara: “Şu mü’minlerin iman ettiği gibi siz de iman edin!” dendiği zaman: “Şu aptal ve akılsızlar gibi mi iman edeceğiz?” derler. Şunu bilin ki, asıl aptal ve akılsız olan kendileridir; fakat bunu da bilmezler. Bakara-13” ve Ey mü’minler! Şimdi onların size inanacaklarını mı bekliyorsunuz? Hâlbuki onlardan bir grup var ki, Allah’ın kelâmını işitirler de, düşünüp anladıktan sonra onu bile bile bozup değiştirirler. Bakara-75” ayetlerini hatırladım.

Teşekkür ediyorum kıymetli dostum Orhan Bey’e. Ayetleri hatırlatan anlattığı şu hikâye oldu.

“Eşekle kaplan bir gün tartışmaya girmişler. Eşek kaplana demiş ki: “Çimenlerin rengi mavi”.

Kaplan itiraz etmiş: “Hayır, çimenler yeşil.”

Aralarındaki tartışma kızışınca aralarında zuhur eden meseleyi halletmek için ormanlar kralı aslana gitmeye karar vermişler.

Ormanın içlerinde aslanın tahtının bulunduğu yere varır varmaz eşek bağırmaya başlamış: “Kralım, çimenlerin mavi renkli olduğunu söylüyorum doğrudur, değil mi?” Aslan yanıtlamış: “Tabi doğru, çimenler mavidir.”

Eşek kafasını sallayarak konuşmasını sürdürmüş: “Kaplan benimle aynı fikirde değil, bana karşı çıkıyor. Kafamı karıştırıp kızdırıyor, lütfen onu cezalandırın.”

Kaplan, efendim “çimenler sizin de bildiğiniz gibi yeşil”dir.

Aslan Kral, Kaplan’a dönerek onu susturmuş ve “Sana 5 ay boyunca sessizlik/ konuşmama cezası veriyorum” demiş.

Eşek sevinçle yerinden sıçrayarak bağırmaya başlamış: “Çimenler mavi, çimenler mavi”. Kaplan çaresiz bir şekilde Aslan’ın verdiği cezayı kabul etmiş, fakat eşek gittikten sonra Aslan’a sormadan duramamış: “Kralım, beni neden cezalandırdınız? Çimenler zaten yeşil değil mi?”

Aslan “Çimenler tabii ki yeşil” demiş.

Kaplan “Peki, o zaman neden bana ceza verdiniz, veriyorsunuz?” diye sormuş.

Aslan şu cevabı vermiş: “Mesele çimlerin mavi veya yeşil olması değil. Senin gibi yiğit ve zeki birinin, ahmak olan eşekle tartışarak vakit kaybetmesi kabul edilebilir bir şey değil. Üstelik böyle bir konu için gelip beni rahatsız ediyorsunuz. Bundan dolayı ceza aldın.”

Ve devam etmiş sefih, ahmak ve cahil olan eşekle tartışarak zaman kaybettiğin için.”

Evet.

Dostlar.

Bu hikâye bana Kur’an ve sünnet zeminini bir kere daha hatırlattı.

Cahillerden yüz çevirmemizin, iyiliği emretmemizin ve affetmemizin gerekliliğini ve hakikatini hatırlattı.

Yine;

Sefih ve ahmaklar gibi davranmamamızın gereğini, onlarla tartışmamamızın hakikatini hatırlattı.

Dostlar.

“Rasûlüm! Sen yine de af yolunu tut, iyiliği emret ve câhiller­den yüz çevir. A’raf-177”,Onlara: “Şu mü’minlerin iman ettiği gibi siz de iman edin!” dendiği zaman: “Şu aptal ve akılsızlar gibi mi iman edeceğiz?” derler. Şunu bilin ki, asıl aptal ve akılsız olan kendileridir; fakat bunu da bilmezler. Bakara-13” ve Ey mü’minler! Şimdi onların size inanacaklarını mı bekliyorsunuz? Hâlbuki onlardan bir grup var ki, Allah’ın kelâmını işitirler de, düşünüp anladıktan sonra onu bile bile bozup değiştirirler. Bakara-75” ayetlerini, Kur’an-ı Kerimin hepsini ve uygulaması olan Sünneti asla unutmayın, okuyun, öğrenin, anlayın ve yaşayın ki, hayatınız, hayatımız huzur ve sükûn bulsun.

Selam ve Sabırla… 24.11.2024

23 Kasım 2024 Cumartesi

Hz. Muhammed’in (s.a.v) Tebliğine Uymakla Mükellefiz

 Hz. Muhammed’in (s.a.v) Tebliğine Uymakla Mükellefiz

Veysi ERKEN Dr.

Bizler “muvahhid” isek, mümin Müslüman isek, münafık değilsek, Allah’ın Resulü olan Hz. Muhammed’in tebliğine, tebyinine, talimine, inzarına, müjdesine ve şahidliğine uymak ve ifa ile mükellefiz. Bu bir zorunluluk ve mecburiyettir.

Ayette.

“Ey peygamber! Seni tanık/şahid, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik. Ahzâb, 45-46” buyrulur.

Ve.

“Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size âyetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.Bakara151” buyrularak içimizden olan peygamberin bizlere neyi okuduğu, öğrettiği, bizleri nelerden arındırdığını, hangi kitabı ve hikmeti öğrettiğini beyan ediyor.

Bunlar Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) sünnetidir, uygulamaları ve yaşayışıdır.

Allah Resulüne dolayısıyla sünnetine uymamızı emrediyor,

Buradan şunu anlıyoruz.

Sünneti inkâr Tevhid’i inkârdır.

Ayette peygamberin bize verdiğini almamızı, neyi yasakladıysa ondan vazgeçmemizi ve kaçınmamızı emretmektedir.

Bu durum; “Allah’ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir. Haşr-7”

Hâsılı kelam mümin Müslüman için Kur’an ve sünnete uyma ve yaşama zorunluluğu vardır.

Tevhid inancının gereği budur.

Selam ve Sabırla… 23.11.2024