Sayın
Cumhurbaşkanı Yardımcı Doçentlik Konusunda Yanıltılıyorsunuz
Veysi ERKEN
NOT: Bütün akademisyenler, özellikle
Yardımcı Doçentler bu konunun doğruluğunu vekillere iletiniz. Bütün vekiller
“işin doğrusu”nu öğrenmeli ve yardımcı doçentlere taşeron işçiler kadar değer
vermeli.
İyi niyetle
gündeme getirdiğinizi düşündüğüm “Yardımcı
Doçent”lik konusunda maalesef partinizin yetkilileri sizi yanıltıyor.Hatta
bazı bürokrat ve vekillerin tavırları pensilvanya şeytanlarına çanak tutma
eğiliminde.
Sayın Cumhurbaşkanı
Sizin adil
davranacağınızı ümit ediyoruz.
Kanuni
düzenlemeler yapılırken “mevcut”tan
daha iyisi öngörülmelidir.
Hele hele
müktesep haklar konusunda daha kötüye gidiş asla tasvip edilemez.
Hukukun
genel mantığına aykırıdır.
Hatta
hukukta “Ma kabline şamil olmaz”
diye genel bir prensip vardır.
İhdasından
beri sorun olan “Yardımcı Doçent”lik
konusu ülkemizde kangrenleşmiş ve ilmi çalışmaların önünde engele dönüşmüştür.
Bunu iyi
niyetle çözmeye çalıştığınızdan şüphe etmiyorum.
Ama sunulan
tasarıya baktığımızda sorunun çözülmesini sağlamak bir
yana, bilakis sorunu kördüğüme çevirecek niteliktedir.
Tasarı bir
nevi hak ve adaletin tamamen ortadan kaldırılması tasarısı durumundadır.
Bunu bir
misalle izah edeyim. Mevcut 2547 Sayılık YÖK Kanununun Tanımlar başlığını taşıyan 3. Maddesinin L bendinde öğretim elemanları
tasnif edilmiş ve (m) fıkrasında öğretim üyeleri, öğretim
görevlilerinden ayrı olarak tanımlanıp üç kademe olarak sıralanmıştır.
Yani bu maddeye göre “Yardımcı Doçent”lik
öğretim görevliliği değil, öğretim üyeliğidir.
Kanunun
ilgili bölümü aynen şöyledir:
“Tanımlar:
Madde
3–(Değişik: 17/8/1983 -2880/1 md.)
Bu Kanunda
geçen kavram ve terimlerin tanımları aşağıda belirtilmiştir.
L) Öğretim Elemanları: Yükseköğretim kurumlarında görevli
öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcılarıdır.
m) Öğretim Üyeleri: Yükseköğretim kurumlarında görevli
profesör, doçent ve yardımcı doçentlerdir.
(1) Profesör: En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip
kişidir.
(2) Doçent: Doçentlik sınavını başarmış akademik unvana
sahip kişidir.
(3) Yardımcı Doçent: Doktora çalışmalarını başarı ile
tamamlamış, tıpta uzmanlık veya belli sanat dallarında yeterlik belge ve
yetkisini kazanmış, ilk kademedeki akademik unvana sahip kişidir.”
Teklif
ile “Öğretim Üyeliği” statüsü gasp
edilmektedir.
Tabii
ki, teklifteki fecaat bununla da bitmiyor. Teklif baştan sona kadar
sakatlıklarla maluldür.
Sayın
Cumhurbaşkanı,
Hak ve
adaletten ayrılmayacağınızı ve vekillerinize talimat vererek bu mağduriyetin
giderilmesini sağlayacağınızı umuyorum.
Bunu
okuyarak ve araştırarak talep ediyorum.
İşte, Partiniz
adına teklifi veren Mustafa Elitaş’ınTBMM Başkanlığına sunduğu tasarısında
mevcut “Yardımcı Doçent”lerle ilgili
ifade:Teklifin
15 maddesi “ Halihazırda ‘yardımcı
doçent’ kadrolarında bulunanların bu Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte
başka bir işleme gerek kalmaksızın ‘doktor öğretim görevlisi’ kadrolarına
atanmış sayılması düzenlenmektedir”
Sayın Cumhurbaşkanı
Bu mu iyileştirme, hak ve adaleti
sağlama.
Bilmelisiniz ki, bu teklif“16.01.2018 tarih ve 211 sayı ile TBMM Başkanlığına
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş tarafından verilmiş ve tasarı 17.01.2018
tarih ve 2/2074 esas numara ile Esas komisyon olan Milli Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor komisyonuna havale edilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanı
Yükseköğretim personeli ile ilgili
düzenlemeler defalarca yapılmıştır.
Yapılan düzenlemelerin tamamında
daha iyisi gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Mesela, 1967’de kurulan Devlet
Mühendislik ve Mimarlık akademilerine atanan öğretmenlere Prof. Unvanı
verilmiştir. Hem de Doktora, Uzmanlık veya Sanatta yeterlik şartı aranmaksızın.
Yine seksenli ve doksanlı yıllarda
benzer uygulamalar yapılmış ve unvan alanların ekseriyeti halen görevdedir.
Lütfen bu uygulamaları
danışmanlarınız araştırsın ve önünüze doğru bilgiler koysun.
Mevcut teklif bir fecaattir.
Umarım ki, tasarı alt komisyonlarda
özellikle Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda tamamen
değiştirilir ve başta ülkemizin tamamına katkı sağlayacak ve akademik camiaya
huzur getirecek şekilde düzenlenir.
Mesela
mevcut Yardımcı Doçentlere yayınlarına, hizmet sürelerine bakılarak Doçent ve
Profesör unvanı verilir.
Veya
öğretim sürecinin son raddesi olan “Doktor/Uzmanlık/Sanatta Yeterlik” esas alınarak
diğer bütün unvanlar da kaldırılır (ordinaryüslük kaldırıldığı gibi).
Sayın Cumhurbaşkanı,
Adaletin terazisinden
ayrılmayacağınızı, bu konuda gerek danışmanlarınıza gerekse vekillerinize
gereken talimatı vermenizi akademik camia adına bekliyoruz.
Aksi takdirde kangrenleşmiş olan bu
konu ile ilgili ülkemin ızdırabı artacaktır.
Selam ve Sabırla…
Ve
Başta Bahçeli Olmak Üzere Bütün Vekillere Çağrı
Sayın
Bahçeli Yardımcı Doçentlerin mağduriyetlerini en iyi bilenlerden birisi
olduğunuzu biliyorum.
Umarım ki,
parti olarak bu mağduriyetin hak ve adalet ölçüsünde düzeltilmesi için çaba
harcarsınız.
Tabii ki,
çağrı sadece size değil, mecliste yer alan ve vekil kabul ettiğimiz herkesedir.
Vekillere
söyleyeceğimiz şudur.
Bu konuya
vakıf olmayabilirsiniz. Lütfen okuyun ve durumun vehametini fark edin.
Partiniz,
mensubiyetiniz ve aidiyetiniz ne olursa olsun bu konuda sizden adil olmanızı
bekliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?