Musibet- Bela
Veysi ERKEN Dr.
İbadullah olarak kendimizi, yapıp ettiklerimizi ve fiillerimizi ne kadar sorguluyoruz. Eylemlerimizin Allah’ın rızasına uygun olup olmadığını sorguluyor muyuz?
Başımıza musibetlerin gelmemesi için günün sonunda icmal çizgisini çekerek yapıp ettiklerimizi sorguluyor muyuz?
Rivayete göre Hz. Ömer r.a günün sonunda bugün ne yaptım, yapıp ettiklerim Allah’ın rızasına ve emirlerine uygun mu diye nefis muhasebesi yaparmış.
Bilinmelidir ki, musibet ve belalar bizim kendi elimizle kazandıklarımız günahlar yüzündendir. Ayette: Başınıza gelen her musîbet, kendi ellerinizin kazandığı günahlar, ihmal ve kusurlar yüzündendir. Bununla beraber Allah, o günah ve kusurların pek çoğunu da affediyor. Siz, dünyanın hiçbir yerinde O’nun gücünün önünde duramazsınız. Sizin için Allah’tan başka gerçek dost ve yardımcı yoktur. Şûrâ-30-31” diye izah edilir.
Bir deyimde bela konusu şu şekilde ifade edilmiştir.”Kula bela gelmez hak yazmadıkça hak bela yazmaz kul azmadıkça”
Şeytanların yolunda olan İnsanlar hem günah işler hem de başkalarını azdırmaya çalışır. Bu durum ayetlerde “İşte (baskılara karşı) sabretmelerinden ötürü onlara mükâfatları iki defa verilecektir. Onlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızâsı için harcarlar. Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve “Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size. Esen kalın. Bizim cahillerle işimiz yok” derler. Kasas,54-55” biçiminde izah edilir.
Bir imtihan dünyasındayız ve şeytanlar bizi her zaman azdırmaya, yoldan çıkarmaya ve musibetlere duçar etmeye çalışır. Önemli olan kamet ve istikametimizi rızai bari doğrultusunda ayarlamaya çalışmaktır.
Misal olarak insan kılığındaki şeytanlar size ne Filistinlilerden, Türkistanlılardan yardım etmenize gerek yok, Siyonist haçlıları boykot etme ihtiyacınız yok diye musibetlere duçar olmamız için seferber oldular, oluyorlar ve olmaya devam edeceklerdir.
Bizler bunların telkinlerine uyduğumuz takdirde musibetlere uğramamız kaçınılmazdır. Ayetlerde ifade edildiği gibi bu musibet ve felaketler bizim kendi ellerimizle yapmış olduklarımızdan kaynaklanmış olacaktır.
Musibet ve felaketlerden korunmak ve kurtulmak için Kur’an-ı Kerim zeminli düşünmek, anlamak gerekir. Hayatımız ve yaşayışımız Kur’an zeminli olmak mecburiyetindedir.
Felah ve kurtuluş için haydi Kur'an zeminli cehd ve cihad etmeye ve her türlü şeytanı hayatımızdan uzaklaştırmaya.
Gün bütün mazlum ve mağdurlarla dayanışma ve yardımlaşma günü ve zamanıdır.
Musibetlere duçar olmamak için Kuran-ı Kerimi yaşama zamanıdır.
Gün Gazze ve Kudüs’e sahip çıkma ve yardım etme günüdür.
Musibetlere duçar olmamak için yardımlarımızı ihmal etmeyelim inşallah.
Selam ve Sabırla… 24.11.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?