Seçimlerin Ardından Hoş ve Boş
Konuşanlar ve Yeni İcraatlar
Veysi ERKEN
Seçimlerin hemen ardından halkın iki mesaj verdiğini ifade etmiştim. Bunlardan
birisinin halkın iradesine müdahale etmek istendiğini fark etmesi ve buna tepki
göstermesi, ikincisi bazı partilerin lokal (mahalli, yerel) olmaktan
kurtulamadıkları, Türkiye’nin geneline hitap edemedikleri takdirde iktidar
olamayacakları ile ilgili idi.
Bu tespitlerime ideolojik körlük içinde olan ve kendisini bilim insanı zanneden
kişilerden itiraz sesleri yükseldi.
Bazılarını anlarım da, siyaset alanında bilimle uğraşanları yadırgadığımı
söylemek isterim.
Üzülerek belirtmeliyim ki, ülkemizde siyasetin sosyolojisi, ekonomisi,
psikolojisi veya teorileri uğraşanların pek çoğu milletimizin ferasetini
anlamaktan ve okumaktan acizdir.
Okudukları metinlerin yabancı olduğunun farkında değildir. Okudukları metinler ne
sosyal ne de siyasi bakışımızla uyuşmamaktadır.
Bilim insanı zannedilenlerin çoğu hoş konuşur ama boş konuşur.
Siyaseti bildiğini vehmeden siyaset alanında
bilim adamı olduğunu ifade edenlerin yazıma gösterdikleri tepkiler bana bu
konuda bir fıkrayı hatırlattı. Fıkrayı siz değerli dostlarımla paylaşayım.
“Balonla keşif uçuşuna çıkan bir grup
yolunu şaşırır. Bulundukları yeri anlamaya çalışır. Yerde oturan ve bir konuyu
tartıştıkları anlaşılan bir grubu fark ederler. Grup lideri biraz alçalalım ve
yerde oturanlara nerede bulunduğumuzu soralım der. Grup öneriyi kabul eder.
Balon alçalır ve aşağıda oturanlara seslenirler.
Heyy! Dostlar yolumuzu şaşırdık galiba, nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz?
Yerdekiler balondakilere seslenir?
Efendim havadasınız?
Grup lideri arkadaşlarına döner ve kesin bunlar bilim insanıdırlar der.
Arkadaşları nereden anladın diye sorarlar?
Grup lideri bunları “hoş ve boş konuşmalarından” tanırım der.”
Evet, aziz dostlar.
Türkiye’nin siyasi ve sosyal atmosferinden uzak olanların insanımızın davranış
kalıplarını anlamaları ve olguları doğru algılamaları beklenmez.
Onlar ancak halkı hor görür ve tercihlerini küçümser. Zira onların zihin
kalıpları “halka rağmen halk için”
önermesi ile kurgulanmıştır. Bu nedenle milleti küçümsemeleri, halkın tercihlerini
anlamamaları tabii bir şeydir diye düşünüyorum.
Her şeye rağmen milletimizin ferasetle hareket ettiği bir gerçektir. Artık
partiler kendilerini sorgulamalı ve şiddeti, hırsızlığı, yolsuzluğu reddeden ve
bütün ülkeye hitap edebilen yapılara bürünmeliler.
Kendini elit olarak görenlere gelince artık milletin iradesine ipotek koymaktan
vazgeçiniz. Okuduklarınızı da anlamaya çalışınız.
İCRAAT LAZIM
Seçimler bitti.
Halk artık icraat bekliyor. Özellikle sosyal bünyemizi tahrip eden
ertelenmiş konuların hızla çözülmesi gerekiyor.
Bunları kısaca maddeler halinde sıralayalım.
1-Bedelli
askerlik hemen çıkarılmalı ve korkuyla yaşayan sayıları 700 bini geçkin
insanımızın sorunu ortadan kaldırılmalıdır. İlave olarak Numan Kurtulmuş’nun
sıkça gündeme getirdiği Askerlikle ile ilgili genel düzenleme de acilen
yapılmalıdır.
2-Çalışanların
mağduriyetini giderecek kadro düzenlemesi behemehâl çıkarılmalı ve özellikle
üniversitelerdeki mağduriyetler giderilmelidir.
3-
Esnaf ile ilgili mali düzenlemeler yapılmalı, vergiler düşürülmelidir.
4-
Kazanmayandan vergi adı altında alınan ve haraca dönüşen uygulamalardan
vazgeçilmelidir.
5-
Bütün kurumlarda şeffaf yapı oluşturulmalı, hesap verebilirlik sağlanmalıdır.
Rüşvet ve haksızlığı beraberinde üreten oligarşik bürokratik yapıdan kurtulma
ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
6-
Bütün kurum ve kuruluşlarda üst yönetime yapılacak atamalara süre sınırlaması
getirilmelidir. Makamların ebediyen işgal edilmesi sonlandırılmalı, liyakatini
kaybedenler o makamlardan uzaklaştırılmalı, makamlar ebedi olmaktan
çıkarılmalıdır.
7-Hiçbir
yönetici bulunduğu yerde beş yıldan fazla çalışamayacağını bilmeli ve buna göre
düzenlemeler yapılmalıdır.
8-Makam
aracı, özel şoför, lojman saltanatı bitirilmelidir. Hiçbir makama özel şoför
tahsis edilmemelidir. Makam sahipleri kendi araçlarıyla işe gidip gelmelidir.
Bu
konuları uzatmak mümkündür.
Bahsi
geçen alanlarda düzenleme yapılır mı?
Vazifemiz
uyarmaktır.
Yapmayanları
teşhir etmektir.
Selam
ve Sabırla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?