İSRAF
Veysi
ERKEN
Yönetme
gücünü elinde bulunduranların samimiyetinden hep şüphe etmişimdir.
Bunun
nedeni o makamlara oturmadan önceki halleri ile sonradan yaşadıkları
değişimdir.
Genel
anlamda yönetenler kendilerine “hak”
olarak gördüklerini yönetilenlere görmemekle kalmaz, yönetilenlere her olumsuzu
“müstahak” olarak görür.
İsraf da bu
konulardan biridir.
İster seçilmiş ister
atanmış olarak fark etmez. Onlar her şeyi israf edebilirler. Tasarrufu
yönetilenlerden beklerler.
Makam araçları,
yüksek ücretler, maaşlar, lojmanlar, sosyal tesisler, kokteyller, davetler vs.
hep yöneticiler için mubah yönetilenler için günahtır.
İsraf sadece maddi
konularda değil zaman ve maddi olmayan konularda da geçerlidir.
İşinden, aşından ve
eşinden koparılmak istenen gençlik israf konusu değil de nedir?
Birisi bize izah
etsin. Kendileri veya çocukları bedelli askerlik yaparken, onlara hak olurken
vatandaşın çocuğunun zamanının heba edilmesi israf değil de nedir?
İşte bu sebepten yöneticilerin
açıklamalarını samimi bulmuyorum.
“İsrafa karşı hükümet olarak yeteri kadar
mücadele edemediklerini söyleyen Bülent Arınç, devletin kendi içindeki israfa
baktığında yüreğinin sızladığını kaydetti. Meclis Başkanlığı döneminde israfı
önleme noktasında adeta deliye döndüğünü ifade eden Arınç, “Boş yere akan sudan
bile biz sorumluyuz. Ben önümdeki mektup yazılı kâğıdın arkasını teksir olarak
kullanırdım. Alıştırma, ödev yapardım. Ama kocaman kocaman ruloları çöp
sepetine atan, bununla birlikte pek çok şeyi israf eden bir bürokrasi de kâğıt
fabrikası açsanız yetişemezsiniz.
Bazı kamu
kurumlarının ödediği aylık veya yıllık kira ücretlerini duydukça ben hükümetin
içersindeki bir bakan olmama rağmen, üzülüyorum, utanıyorum. İsraf olmamalı.
Allah israf edenleri sevmez. Bundan daha büyük bir imtihan olamaz. Böyle bir
adamı ben ne yapayım. Bunu düşünerek yiyeceksin içeceksin. Ekmeğin kırıntısını
bile israf etmeyeceksin" diye konuştu.http://haber.rotahaber.com/arinc-tasitindan-binasina-kadar-israf_500511.html#ixzz3IYf7SYxS”
açıklamasının değerlendirilmesini siz okuyucularıma bırakıyorum ve yıllar önce
açılmış olan bir yarışma için merhum ağabeyimiz Abdurrahim Karakoç’un
nasihatini sizlerle paylaşıyorum.
“AYKIRI
NASİHAT
Kültür bakanlığı “İsrafı
önleme, tasarrufa çağrı” konulu bir şiir yarışması açtığını duyurdu. Ben bu
çağrıyı yarışma dışı ve erken yazılmış şiirimle kapıyı aralamak istedim.Ey ahali! Ey millet! Memur, işçi, amele
Vekâletten ferman var, dinleyin, duyun hele!..
Baba, ana, kız, oğlan tutuştunuz el ele
Çorba çay niyetine terkos suyu içtiniz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
Asgari ücretleri çar-çur etmeyin sakın
Ya üç-beş şirket kurun, ya bankaya bırakın
Aman erken ölmeyin, yonca biçimi yakın
Soğan-ekmek bulunca sevininiz, uçunuz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız?
Siz çalışın, kazanın; bürokratlar savursun
Milletlerin vekilleri viski, şarap devirsin
Güdücüler ülkeyi soysun kuşa çevirsin
Soygun, vurgun, talanı hiç görmeden göçünüz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
Dört kişiye tek papuç yeter de artar bile
Beyin hakkı saltanat, kölenin hakkı çile
Koklayarak yaşayın katıksız somun ile
Değiş-tokuş kullanın bir gömleği üçünüz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız.
Köşeyi dönen dönsün.. karışmayın, size ne
İşsizlere iş çıktı, destek olun düzene
Şükran minnet borcu var ezilenin ezene
Bu borcu ifa edin, ağarsa da saçınız
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
Güçlü çoban ikiyse, tutarsın birini
Yürek-beyin çok gelir; atarsın birini
İki böbreğiniz var.. satarsınız birini
İş çok!.. İşi bilmemek günahınız, suçunuz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
“Tasarruf yapın” diyor irade-i şahane
“İsraf etmeyin” demiş, istenilen daha ne?
Emre uyacaksınız, bahane yok.. bakhane!..
Bağırın, alkışlayın, rahatlasın içiniz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
Yukarıda şölen var, şölene masraf gerek
Kurnazlar pay bölüşür, budalaya laf gerek
Vatandaş dilsiz gerek, sağmal gerek, saf gerek
Hasırdan yama vurun, görünmesin kıçınız
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
Ev yaptırmak israftır, çocuk okutmak günah
Yağa dokunmak günah, şekeri tutmak günah
Giyinmek cinayettir, yemek ve yutmak günah
Deli Dumrul köprüsü boş kalmasın, geçiniz
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız (?)
Siz israftan kaçın ki, çoğu villa, kat atsın
Birileri Jaguar, birileri yat alsın
Kimisi melez yosma, kimisi safkan at alsın
Çıkartınız baklayı, ağzınızı açınız
Hem tasarruf yapınız, hem israftan kaçınız.
18.01.1990”
Selam ve Sabırla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?