16 Aralık 2015 Çarşamba

Baltanın Sapı Bizden



                               Baltanın Sapı Bizden*

Veysi ERKEN

  “İstihbarat dünyasında “kuş yumurtası üretmek” metodu vardır. Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 sene sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provokatörler lazım; en güvenilir provokatör, kendi yetiştirdiğinizdir. Bu iş için yetenekli, ama geleceği parlak olmayan zayıf karakterli bir "yumurta"bulunur. Bu genç üniversitede devşirilir ve aşama aşama önce öğretim görevlisi, daha sonra da medya parlatmaları ve şirket sponsorluklarıyla ülkede sözü dinlenen bir profesör haline getirilir. Gerekirse tüm araştırma ve kitapları da eline hazır olarak verilir. Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur ve ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş ve çatlayıp faydalı –KADROLU- bir kuş olma zamanı gelmiştir. Belirlenen zamanda bu profesör medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalar da farklı faaliyetlere girişirler.       

                                                                                Güler Kömürcü, AKŞAM, 27.09.05.

                               Ülkenin huzurunu bozmaya çalışan yumurtasından çıkmış “kuşlar” üzerinde tefekkür ederken imdadıma piyasaya yeni çıkmış “Baltanın Sapı Bizden”  kitabı yetişti.
                              Kitap “kuşlar” hakkında ufkumu genişletti.
                              Gönlü İslam’la sevdalı dostlarla paylaşmak istedim.
                                Dünyada ve özellikle bölgemizde cereyan etmekte olan hadiselerin kavranması ve doğru yorumlanması açısından bu ve benzeri kitapların okunmasında fayda vardır.
                                Her bölümü belgelerle destelenmiş kitap on yedi bölümden oluşmaktadır. Bütün bölümlerinin ibretle ve dikkatle okunması gerekir ki, Amerika, İngiltere ve İsrail üçgeninde tezgâhlanan oyunlar ve yerli maşalar anlaşılabilsin.
                               Gençlik, tasavvur ettiği medeniyetini ancak medeniyetinin yıkılış sebeplerini doğru teşhis edebilirse kurabilir. Bilinen gerçek şudur ki, insan ancak düştüğü yerde ayağa kalkabilir.
                            Medeniyetlerin yeniden ihyası ve inşaı da ancak düşülen hatalardan kurtulmak ve terk edilen güzel hasletlerin yaşanabilmesi ile mümkündür.
                               Bu tür kitaplar medeniyetimizi pespayeye çevirenlerin tanınmasını sağlamaktadır.
                               Kitapta en çok ilgimi “Batılı Ülkeler, İslam’ı Geçmişte olduğu Gibi Şimdi de Dünya İstikrarı İçin Tehlike Olarak Görmektedir, Batılı Güçler Müslüman Aydınları Nasıl Devşirdiler Ülke Programları, Hedef Kitleler ve Onların Ele Geçirilmesi ve Milli Azınlıklar Asıl Kimliklerini Gizleterek Devleti Nasıl Ele Geçiriyorlar, Haydar Aliyev bu Uygulamanın En Parlak Örneklerinden Birisidir” başlıklı bölümleri çekti.
                                   Yazar belgelere dayalı bir şekilde haçlı zihniyetini ortaya koymaktadır.
                                    Özellikle gençlik, baltaya sap olan yerli görünümlü insanları tanımak, deşifre etmek ve faaliyetlerini halka anlatmak mecburiyetindedir. Bu zafer için gereklidir.
                               Bilinmelidir ki, duygularımızı yaralayan bütün yasaklamaların arkasında Siyonist haçlı kini ve zihniyeti yatmaktadır. Kullanılanlar ise yerli görünümlü maşalardır.
                                İslam’ı hayatımızdan çıkarmaya çalışarak hayat damarımızı kurutmaya azmetmiş olan bu mel’un zihniyettir. İslami yaşayışı irtica fobisi haline dönüştüren, kızlarımızı örtülerinden dolayı işinden, aşından ve eşinden eden bu zihniyet için dur durak yoktur.
                              Bu zihniyet medya tekeli vasıtasıyla her kötülüğü güzel ve her güzeli çirkin gösterme çabasındadır. Kendilerinden biri oldu mu parlatılır. Pamuk prensler devreye sokulur hayat inananlara zehir edilir.
                                   Bu zihniyetin güzele, iyiliğe tahammülü yoktur.
                                   Toplumda oluşturulacak her türlü farklılık ve çatışma ortamı onların iktidarının devamı için gereklidir.
                                Ebruli İslam toplumunu mozaikmiş gibi göstererek İslami ortak paydayı hayattan silmeye çalışırlar.
                                    Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni gibi motifleri mozaikmiş gibi takdim etmelerinin temelinde yatan bu habis düşüncedir.
                                   Oyunu bozmanın yolu doğru teşhisle başlar. Doğru teşhis için bilmek gerek. Bilmek için de okumak lazım.
                                Hadi ne duruyorsunuz. Baltanın sapını tanımak için okuyunuz.
                                Ve...
                                Baltanın kökümüzü kurutmasına meydan vermeyiniz.
                                Selam ve Sabırla... Not: Bu yazı 2005 tarihinde yazılmıştır. Değişen bir şey var mı? 

                             *Yasin ASLAN,  Baltanın Sapı Bizden, Belge Yayınları, Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?