7 Haziran 2010 Pazartesi

Siyonist Korsanların Değişmeyen Politikaları

Siyonist Korsanların Değişmeyen Politikaları
Veysi ERKEN
Herkesin bildiği gibi İsrail korsanlıkla kurulmuş bir devlettir. Korsanlık birleşmiş milletler denilen organizasyonda gerçekleştirilmiş ve politikaları tam bir korsanlıkla sürdürülmüştür.
Bu bağlamda İsrail’in değişmeyen politikasının dört ilkesini Sayın Numan Kurtulmuş güzel bir şekilde ortaya koymuştur.
İnsanlık vicdanını temsil eden bütün iyi insanlar bu ilkeleri bilmek durumundadır ki, korsanlığı bitirebilsinler.
Korsanların değişmeyen ilkeleri
1- Sınırsızlık
2- Soykırım ve halkı yerinden sürme
3- Hukuk tanımama
4- Karartma
Bu ilkeleri anlamadan, anlatmadan ve dünyadaki iyi insanları ikna etmeden korsanların zulümlerini durdurmak mümkün değildir.
Siyonistlerin ilk ilkesi Fırat ve Nil nehirleri arasında kalan bölge kendileri için vaat edilmiş(!) toprak hükmünde olduğundan burada kendileri için sınır tanımamaktadırlar. İki nehir arasında kalan her toprak parçası kendi tabii sınırları içinde olduğundan buraları işgal etme haklarını kendilerinde görürler. Eldeki haritalar bu durumu göstermektedir. 1948’den beri devam eden işgaller ve Filistinlilerin dar bir alanda sıkışmışlıkları bunun bir sonucudur.
Korsanların bir diğer ilkesi tabii sınırları iççinde soykırım yapmak, yapılan soykırımı unutturmak ve sınırlar içinde kalan halkı yerlerinden sürmektir. 1948’den beri işgal edilen bölgelerde defalarca soykırım uygulanmış ve unutturularak yerlerinden edilen insanların topraklarında yerleşim bölgeleri açılmıştır. Sabra ve Şatilla kamplarındaki katliamlar, Lübnan’daki vahşet ve 2009 yılının ilk günlerinde Gazze’de gerçekleştirilen soykırım bunun örnekleridir.
Korsan Siyonist yönetim katliamı sürekli yapar ve karşı tarafı suçlayacak bir şey uydurur. Yönetimde kim olursa olsun değişmeyen alçakça bir ilkedir bu.
Siyonistlerin değişmeyen bir ilkeleri de hukuk tanımazlıklarıdır. Üyeleri oldukları uluslararası kuruluşların kendileri aleyhine olabilecek hiçbir kanununu ve kuralını tanımazlar. Nükleer silahların sınırlandırılması, Uluslararası adalet divanı ve uluslararası ceza mahkemesi gibi anlaşma ve kurumları tanımamakta ve kendisi için bağlayıcı kabul etmemektedir. Onlar için kanunsuzluk bir politikadır. Siyonist haydutlar en son Mavi Marmara gemisine yapılan vahşi baskınla ilgili araştırma komisyonu kurulmasını kararlaştıran birleşmiş milletler insan hakları komisyonu kararını tanımadığını açıklamıştır.
Değişmeyen son ilkeleri “olanı biteni karartma” ve kendi lehleri için kullanmadır. Bir başka ifade ile insanları enforme ederek (yanlış bilgilerle bilgilendirerek) cahilleştirmedir.
Uluslar arası düzlemde satın aldıkları medya ile tabii sınırlar kabul ettikleri alandaki her türlü haydutluğu meşrulaştırmak için kesintisiz propaganda uygulamaktan geri durmazlar.
En son örnekleri Gazze ile ilgili yayınladıkları bir film (Filmde Gazze’de Marketler tıklım tıklım, insanlar alışverişlerini rahatça yapmakta, refah ve zenginlik had safhada gösterilmekte) ve Türkiye’deki yerleşik Siyonistlerin yazıları, yorumları ve müsvetteleridir.
Hâsılı kelam dünyayı kana bulayan zihniyetin felsefesini ve dayandığı ilkeleri kavramadan onlarla mücadele etmek kolay değildir. Trilyon dolarlarla karartma uygulayan katiller sürüsünü haklı bulan zavallılar ve cahiller vardır.
Zafer bilgi ve imanladır. Bilgilerimizi dünyanın bütün iyi ve iyi olma potansiyeline sahip insanlara ulaştırmak durumundayız.
Bunu başarabilirsek korsanlığı bitirebiliriz.
Selam ve Sabırla……………………..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?