21 Ekim 2010 Perşembe

Kılıçdaroğlu’na Çağrı

Kılıçdaroğlu’na Çağrı

Veysi ERKEN


Sayın Kılıçdaroğlu

Önceki genel başkanınıza da çağrıda bulunmuştum. Size de benzer çağrıda bulunuyorum.

Sizi CHP’nin başına oturttular.

Ancak, partideki hâkim unsurlar size rağmen bildiklerini okuyorlar.

Sabah söylediğinizi kuşluk vaktinde terk etmek mecburiyetinde kalıyorsunuz.

Sizden önceki genel başkanınız CHP’nin hantal parti olduğunu söylemiş idi. CHP’nin hantallığı tespiti doğru. Ama bilinmelidir ki CHP sadece hantal değil, aynı zamanda halktan kopuk.

CHP bir parti sayılmaz. Adında halk kelimesi geçmekle birlikte “halk” ile hiçbir ortak değeri yok.

Özellikle partideki yönetme erkini elinde bulunduranların halkla hiçbir ortak tarafı ve değeri yok. Halk oylaması sürecinde meydanlarda söylediklerinizi parti otobüsünün üzerinden iner inmez geri çektiniz.

Bütün icraatlarınız halkın zararınadır.

Başörtüsü konusundaki tutumunuz bunun en bariz nişanesidir.

Bir türlü halkı benimseyemiyorsunuz. Halk’ın değerlerini yaşamıyorsunuz ve halkın değerlerini yaşamasına zemin hazırlamıyorsunuz.

Bilmelisiniz ki, halktan yana tavır sergileyebilmek için Tunceli’li veya Kureyşan’lı olmak yetmez.

Size tavsiyem hantal ve halktan kopuk partinizin feshedilmesi ile ilgilidir. Bütün enerjinizi bunun için harcarsanız ülkemizin insanımıza katkı sağlamış olursunuz.

Artık iyi işlerin önünde takoz olmaktan vazgeçiniz.

Biliyorsunuz Anayasa’nın 26 maddesindeki değişikliğin onaylanması üzerine mahkemeye başvurdunuz ve meydanlarda kaybettiniz. Kısaca halk size inanmadı.

Yaptınız yapacağınızı.

Aynı kopuk tutumunuzu sürdürmekte kararlı görünüyorsunuz.

Bir türlü halkla barışık olamıyorsunuz.

Evet…

Ülke insanının iyiliği için yapılan ve yapılabilecek işlerde yoksunuz. Bu ülkede bir eseriniz yok. Faydanız da yok. Biliyoruz ne “sosyal” ne de “demokrat”sınız.

Size oy vermeyen ve ebediyen oy vermeyeceklerden de bu anlaşılmıyor mu? Seçim otobüsleri üzerine “başörtülü” bayanların fotoğraflarını yapıştırıp, meydanlarda “başörtüsü” dağıtmaktan ve Ankara’da “örtü” düşmanlığı yapmanızdan anlaşılmıyor mu? Tercihiniz belli. Halk lehine yapılacak her işe karşı çıkmak. Yetmez mi toplumla ters düştüğünüz. Yetmez mi yıllardır çıkardığınız engeller.

Biliyoruz.

“Anayasa değişikliği”nin gerçekleşmesi sözcülüğünü yaptığınız kesimleri çileden çıkartmıştır. Öyle zannediyorum ki, size biçilen rolün sonuna gelinmiştir.



Bırakınız Anayasa’daki topyekûn iyileştirmelere tahammül etmeyi en ufak değişikliği kabullenemediniz.

26 maddede değişiklik yapıldı diye milletle zıtlaştınız.

Hantal halinizle kendinizi efendi toplumu köle olarak görmekten vazgeçiniz. Ve artık;

“Halka rağmen…” siyasetin yapılamayacağını öğrenmelisiniz.

Artık size bir vatandaş olarak çağrıda bulunuyorum. Halkın değerlerini bilmeyen, yaşamayan ve yaşatmaya çalışmayan bir anlayışla ve hantallıkla hareket etmeye devam edecekseniz yakamızdan düşünüz.

Toplum olarak size gereken dersi her seçimde vermekteyiz. Yetti artık.

Hazır sizler tüzük yüzünden sıkıntıdayken halkı sıkıntıya daha fazla sokmayınız. Biz halkın hayatından çekiliniz. Ki; bu ülkeye ve insanına bir seferlik de olsa hayrınız dokunsun.

Selam ve sabırla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?