Kutlu Doğum ve Barış Süreci
Veysi
ERKEN
Ülkemizde
her yıl 20 Nisan gününü içine alan hafta “Kutlu
Doğum” haftası olarak idrak edilmektedir.
Bu
sene “Kutlu doğum” haftası 13 Nisan
günü başlayacak inşallah.
Bizler
iman ediyoruz ki, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) fani dünyaya teşrifi kutlu, mutlu,
müreffeh ve tevhide istinat eden günlere vesile olmuştur.
Hz.
Peygamber’in (s.a.v.) veladeti yeni bir barışın müjdecisi olmuş ve düşman
olanlar bu veladeti takip eden risaletle kardeşleşmiştir.
Bugün
ülkemizde de bir barış ve huzur arayışı vardır.
Yıllardır
devam eden kan ve gözyaşının dindirilmesi söz konusudur.
Yıllardır
yıkım ve yıkıntı yaşatılıyor ülkemizin insanlarına.
Kan
ve gözyaşının müsebbipleri piyonlardır. Bundan şüphemiz yoktur.
Artık
ülkemiz ve ülkemizin insanı huzur bulmalı.
İnsanımız
sadece Türkiye denilen coğrafyada değil tüm dünyada huzur ve sükûn bulmalıdır.
İnsanımız küresel anlamda söz sahibi olmalıdır.
Bunun
yolu sulhtan ve salahtan geçer.
Bunun yolu tevhid inancından geçer.
Geliniz
Kutlu doğum haftasını başlangıç kılalım. İnsanımıza “O nur”u yaşatalım ki, onurlu olsun.
Barış
ve huzur olsun.
Herkesin
katkısı olmalıdır barışa ve huzura.
Üniversiteler
ve akademisyenler barışa katkıyı düşünmeliler.
Sanayiciler
ve tüccarlar günü kurtarma telaşından kurtularak barışa katkı sağlasınlar.
İmamlar
gerçek imamlık yapsınlar.
Barışa
katkı sağlamak herkesin meselesi olsun.
Aydın
olarak görülen akademisyenlere sesleniyorum.
Gerçekten
aydın iseniz barış ve huzur için kafa yorunuz. Teklifleriniz olsun.
STK
yöneticilerine sesleniyorum.
Sessiz
kalmak barışı istememektir.
Üyelerinize
barışın ve huzurun önemini anlatınız.
Barışa
ve kardeşliğe katkı sağlayınız.
Kardeşlik
hukukunu ve insanın onurunu kurumak her Müslüman’ın görevidir.
Yeryüzündeki
tüm iyi insanlara sesleniyorum. Barış ve huzur için çaba harcayınız. Merhamet
peygamberinin insan onurunu koruyan kardeşlik hukukunu şiar edininiz. Topyekûn
huzuru ve sükûnu hedefleyiniz.
Kutlu
doğumu anlamak ve anlamlandırmak gerekir. Kutlu doğumun peygamberinin tebliğ
ettiği ilkeleri yaşamak icab eder.
Cenabı
Allah’ı seviyorsak Hz. Peygamber’in (s.a.v.) izinde gitme mecburiyetimiz var.
Bu
hafta bize bunu hatırlatıyor.
Gelin
Hz. Peygamber’in tebliğini idrak edelim ve gereğini yapalım.
Başka
Akademisyenler olmak üzere tüm iyi insanlar neredesiniz?
Duyuyor
musunuz yoksa uyuyor musunuz?
Selam
ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?