Marazalar İstemezse de EVET
Veysi ERKEN
Anayasa değişikliği teklifi maalesef
yanlış zeminde tartışılıyor.
Defalarca ifade ettim.
Her halde bu konuyu 16 Nisan 2017
tarihine kadar tekrarlamak mecburiyetinde kalacağım.
Bunu sebebi gayet açıktır.
Biz bu tartışmaları metinler
üzerinde yapmalıyız dedikçe EVET demeyeceğini söyleyenler konuyu yanlış bir
zemine çekiyorlar.
İşleri güçleri marazalık.
Bunların tıynetleri bu.
Gelin tartışmayı değişiklik teklifi ile
kazandırılmak isteneni madde madde tartışalım dediğimizde hemen hayır diyorlar.
Çünkü
maddeleri tartışacak mecalleri ve bilgileri yok.
Konuyu
hemen hain, işbirlikçi gibi kelimelerle dağıtıyorlar.
Maraza
çıkaranlara diyorum ki, hain ifadesini ilk kullanan Kılıçdaroğludur. Buna niçin
karşı çıkmıyorsunuz dediğimizde konuyu hemen saptırıyorlar.
Bilinmelidir
ki, değişiklik teklifine EVET diyecek
vekilleri ve dolayısıyla temsil ettiklerini hainlikle suçlayan Kılıçdaroğludur.
Bu kabul edilir bir şey değildir. Haberin linkini veriyorum. Bu ifade canlı
yayında kullanıldığı için binlerce linkte karşınıza çıkar. İşte linklerden
birisi:
Kılıçdaroğlu gibiler neden hep
maraza çıkarıyorlar?
Neden
maraza çıkardıkları belli.
Marazalık büyüklerinden miras kaldı.
Ya onların peşine takılanlar. İşte
onları tahlil etmek gerekir.
Kılıçdaroğlu ve benzerlerinin neden
maraza çıkardıklarını 70’li yılları hatırlayan ve yaşayanlar bilir.
Bunu Rauf Tamer köşe yazılarında
işliyordu.
Rauf
Tamer köşe yazılarının bir kısmını “Solun Namusu” isimli kitapta
toplamıştı. Marazalıkların anlatıldığı bir kitap.
Kitap kısa sürede tükenince Rauf
Tamer okuyucu dili ile yeni bir yazı kaleme almış ve yazısında “Solun Namusu” var mı? Cevap Yok. “Solun Namusu” var mı? Cevap Hayır. “Solun Namusu” var mı? Cevap kalmadı gibi
ifadeler kullanmıştı.
Benzer sorular EVET demeyeceklere de sorulmalıdır.
Zira algı operasyonu ile ancak böyle
baş edilir.
Bilinmelidir ki, EVET demeyeceğini
söyleyen yazar, çizer, gazeteci, aydın(!),akademisyen, sanatçı, patron vesairenin
ekseriyeti Anayasanın mevcut maddelerini ve değişiklik metnini mukayeseli bir
şekilde okumamışlardır.
Okumadıkları için -efendilerinin
istek ve emirleri doğrultusunda- konuyu başka zemine çekiyorlar.
Bunlara söyleyeceğim şudur.
Sorularıma dürüst cevap veriniz.
Namuslu cevap veriniz.
Metinleri okuyarak mı karşı
çıkıyorsunuz.
Sizi edebe davet ediyorum.
İlla EDEP.
EVET
diyecekler de sözüm şudur.
Tuzağa düşmeyiniz.
Tartışmayı ilkeli bir şekilde metinler
üzerinde götürünüz.
Bunu yapabilirseniz ülke kazanacak, EVET’ler ülkeyi daha doğru bir
istikamete kavuşturacak.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?