CHP Müze Olsun*
Veysi
ERKEN
15
Temmuz işgal ve imha taarruzunu başlatan Siyonist haçlı zihniyetinin uşak ve
piyonlarının propagandalarını sürdürdüklerini müşahede ediyoruz.
Bu
mel’un tapınakçı haşhaşi örgüte karşı alınabilecek tedbirler konusunda Diyanet
İşleri Başkanlığına büyük görev düştüğüne inanıyorum.
Diyanetten
bu yönde çalışma beklerken ortaya koydukları raporun anlamlı olmadığını gördük.
“Kendi Dilinde FETÖ Örgütlü Bir Din İstismarı” başlıklı rapor düşünce ve
fikirdeki sapıklıkları tespit babından yerinde olabilir. Ancak bu sapık
yapılanma ile ilgili teklifleri ve yöntemleri bulunmamaktadır. Temennimiz
Diyanetin bu sapık anlayış ve yapılanmalarla topyekûn mücadele ve yöntemlerini
ortaya koyması ve bunları topluma mal etmesidir.
15
Temmuz işgal ve imha taarruzuna karşı böyle bir çalışma başlatılamadığından CHP
gibi partiler mel’un yapı tarafından rahatlıkla devreye sokulmuş bulunuluyor.
Tabii ki devrede olan sadece CHP yönetimi değil, başka yapılanmalar da vardır.
Diyanetin
raporu ve diğer yapılanmalarla ilgili yazılarım olacak inşallah.
Bugün
CHP yönetiminin birkaç söyleminden hareketle Can Ataklının yıllar önce
teklifini tekrar gündeme getireceğim. Tabii ki, benim de Can Ataklıdan önce
CHP’lilere aynı yönde tekliflerim olmuştu.
Üzülerek
görüyoruz ki, CHP yönetiminin “kontrollü darbe” söylemi, akabinde adalet
yürüyüşü ve adalet kurultayı adı altındaki eylemleri ülkenin hayrına bir şey
düşünemeyecekleri konusundaki fikirlerimi bir kere daha pekiştirmiştir.
CHP’lileri 70’li yıllardan beri bilirim. CHP yönetimi bütün hayırlı ve güzel
gelişmelerin önünde takoz olmaya çalışmıştır.
“CHP’nin
gelişimin, değişimin ve kalkınmanın önünde bir engel olduğunu ve mensupları
tarafından kapatılmasının milletimize yapılacak iyiliklerden birisi olduğuna
dair epey yazı yazmış ve yöneticilerine çağrılarda bulunmuş birisiyim.
CHP’nin ebedi iktidarından yana olanların
bile CHP’nin kapatılması ve müzeye dönüştürülmesi noktasına gelmiş olmaları
sevindiricidir” diye yazmıştım.
İşte Can Ataklının teklifi:
Can Ataklı haklı
olarak bu konuyu gündeme getiriyor.
Seçim sonrası yazdığı
yazıda Can Ataklı “ *…CHP’de kavga var.
Bir olasılık partinin bölünmesidir. Ama CHP yine kalacak ve “Atatürk’ün
partisi” psikolojisi partiyi ezecek.
Bu da yeni fikirlerin, yeni oluşumların önünün açılmasını
engelliyor. O halde akılcı bir yol var. CHP’yi tamamen kapatmak. Atatürk’ün kurduğu ve yaşattığı Cumhuriyet’in
ilk partisi olarak bir “demokrasi müzesi*” haline getirmek”
Ondan sonra yeni bir partiyi, yeni anlayışla, yeniden
kurmak... Bu yeniden kuruluş biraz kural dışı olabilir. Nasıl yeni Meclis’in
açılışını en yaşlı üye yapıyorsa, partinin en yaşlısı “geçici genel başkan”
olarak atanır. Ardından partiyi yönetmek isteyen gruplar ortaya çıkar, her ilde
tüm üyelerin katıldığı seçimle delegeler belirlenir, Kurultay toplanır,
kıyasıya tartışılır ve partinin yeni çatısı ortaya çıkarılır.
CHP’de Türkiye de
bir nefes alır.
http://haber.gazetevatan.com/
Haber/ 383728/1/ Gundem, 15.06.2011, Vatan” tespitinde bulunmaktadır.
Buradan CHP’lilere
bir daha sesleniyorum.
Yıllarca bizleri
dinlemediniz. Bari içinizden birinin tespiti ve teklifi doğrultusunda hareket
ediniz. CHP’yi müzeye dönüştürünüz ve yeni fikirlere ve teşkilatlanmalara katkı
sağlayınız.
Can Ataklının
teklifini dikkate alır mısınız bilinmez 18.06.2011.”
2011’de
teklifi dikkate almadınız, bari şimdi alınız ve CHP’yi müzeye çeviriniz.
Selam ve sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?