Şeytanın Daileri Faaliyette
Veysi ERKEN
24
Haziran seçimleri yaklaştıkça Siyonist haçlı zihniyetinin elemanı olan haşhaşi
fetönün dai boyutu daha fazla devreye sokulmuş oluyor.
Aziz
dostlar bu lanetli yapı tamamen Siyonist haçlı zihniyetiyle propaganda yapıyor.
Esasında
bu lanetli yapıyı en güzel izah eden sözlerden biri “düşmanın seni övüyorsa
sende bir puştluk var”dır.
Bugün
Siyonist haçlı zihniyetinin yöneticileri durumunda olanlar Devlet Bahçeli ve
Tayyip Erdoğan’a kin nefretlerini kusuyor, başkalarını övüyorlarsa ortada
problemli bir durum vardır. Muhalifler kendilerini çek etmeleri gerekir.
İşte
fetönün daileri de efendilerinin talimleri doğrultusunda hareket ederek Devlet
Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğana kin ve nefretlerini kusarak diğerlerini
topluma yutturmaya çalışıyorlar.
Aziz
dostlar biliniz ki, fetö şeytani yapıdır. Şeytani yapının anlaşılması ve
dailerinin lanetli ifadelerinde, kusmuklarından, yalanlarından, iftiralarından
korunmak için daha önce yazdığım yazıyı sizin değerli ferasetine sunuyorum.
Yeter
ki, 24 Haziran seçimlerinde yanılıp ülkemize ve topyekun mazlum coğrafyalara
zararımız dokunmasın. Cumhurlaşalım.
İşte o yazı:
“Hizmet Hareketi” İslami Bir Hareket
Değildir
Değerli dostlar.
Kendini
Nakşi, Kadiri, Mevlevi veya Nurcu olarak ifade eden bütün yapılar dinî bir
hareket olduklarını, İslamî yaşayışı bireylere ve kitlelere hakim kılmayı şiar
edindiklerini ifade ederler.
Eksiklikleri, kusurları ve
sevaplarıyla bunu ifade ederler.
Bundan
farklı olarak karşımıza “Hizmet Hareketi” denilen grup çıktı. Kendi
tanımlarında sürekli olarak “dinî” bir cemaat olmadıklarını dekleri ediyor.
Buradan
hareketle diyorum ki, bugün muhtelif şekillerde sıfatlandırılmakta olan ve
kendilerince “hizmet hareketi” olarak nitelendirilen yapının İslami olmadığını
herkesin bilmesinde fayda var.
Bilindiği
üzere malum yapı 70’li yıllardan beri kendine yeni adlar bulmuştur. Nurcu,
camia, cemaat ve en son hizmet hareketi.
Bu
yapının İslami eylem ve söylemlerde bulunduğunu, insanımızı bu yöntemle
inandırdığını görüyoruz. Gerçekte ise İslami zannettiklerimiz veya bildiklerimizle ortak
paydası olmamış, hep başkalarıyla diyalog arayışına girmiştir.
Buna
rağmen toplum “husn-u zan”da
bulunarak bunların iyi faaliyette bulundukları zannedilmiştir.
Son
olup bitenlerden hareketle söylemiyorum. Zaten olan biten artık görünür
durumda. Kendilerini gizleyemiyorlar.
Sıkıştıklarında
İslami terimleri bolca kullanan bu yapının İslami olmadığını söylerken kendi
tanımlamalarından hareket edeceğim. İlaveler yapmayacağım.
Bunu
söylerken konuyu abarttığımı zannetmeyin.
Sırf
dostları uyarmak için bunu dillendiriyorum.
Hala
safça malum yapıyı savunanlar var.
Bakın
kendi yazarlarının tanımlarından hareket ediyorum.
Yanılıyorsam
düzeltin.
Bu
yapı şeytani değil, bir İslami hareketse yöneticileri yanlışlarımı ortaya
koysun.
Hatalarımızı
düzeltelim.
Değilse
oldukları gibi kendilerini ifade etsinler. Artık insanımız olanı biteni tam anlamıyla
bilsin.
İşte
kendi ifadeleriyle hizmet hareketi.
“Bizim
“hizmet” dediğimiz, aynı duygu ve düşüncede birleşen fedakâr insanların
birlikteliğinin, “dinî cemaat”
olarak vasıflandırılması tam anlamıyla bir haksızlık olur. Hocaefendi kaç defa
söyledi; “dinî cemaat değiliz” dedi. Evet, Allah rızası için hareket ediliyor,
“Allah ile irtibat yoksa hayat koskocaman bir sıfırdır” deniyor. Sadece
Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de ifade ettiği “hayır ve iyiliklerde yarışma,
kötülüklere mani olma” gayesine kilitleniliyor. Bu, insan olmanın da gayesidir.
Ama bu yapılırken yaşadığımız çağ, ülkemizin ve dünyanın şartları, imkânları
doğru okunmaya çalışılıyor. Niyet Allah rızası ama hedef; “kendimiz kalarak,
evrensel insani değerlerde buluşarak, dünya ile entegre olmaktır. Eğer bu
hizmet, dinî bir cemaatin eseri olsa; din, ırk, dil ayrımı gözetmeksizin
neredeyse BM’ye üye bütün ülkelerde nasıl olur da insanların gönlüne girilir,
onlarla insanî meseleler paylaşılır ve birlikte çalışarak barış köprüleri inşa
edilebilir? Hizmet, dinî bir hareket
değil, insanî bir harekettir. 07.08.2013 Hüseyin Gülerce http://www.zaman.com.tr/full-name/sayin-barlasa-cevap-vermeliyim-_2117814.html”
Kendini
hizmet hareketinin mensubu olduğunu görenlere soruyorum. Bu tanıma göre
kendinizi İslami bir hareket olarak ifade edebilir misiniz?
Saf
insanların Hizmeti İslami bir hareket olarak görme eğilimine karşı en açık
tanımı yine kendi gazetelerinde yapmıştır. İşte Uğur Kömeçoğlunun tavsifi ile
hizmet hareketi.
“Uluslararası
boyutuyla Hizmet hareketi ise etki ve intikal hatları bakımından birbirlerini
tanımaları gerekli olmayan, milliyet, din, statü, kültür gibi temellerde
aynılık taşımaları gerekmeyen, çok farklı sektörlerden ve sınıfsal kökenlerden
gelebilen; tavır, tutum, sempati, mizaç, meşreb, adanmışlık ve gönül vermişlik
düzeyleri çok farklı olabilen; buna bağlı olarak “katılım frekansları” ve
“katkı yoğunlukları” sabit olmayan, neticede çok-biçimli (polymorphous) destek
ve dayanışma türevleri sağlayabilen; bu katkı ve köken farklılıklarına rağmen
çeşitli evrensel ilkelerde, ideallerde, prensiplerde uzlaşabilen, ulus-üstü bir
“aktif düşünme ve davranma” biçimidir. Bu yüzden Hizmet hareketi bir örgüt
değildir. Kökeni itibarıyla referansını irfanî neo-sufi değerlerden alıyor olsa
da mutlak manada dinsel bir hareket olarak da tasnif edilemez. Herhangi bir
mezhebin, tarikatın ya da kültün şubesi ve devamı da değildir.
Hizmet hareketi artık dindarlarla
dindar olmayanların, Müslümanlarla Müslüman olmayanların eğitimsizlik ve
yoksullukla mücadele gibi pek çok konuda (insanlığa hizmet etme ortak
idealinde) buluşup birlikte çalışabilecekleri, örneklerini kendinden çıkaran yeni
bir imkân sahası ve fırsat haritası sunmaktadır.
Farklı milletlerden insanları
buluşturan sırlı anahtar ise yapılan işlerin mâkûliyeti ve mantıkıyetidir.
Sosyal hareketler literatürüne hâkim olanlar bilirler ki bütün ulus-üstü
hareketlerde çeşitli meslek gruplarından, muhtelif ulus, kimlik ve etnisite
yapılarından gelenler farklı gönüllülük derecelerine göre bu hareketlere destek
verir ya da katılımda bulunur. İnsanların katkı ve katılım düzeylerinin azlığı,
çokluğu sabit değil değişken olduğu için tek bir organizasyonel modelle de
açıklanamazlar. Uğur Kömeçoğlu,
17.01.2015 http://www.zaman.com.tr/yorum_sosyolojik-bir-duzeltme-cemaat-degil-hareket_2271632.html “
Bu tanımlara rağmen yapıyı ( hizmet
hareketini) İslami zannedenlere duyurulur. Artık bunları İslami hareket olarak
görüp onlara eziyet etmeyin.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?