CHP Zihniyetiyle Aynileşenler İflah Olmaz
Veysi ERKEN
Ne zaman politik sayılabilecek bir
yazı yazsam oynak büyükler hemen
feveran ediyor.
Tecrübelerim şunu gösteriyor.
Dün beraber olduğumuzu zannettiğimiz
ve değer verdiklerimizin aslında hak etmedikleri vasıflarla tavsif ettiğimizi
anlıyorum.
Yazar, akademisyen, parti yöneticisi
hiç fark etmiyor. Hepsi aynı minvalde hareket ediyor, yazdıklarımı anlamazlıktan
geliyor ve bilerek çarpıtıyor.
Son çarpıtmaya çalıştıkları
yazılarımdan biri CHP’nin mahalli seçimlerde iktidara taşınmamasının
gerekliliği ile ilgilidir.
Evet, aziz dostlar.
CHP zihniyeti toplumun sahip olduğu ve
olması gereken değerlerle uyuşmuyor. Bu yeni bir şey değildir.
CHP demek “halka rağmen halk için” ilkesini ceberutça uygulayan ve toplumu
felakete sürükleyen zihniyet demektir.
Yaşım gereği CHP zihniyetinin
iktidar yıllarını hatırlatayım. Belki konu bir daha çarpıtılmaz. Ünlü büyükler
biraz tefekkür, tezekkür, tedebbür ve taakkul eder.
Sene 1973.
CHP iktidar oldu. Ecevitli yıllar. O
günün ortağı MSP.
Ülke her yönüyle felakete
sürüklendi. Kıtlık, yokluk, kuyruk ve terörize edilmiş gruplar had safhada.
Bu
yazıyı okuyanların yaşı müsait ise hafızalarını tazelesinler veya yaşları müsait
değilse o günleri yaşayanlardan sorsunlar ve dönemi okusunlar.
CHP zihniyetinin bir diğer iktidar
dönemi 1978’e denk gelir. Sahnede yine Ecevit.
Meşhur Güneş Motel pazarlığı ile 11
vekil bir başka partiden istifa eder, her birisine bakanlık koltuğu verilir ve
CHP zihniyeti iktidara taşınır.
Sonuç.
Felaket.
Kıtlık, yokluk, kayırmacılık, kuyruk
tavan yapar.
Ülkenin her yanı yangın yerine
döner.
80 tufanı sonrası 1989’da mahalli
yönetimlerde CHP zihniyeti iktidara taşınır.
Sonuç aynı.
Ülkede yokluk, kıtlık ve susuzluk
baş gösterir.
Özellikle İstanbul’da Nurettin Sözen
unutulmazlar arasına girer. Patlayan çöplükler, kapatılamayan çukurlar ve
bulunamayan su dönemin temel nitelikleri olarak hafızalara kazınır.
Tabii ki, bu durum Türkiye’nin her
yerinde caridir.
Yıl 1991 CHP zihniyeti bölücüleri
meclise taşır.
Bu dönemde felaketler artar.
Bölücülük hız kazanır veya daha
doğru bir ifade ile hız kazandırılır.
28 Şubat 1997 post ve host darbesini
hatırlamayan dost yoktur herhalde.
O dönemin akabinde CHP zihniyeti
yine sahnede.
Ecevit
iktidarda. Zihniyet aynı.
Milyar dolarların hortumlanması,
baskıların artması, öğrenicilerin okullardan uzaklaştırılması, işini ve eşini
kaybedenlerin yüz binleri geçmesi, mecliste hadsizce had bildirilmesi ve daha
sayamayacağımız zulümler, işkenceler, hırsızlıklar ve yokluklar hep bu
zihniyetin eseri.
Bu dönemin unutulmazlarıdır.
1999’da seçim olur ve MHP bu
zihniyetle iş tutar.
Netice olarak ilke ve ülküler solar
bu devirde.
1974’te CHP zihniyeti ile iş tutan
MSP nasıl bir daha iflah olmadıysa MHP’de kaybeder.
CHP zihniyetinin bitmeyen
teşebbüsleri 2007, 2013’te ve 2016’da devam eder.
Gelelim 2018’e geçmişte beraber
olduğumuz dostların bir kısmı MHP’den kopartılır. Tabii ki, bu koparılışın
amacı CHP zihniyetini iktidar yapmadır.
Millet bu oyunu fark eder.
Her şeye rağmen millet CHP
zihniyetini iktidara taşımaz.
Tabii ki, CHP zihniyetinin oyunları
bitmez.
Bu güne gelelim.
CHP zihniyet olarak aynıdır.
Ezandan, Namazdan ve dahi toplumun sahip olması gereken bütün değerlerden
rahatsızdır.
Vekil ezana karşı çıkar, il başkanı
domuzun 7 dakikada nasıl bitirildiği ile övünür.
Ve kısaca ifade edeyim.
CHP
zihniyetiyle iş tutan iflah olmaz
Onlarla
aynileşir. Mansur Yavaş gibi olur. Mansur Yavaşın dindar insanların çocuklarına
iftira etmesi ve kırsal kesimi önemsememesi bunun göstergeleridir.
Aynıca CHP zihniyeti dün olduğu gibi
bugün de bölücülerle kol kola girmiş vaziyettedir.
Bu oyuna alet olmayınız.
Alet olursanız siz de yok olursunuz.
CHP’yi bilmiyorsanız İhsan ÖZKES,
Yaşar Nuri Öztürk ve benzerlerinin yaşadıklarını inceleyiniz.
Belki ibret alır ve yüzünüzü güneşe değil, hakka çevirirsiniz.
Bunları yazarken sizi bir partiye oy
vermeye davet etmiyorum. Dün Muhsin başkanla beraberken nasıl başka bir
zihniyetle olmaya karşı çıktıysam bugün de duruşum aynıdır. Bugün de aynıyım.
İlkeliyim. Ama biliniz ki, hiçbir partiyle bağım yok.
Faydalı olabileceğini düşündüğüm
kişiye oy veririm.
Sizler de bu ülkenin insanı iseniz,
kendiniz olunuz.
Bilmelisiniz k, “kem alât ile kemalât olmaz”.
Geliniz yol yakın iken kem alât
olmayınız.
Sonunuz MSP ve 1999’daki MHP gibi
olmasın.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?