28 Temmuz 2020 Salı

Bozuk Zihniyet ve İstanbul sözleşmesini Savunan Taife


Bozuk Zihniyet ve İstanbul sözleşmesini Savunan Taife

Veysi Erken

İttihatçı zihniyeti sürdürenlerin bu ülkeye hayırlarının dokunmayacağını yazdığımda alınanlar oluyor.
            Öncelikle "zihniyet" kavramını  anlayalım.
            Tabii ki, tanım bana ait değildir. Sözlükte zihniyet: "1. bir toplumdaki ya da topluluktaki bireylerde, görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle oluşan düşünme yolu, düşünüş biçimi.2. anlayış, düşünüş" olarak ifade edilir.
            Tanımdan anlaşılacağı üzere zihniyet dediğimizde bir inanış faktörlerinden hareketle düşünme yolu, şekli ve tarzı akla gelir. 
Zemini oluşturan inanış faktörleri bozuk ise zihniyet de bozuk olur. 
            CHP'nin inanış faktörleri Batı'nın inanış faktörleridir. Bunları terk etmediği müddetçe zihniyetinin düzelmesi mümkün değildir.
            Demek ki, zemininiz bozuk ise yolunuz da dolayısıyla zihniyetiniz bozuk olur.
            Atalarımız " kem âlât ile kemalat olmaz" demişlerdir.
             İttihatçı zihniyetin muakkipleri olanların zemini, aletleri ve yolları büyükleri gibi hep bozuk olagelmiştir.
             Bu ülkenin hayrına olabilecek hiç bir düşünüş tarzları ve yöntemleri olmamıştır ve olması beklenmez.
             Kanun benim diyen İttihatçı Cemal Paşa'nın zihniyetini tevarüs etmiş CHP'nin temel ilkesi her zaman ve zeminde "halka rağmen halk için" olmuştur.
 Halkı hiçe sayan bir anlayış tarzı her zaman CHP'nin vazgeçilmezi olmuştur.
             Bu zihniyete eklemlenmiş ve iltisaklı hale getirilmiş bütün partiler, gruplar, dernekler, holdingler vs. aynı yolun yolcusu haline dönüşmüştür. Ülkenin lehine olabilecek hiç bir faaliyetleri yoktur. Milletin iradesiyle İktidar olma ihtimali yoktur bu zihniyet için. 
             Son açıklamalarını dinledik. Dostlarımızla İktidar olacağız diyorlar. Demek ki, millet dostları değildir.
             Dostları bellidir.
             Bunun en tipik örneği İstanbul sözleşmesi denilen, aile kavramını tahrip eden ve kadınlara yönelik şiddeti arttıran düzenleme ile ilgili sergilenen davranış ve eylem birlikteliğidir. Bahsedilen dostların birlikteliği.
             Kadınlara yönelik şiddeti azaltmak için çıkarıldığı varsayılan bu kanun maalesef şiddetin ve cinayetlerin artmasına, ailelerin dağılmasına sebep olmuş ve bazı ülkeler imzalarını geri çekmeye başlamış ve başlıyor. Polonya çekilmeye hazırlanıyor. https://www.yenisafak.com/dunya/polonya-istanbul-sozlesmesinden-cekilmeye-hazirlaniyor-lgbtlilere-hukuki-zemin-hazirliyor-3550732
             Ülkemizde de aileyi düşünenler haklı olarak bu sözleşmenin bir an önce ortadan kaldırılmasını talep etmektedir. 
             Zira bu ve benzer kanunlar sadece ailedeki tahribatı ve kadın cinayetlerini arttırıyor.
            Peki, CHP ve iltisaklıları, dostları ne yapıyor.
             Toplumun reddettiği, cinnet ve cinayetleri arttıran bir sözleşmeyi sahipleniyor. Sadece sahiplenmekle kalmıyor, bütün kötülükleri İslami hayata irca etmeye çalışıyor.
            Tabii ki, sadece CHP değil, buna iltisaklı olan diğer sözüm ona muhalefet partileri, koç grubu, Sabancı vakfı ve diğerleri de elbirliği yapıyor. CHP'nin etrafında kümelendirilmiş dostlar birlikteliği.
            İşte tam da benim söylediğim budur.
            CHP ve ona iltisaklı olanlardan bu ülkeye hayır gelmez. Zira zeminleri, tarzları, felsefeleri bozuktur.
            Bu ülkenin değerleriyle barışık olmaya hiç niyetleri yok.
            Buyurgan ve kem niyetlidirler.
            Hâsılı kelam.
            Bu ülkeyi seven herkese tavsiyem bu bozuk zihniyetten uzak durmaları ile ilgilidir.
            Bu ittihatçı zihniyet yerli ve millî değildir. Hiç olmamıştır. Olması da beklenemez.
             Malûm zihniyetten uzak durmaz iseniz onlara benzersiniz.
             O zihniyete bulaşmış, ilke ve ülküsünü kaybeden taifeye bakınız, ne dediğimi anlarsınız.
            Unutmayalım o zihniyete ittiba edenler  "dün çağrımız İslam'da dirilişedir" derken bugün bütün değerlerini inkâr derekesine düşmüş olduklarını görürsünüz.
             Tabii ki, onlara da, o derekeye düşmüş olanlara da bir tavsiyemiz vardır.
            Anlayacaklarını düşündüğüm ifade ile titreyip kendinize dönünüz diyorum.
            Dönmezseniz siz de  bozuk zihniyetli ittihatçılar gibi dağıtıcı olursunuz.
             Rabbulalemin bizi bozuk zihniyetten muhafaza etsin.
            Selam ve sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?