İslami Yaşayışı Tahrip Edicilerin Söylemi: Türkçe İbadet
Veysi Erken
Allah’ın vahyettiği ve Hz. Muhammed Mustafa’nın s.a.v. tebliğ, teybin, talim ettiği, uygulayarak yaşadığı İslami hayatın ilke ve kurallarını tahrip etmeye çalışan güruh tarih boyunca var olmuştur.
“Dar’un-Nedve”de toplaşanları incelemek yeterlidir.
Bunların muakkipleri zaman zaman peygamberliklerini ilan edecek kadar işi sapkınlığa vardırmışlardır.
“Ridde” hadiseleri ilk dönemlerde ortaya çıkmıştır.
Bu tür sapmalar ve sapkınlıklar hep var olagelmiş, ülkemizde de ara sıra nüksetmiş cereyanlardır.
Gerilere gitmeye gerek yok.
Son asırda görülen fetö ve ingiliziyun hindiyun cereyanı bunun belirgin yapılanmalarıdır.
İngiliziyun hindiyun söylemi direkt olarak değil dolaylı bir şekilde tahribe yönelir.
Hint kıtasında İngilizlerin başlattıkları “Kur’an Bize Yeter” söylemi ile Hz. Peygamber ve örnekliği s.a.v hayattan silinmeye çalışılmıştır ve devam ediyor.
Teferruatına hâkim olmak isteyenler için kaynak bol.
Ülkemizde, bilhassa 28 Şubat döneminde ve sonrasında bu oyunun piyonları devreye sürülmüş olduğunu görüyoruz.
“Tavuktan kurban olur” diye piyasaya çıkarılan şarlatanlardan tutun, “hadisler dini delil olamaz” diyerek var olduğunu söylediği bir mektubu delil olarak sunan tipler devreye sokulmuştur.
Bilhassa yerli olmayan paşaların maşaları İbadet konusunu tartışmaya açmış ve tahrip faaliyetlerini arttırmışlardır.
O dönemde kendilerine ibadet etmek istiyorsanız hadi Türkçe ibadet edin dediğimizde fersah fersah uzaklaşıyorlardı tıpkı şeytan gibi.
Hani şeytan da “inni beriun minkum” ben âlemlerin rabbinden korkarım diyordu ya…
Neyse konuyu fazla uzatmaya gerek yok.
Bu tür şarlatanlıkların ve tahribatın içinde olanlara diyeceğim bir şey yok.
Bunlar tahribatlarından vazgeçmezler.
Piyon görevlilerdir.
İyi niyetli veya gaflet içinde olanlara tembih babında bir makaleden bahsetmek istiyorum.
Samimi iseler okurlar ve hatalarını anlarlar.
Okumadan kaynak olarak gösterdikleri metinlerin kendilerini yalanladıklarını görürler.
Nakilci hindiyun ingiliziyun olmayanlar nasiplenir ve tövbe eder diye düşünüyorum.
Malum 19 meselesi ile ilgili kitap yazıp sonra yanıldığını görerek kendine reddiye yazanlar vardır.
Belki kendine reddiye yazanı örnek alırlar.
İşte bahsettiği makale.
Necmi Atık tarafından kaleme alınan “Elmalı’nın Kendi El Yazması İle Türkçe İbadet Konusundaki Makalesi, İlahiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 6, Aralık 2016.
Tahripkâr ve kötü niyetli olmayanlara tavsiye edilir.
Diğerleri nasıl olsa akletmezler, fehmetmezler.
Çünkü Allah o tipler için “hatemallahu ala kulubihim ve ala sem’ihim…..” diyor.
İyi niyetli olduğunu iddia edenler, ne duruyorsunuz, hemen harekete geçiniz ve okuyarak iyi niyetinizi gösteriniz.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?