PCR Testi, Aşı, HES engelleri ve mecburiyetleri ortadan kaldırılmalıdır

 PCR Testi, Aşı, HES engelleri ve mecburiyetleri ortadan kaldırılmalıdır

Veysi ERKEN

Sayın başkan.

 Bunların çoğunun “engeller”i bilerek ve isteyerek çıkardıklarını veya devam ettirdiklerini düşünüyorum. Yetkili zannettiklerimiz maalesef görevlerini layıkıyla yerine getirmiyor.

Artık bu korku imparatorluğu yıkılmalı, taşları dökülmeye başladı. Sayın Başkan bu engeller keyfi olarak devam ettiriliyor. Aynı tip kurumlarda bile farklı uygulanıyor. PCR Testi, Aşı, HES engelleri ortadan kaldırılmalıdır.  

Aynı bankanın farklı şubelerinde bile farklı uygulamalar. Kimi HES kodu istiyor, kimi görmezlikten geliyor. Bu durum hastaneler, otobüs işletmeleri, ve pek çok işletmelerde devam ediyor. Hele hele Hava yolunda Türk Havayolları PCR testi veya aşı dayatmasında bulunurken bir başka şirket yabancılara bu zorunluluğu uygulamıyor.

Kısaca vatandaş bu gereksiz uygulamalarla canından bezdiriliyor ve iktidarınızın yıpranmasına vesile yapılıyor.

Sayın başkan

Öncülük ediniz ve Türkiye bu korku imparatorluğunu yıksın. Etrafınızın sizi yıpratmasına daha fazla izin vermeyin.

Bu gereksiz ve anlamsız uygulamaları bertaraf ediniz.

Artık aşı, test, hes vs. dayatmaları son bulsun.

Aşı deniliyorsa insanımızın ekseriyeti aşı oldu.

Tsst ise 120 milyonu aştı.

Artık korku imparatorluğunun ayakları kırılmalı yasaklar kalkmalı.

Tam serbestlik dönemi hemen başlasın.

Müjde bekliyoruz. Artık her türlü yasak ve sınırlamalara son verilmelidir.

Aşı, test ve diğer bütün mecburiyetler kaldırılsın. Engeller ve setler yok edilsin.

Kişiler kendi tedbirlerini kendileri alsın ve seçsin.

İsteyen aşı olmaya devam etsin isteyen her gün testyaptırsın.

Artık hayatımız anlam kazansın, hastalanan tedbirini evinde sürdürsün.

Bir öğrenci için sınıfın veya okulun kapatılması uygulamasına son verilsin. Seyahat için test ve aşı zulmü bitirilsin.

Özetle hayat normaline dönsün ve dönmelidir.

Daha önce salgın yok muydu?

Vardı.

Ve zaman var olacak. Yeni salgınlar türetilecek.

Hani grip diye bir hastalık vardı ya.

Yüzyıldır dolaşımda. Ne hikmetse aşılar kar etmedi etmiyor. Ama şimdi piyasadan çekildi bu hastalık.

 Şimdinin modası Covid-19, namı diğer Corona.

Yeni çeşitleri devreye sokuluyor.

Aşılar sömürü aracı olduğu müddetçe bunu sürdürecekler.

Falan varyant, feşmekan çeşit.

Bu kısır döngüyü kırınız.

Sayın Başkan şunu bekliyoruz.

Artık DSÖ’ye “one minute” ve “dünya senden büyüktür” deme zamanı gelmiştir, geçmiştir.

Artık şu PCR testi ve Aşı mecburiyetinden vazgeçilmelidir. İnsanımız dilediği gibi seyahat etsin alışverişini yapsın.

Sayın başkan bizim inancımız “merhamet” ve adalet”i gerektirir.

Ve siz bunu iyi bilirsiniz.

Düşünün bir evlat PCR testi yüzünden hastanedeki annesini ziyaret edemiyor, cenazesine gidemiyor, engelleniyor, seyahat hakkı kısıtlanıyor otobüse, uçağa, trene alınmıyor. Bu sadece Bolu’da yaşanan bir hadise değil, her gün seyahat etmek isteyenlerin maruz bırakıldıkları yıldırma ve işkence.

 Yeni adıyla mobbing.

Bu uygulamanın “merhamet” ve “adalet”e sığan veya uyan yönü var mı?

Hasta olmayanı hasta etmek veya hasta muamelesine mecbur etmek “merhamet” ve “adalet”e sığar mı?

Ya aşı denilen nesne ile ilgili dayatmalar ve çelişkili açıklamalar.

Sadece bilim kurulu ve bakanın bir buçuk yıllık ifadelerini ve tavsiyelerini okumak yeter.

Sayın başkan biz medeniyetimizin gereğini bekliyoruz.

Merhamet ve adalet.

Son cümle.

Sayın başkan test ve aşı kavramı Türkiye’ye muhalefet eden cephe aleyhinize her gün saat ve dakika içinde kullanılıyor.

Mecburiyete ve engellere son vererek bu oyunu bozunuz.

Size tuzak kurmaya çalışanları bir kısmının etrafınızda olduğunu asla unutmayınız.

Sayın Başkan

Aşıya, PCR testine binlerce itirazlar var, hani pelesenk olmuş ifade ile. Bilim adamları, doktorlar, uzmanlar itiraz ediyor ve korku imparatorluğunun sonlandırılmasını istiyor.

Korku imparatorluğunun parçası olan mecburiyetlere ve engellere son veriniz.

Yasaksız Türkiye zamanı gelmiş demiyorum geçmiştir.

 Engelsiz ve yasaksız bir hayat zamanıdır.

Hemen şimdi.

Selam ve Sabırla...