İslam’ı Fertlerin Davranışlarına endeksleyenler savrulur
Veysi ERKEN Dr.
Bir inancın içinden sapmalar ve sapanlar olabilir mi?
Evet.
Olabilir ve Oluyor.
Sapanların pek çoğu İslam’ı vahiyle (ilke ve kuralları) değil de başkalarının davranışları ve fiilleriyle anlayan, anlamak ve yorumlamak isteyenlerdir.
İslam, Müslüman olan veya Müslümanım diyen münafıkların yaşayışlarıyla anlaşılmaz. Vahyin ilkeleri ve kurallarıyla anlaşılmalı ve yaşanmalıdır.
Celalettin Rumi ”Pergelin iğneli ayağı sabittir benim dinimde, ama diğer ayağıyla yetmiş iki milleti dolaşırım” der.
Aynı minval üzere MİMAR SİNAN: Tıpkı bir pergel gibi bir ayağım sabit olarak merkez ve çevreyi gözlemledim, yay çizerek görgümü artırmak için diyarlar gezdim” teşhisinde bulunur.
İslami anlamda düşündüğümüzde ve yaşadığımızda bizim için değişmez/“sabit” olan “Kur’an-ı Kerim” ve uygulaması olan “sünnet” olmak mecburiyetindedir. Pergelin sabit ayağı gibi sabitlerimiz varsa başkalarının davranışlarını esas alıp savrulmayız.
Peki, bunları neden yazıyorum.
Yaşadığım iki hadiseyi anlatarak açıklayayım.
Geçenlerde bir arkadaşla sohbet ederken” oğlum iyi bir gömülü yazılım mühendisi ve girdiği her sınavı kazanıyor. Sırf referansı olmadığı için ataması yapılmıyor. Çocuğum şu Müslümanlar yüzünden neredeyse inancını kaybetti”
Diğer bir hadise.
Üniversitede akademisyen bir arkadaşla sohbet ederken cümlesine “ah şu Müslümanlar” diye başladı ve İslamî yaşayışı karalamaya başladı.
Tabii ki kendisine şunu sordum.
Sen Müslüman mısın?
Evet deyince.
Şunu söyledim.
Söyler misin vahyin hangi ilkesinde haksızlık yapın diyor.
Fertler İslam’ı yaşamıyorsa kabahati niye İslam’da arıyorsun deyince yüzü kızardı.
Demek ki, biraz utanması kalmış.
Arkadaşı iyi tanıdığım için söylüyorum.
Evet.
Bizler İslam’ı vahyin ilke ve kurallarıyla değil de fertlerin yaşayışları ve davranışlarıyla anlamaya ve yaşamaya çalışırsak her zaman savrulma tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir.
Bizim İslami anlayışımız ve yaşayışımız Kur’an ve uygulaması olan sünnetle olması şarttır, farzdır.
Kısa yaşayış tarzının belirleyicileri olan "ilke ve kurallar" sağlam ve değişmez bir kaynağa istinat etmiyorsa yaşayışımız esen rüzgârın yönüne göre şekil alan ağaçlara ve denizin dalgalarına döner.
Değişken başkalarını davranış ve yaşayışına dayanan "hayat tarzı" köşeli olmaktan çıkarak yuvarlaklaşır. Böylece değişken ilke ve kurallara göre hayat felsefesini oluşturan fert ve toplumlar "çok yüzlü" ve münafık tavırları rahatlıkla takınırlar. Çıkara, güce ve ahlaksızlığa dayalı ilişkiler ön plana çıkar.
Fertler İslamsızlaşırlar.
Tıpkı arkadaşların İslamsızlaşmaya başladıkları gibi.
Selam ve Sabırla… 13.12.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?