15 Temmuz İhanetlerinin Önüne Geçilmelidir
Veysi ERKEN Dr.
Siyonist haçlı uşaklarının ihanetleri devam ediyor. 15 Temmuz 2016 yılında İhanet kanlı bir şekilde sahnelendi ve sahnelenmeye devam ediyor.
Maalesef kanlı ihanetin içinde yer alan hainlerin zararları yeterince millete izah edilemedi. Planlayıcılar, yöneticiler ve en önemli figüranların pek çoğu sahiplerinin yanına kaçtı veya kaçmalarına göz yumuldu.
Hainlerin eylemleri ve ihanetleri unutturularak “mağduriyet” teraneleri zihinlere kazınmaya çalışıldı, çalışılıyor.
Fetöist hainler algı operasyonu ile zihinleri karıştırmaya, milletimizi yanıltmaya devam ediyorlar.
Hakikatte bilinmesi ve unutulmaması gereken 15 Temmuz darbe teşebbüsünün topyekûn bir ABD, İngiltere, kışlaları olan İsrail ve topyekun Siyonist haçlı saldırısı olduğudur.
Bu gerçek milletin gönlüne ve zihnine kazınmalıdır, anlatılmalıdır, izah edilmelidir ki, unutulmasın, yeni bedeller verilmesin, bir daha bu şeytani şer güçler saldırıya geçemezsin, inlerinde boğulup yok olup gitsin.
Evet,
Bilinmelidir ki, 15 Temmuz Siyonist haçlı ihaneti ve saldırısı ilahi kudretin tecellisi, milletin feraseti ve Allah’ın inayeti ile durdurulmuştur.
Bu kalkışmaya, darbeye ve ihanete katılanlar şehitlerin kanlarında boğulmalıdır, idam edilmelidir ki ibret alınsın..
Şehit kanlarının, gazilerin yaralarının hesabı sorulmazsa bu alçak Siyonist çete faaliyetlerine asla ara vermez.
Zaten ara vermiş değil.
Siyonist ihanet şebekesinin faaliyetleri bütün sinsiliğiyle devam ediyor.
İhanetin devam ettiğinin belirtisi siyonist haçlı devletlerinin, Almanya’nın, Hollanda’nın, İsrail’in, Amerika’nın, İngiltere’nin ve bunların piyonu durumunda olan ülkeler ve devamlarının Türkiye’ye karşı tutumlarından bellidir.
Bilinmelidir ki, Alçaklık, ihanet, şerefsizlik, hırsızlık, kancıklık Siyonist tapınakçı haşhaşilerin, fetöitlerin temel özellik ve nitelikleridir.
Yönetimdekiler ve ülkemizin sevdalıları bu hain kancıklardan adalet ölçüsünde hesab sormakla mükelleftir.
“Kısasta hayat vardır” düsturunca bu alçaklardan hesap sorulmalıdır.
Tabii ki, kast ettiğimiz sadece maşalar ve piyonlar değildir.
Asıl hesap haşhaşi örgütün efendilerinden ve sahipleri olan ABD, İngiltere, İsrail’den sorulmalıdır.
Efendiler inlerinden derdest edilmeli ve hak ettikleri ceza verilmelidir.
Bunları tekrar tekrar yazmamın sebebi ülkemizde bu alçaklar tarafından sürdürülen algı operasyonudur.
Adalet olmalıdır ki, algı operasyonları durdurulabilsin.
Asla adaletten vazgeçilmemelidir.
Adalet ancak mağdurların haklarının savunulması ile mümkün olur.
Ülkemizde yürütülen algı operasyonu ile zalimler ve şerefsizler mağdur olarak gösterilmektedir.
Sanki bomba yağdıran, silah doğrultan, efendilerine uşaklık edenin hiç suçu yokmuş gibi bir algı operasyonu sürdürülmektedir.
Millet bunun farkında olduğu halde yönetimdekiler ve meclis yeterince tedbir almamaktadır.
Yönetim, meclis, yargı da bunun farkında olması gerekir.
Adalet hızlandırılmalı ve bu tapınakçı haşhaşi anlayışı cezalandırılmalıdır.
Aksi takdirde bu alçak ve şerefsiz örgütlenme bitmez.
Siyonist haçlı zihniyeti asla “kabil”liğinden ve şeytaniliğinden vazgeçecek değildir.
15 Temmuz direnişi bu anlamda gelecek nesillere mal edilmelidir. İlahi kudret ve milletin direnişi yüreklere kazınmalıdır. Güven duyguları ve heyecan canlı tutulmalıdır.
Eğitim bu ilahi kudretin tecellisi doğrultusunda verilmeli ve kitlelerin teyakkuz içinde olması sağlanmalıdır.
15 Temmuz zaferi İslam ümmetinin topyekûn zaferine dönüştürülebilmeli ve Siyonist haçlı işgali Türkiye’de ve bütün dünyada kırılmalı, dağıtılmalıdır.
Üzülerek belirtmeliyim ki, ülkemizde Siyonist haçlı zihniyetinin piyonu olan fetöitlerin işgali başta eğitim, kültür, sosyal, ekonomi ve siyasi alanlar olmak üzere bütün alanlarda devam etmektedir.
Salih ve kamil insan yetiştirme hedefimiz yok durumdadır.
Bu işgal bitirilmedikçe 15 Temmuz zaferleri algı operasyonlarına maruz kalmaya ve zafiyete uğramaya devam edecektir.
Haydi, maariften başlayarak işgal zihniyetini yok edelim ve 15 Temmuz zaferlerini taçlandıralım. Gafilleri uyandıralım ve içimizdeki hainleri yok edelim.
Selam ve Sabırla… 15.07.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?