23 Ocak 2010 Cumartesi

Siyaset ve Oligarşik Devletin Niteliği

Siyaset ve Oligarşik Devletin Niteliği

Veysi ERKEN

Derin aile bürokrasi ve yönetimdeki hâkimiyetini

lojman, makam aracı ve dokunulmazlıkla kolayca devam

ettirebilmektedir. Bu imkânları kaybetmek istemeyenler

kolaylıkla derin aileye ram olmaktadır. Çözüm oligarşik

bürokrasinin imtiyazlarını sonlandırmadır.

Kürşad Dervişoğlu

Her zaman tartışma konusu olan ve olmaya devam edecek iki kavram “siyaset” ve “devletin niteliği”dir. Tanımlamaları zor ve tartışmalı kabul edilse bile bireyin ve toplumun hayatını doğrudan etkileyen kavramlardır.

Zorluklara rağmen “siyaset bir ülkede maddi ve manevi kaynakların nasıl dağıtılacağına ilişkin süreç ve bu süreçle ilgili kararları etkilemedir” biçiminde tanımlanabilir. Bu tanımdan hareketle denilebilir ki, eğer toplum ülkedeki kaynakların dağıtılmasında etkili ve güçlü değilse siyasetten değil despotizmden bahsedilir.

Devlet ve siyaset ilişkisine bu bağlamda yaklaşıldığında devletin niteliğini güçler ilişkisinin belirlediğini görürüz.

Karar almada birey ve toplum etkili ise o devlet demokratik ve milli sayılır. Aksi takdirde devlet güç odaklarının devletine dönüşür. Bugün yaşadığımız süreç devletlerin güç odaklarının ve şirketlerin devletlerine dönüştüğünü göstermektedir.

Oligarşik çetenin “kafes”leri ve “balyoz”ları hâkimiyet ve sömürülerinin devamı içindir.

Üzülerek belirtmeliyim ki, oligarşik çetenin hâkimiyeti “Lojman”, “Makam aracı” . “Dokunulmazlık” ve bunların türevlerinde devam etmektedir. Oligarşik çete bu alanlardaki hâkimiyetini ve tasallutunu kaybetmek istememekte ve siyasetin belirleyici olmasını kabullenememektedir.

Suiistimal, yolsuzluk, hortumlama ve fişleme zanlısının tutukluluğuna yapılan itiraz, gösterilen dayanışma ve siyasete yapılan taarruzlar oligarşik çetenin varlığına ve hâkimiyetine delildir.

Bunun yanında makam araçları ve lojman saltanatının devamı ayrı bir delildir. Kuşatma el parası ve emirleriyle muhtelif şekillerde devam ettirilmektedir. Elin parasıyla ahtapotun kolları faaliyete devam etmekte ve nice baharlar feda edilmektedir.

Millet artık el parasıyla ve emirleriyle hareket eden ve kendisini satan her türlü yapıyı reddetmelidir. Başka bir çıkış ve kurtuluş yolu yoktur.

Çıkış yolunu gerçekten Allah rızası için hareket edenler gösterebilir. Yol gösterme kavramının içinde şan, şöhret, makam, mevki ve liderlik istekleri varsa biliniz ki, sahtekârlık mevcuttur.

Peygamberler nasıl ki, insanlara yol gösterdiklerinde bir şey talep etmedilerse, günümüzün yol göstericileri de böyle olmak zorundadır.

Kurtuluş “Boğazdaki Aşiret” ve “Sabatayist”lerden oluşan derin aileyi faş etmekle mümkündür. Bu aile faş edilmedikçe muhtelif görünümlü maşaların faaliyetleri durdurulamaz.

Derin aile hem kendi hem de el parasını rahatlıkla maşalarına dağıtabilmekte ve onları millete karşı kullanabilmektedir.

Hemen hemen her kesimde ve teşkilatta habis ailenin maşası yer almaktadır. Ailenin görünen fertlerinden söz ettiğinizde onları savunan maşalarla karşılaşırsınız.

Âlî menfaat ile başlayan nutuklar vatanseverlikle sürdürülmekte ve efendilerin istekleri doğrultusunda yorumlarda bulunulmaktadır.

Medyanın şeytanlarının köşeleri ve teşkilat yöneticilerinin ifadeleri bu habis ailenin isteklerinin sıralanmasından başka bir şey değildir.

Derin aile kurduğu ağlar ve uşaklarına sunduğu lojman, makam aracı ve dokunulmazlıkla varlığını gizleyebilmekte ve fucuratına devam edebilmektedir.

Siyaseti gerçekten millet için yapma iddiasında olanların uyanması ve güç odaklarının oyuncağı olmaktan kurtulmaları gerekir. Bunun yolu dokunulmazlık ve saltanatın bitirilmesinden geçer.

Unutulmamalıdır ki, niteliğini halkın belirlediği devletlerde hiçbir kimse ve kurum “la yüs’el” değildir ve olamaz.

Oligarşik yapıyı ve derin ailenin tasallutunu çözmek isteyen siyasilerimiz halkı karar alma sürecine katacak formülleri sunmak mecburiyetindedir.

Selam ve Sabırla...................................................

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?