18 Temmuz 2013 Perşembe

Yine Anayasa Yeni Anayasa



Yine Anayasa Yeni Anayasa

Veysi ERKEN

            Ülkenin huzuru ve birliği için acilen yapılması gereken o kadar düzenleme var ki, saymakla bitmez. Bu gerçeğe rağmen meclis tatile girdi. Bizleri sorunlarla baş başa bıraktı.
            Bize kalırsa meclis acilen toplanmalı ve başta anayasa olmak üzere birkaç düzenlemeyi hemen gerçekleştirmelidir.
            Düzenlemeler için meclis toplanır mı? Zannetmem. Ama ben yine de hatırlatmış olayım ve 12 Haziran 2011 seçimlerinin akabinde anayasa ile ilgili yazımı sizlerle paylaşayım.
            Yapılması gereken düzenlemeler.
            1.Odaları ağalardan (TOBB, TÜRMOB; TZOB;TTB;TBB vs) ve mensuplarını mahkumiyetten kurtaracak düzenlemeler. İsteyen istediği meslek örgütünü kurmalı. Aynı alanda sendikalar gibi birden fazla meslek odası olabilmeli.
            2. Zorunlu askerlik ve bedelli ile ilgili düzenlemeler.
            3. Kamu personeli ile ilgili düzenlemeler.
            4. Dolaylı vergilerin azaltılması ile ilgili düzenlemeler.
            5. Faiz lobisi ile ilgili düzenlemeler. Hazinenin bono ve tahville faiz lobisine borçlanmasını yasaklama ile ilgili düzenlemeler.
            6. ve en önemlisi Anayasa.
            Artık ipe un serilmemelidir. 2 yıldır Anayasa nasıl yapılamaz diye zaman harcandı. Millet oyalandı. Artık yeter diyoruz.
Başbakana sesleniyorum. Etrafınızdakiler sizi oyalıyor. Milleti kandırıyor. 12 Haziran seçimlerinden sonra Anayasa ile ilgili konuşmanız üzerine bir yazı yazmıştım.
 İşte ilgili yazım:“Ülkedeki huzurun ve kalkınmanın önündeki temel engel mevcut anayasadır. Bunu dile getirmeyen kimse kalmadı.
!2 Haziran 2011 seçimleri neticesinde mecliste yer bulan bütün siyasiler yeni bir Anayasa taahhüdünde bulundular.
Ama hiçbir parti Anayasa metni ortaya koymadı.
12 Haziran seçimleri bitti.
Yeni Anayasa kaçınılmaz.
Başbakan  “Önümüzdeki yeni sürecin polemiklerle, hakaret ve iftirayla, şiddetle değil, uzlaşmayla yapıcı eleştirilerle tamamen demokratik olgunlukla ilerlemesi en büyük temennimiz. 12 Haziran seçimleriyle başlayan yeni süreç, inanıyorum ki hukukun üstünlüğünün çok daha fazla güç kazanacağı bir süreç olacaktır. Bu süreç aynı şekilde demokrasinin standartlarının daha ileri seviyelere ulaşacağı bir süreç olacaktır. Bugünlerde yaşanan tartışmalar bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye yeni bir anayasaya, yasaların da çok ciddi bir reforma her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Dün bizim tek başımıza yürüttüğümüz reformlara karşı çıkanların, işin ucu kendilerine dokununca hukuk ve demokrasiyi hatırlamaları manidardır. Milli irade üzerinde hiçbir engeli, hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi asla kabul etmiyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir, anayasaya özellikle yapılması gereken değişiklikler noktasında 26 maddelik çalışmamızı biliyorsunuz ve bu çalışmamızda nasıl yalnız kaldığımız milletimizin bilgisi dâhilindedir. Yasalara yönelik eleştirilerimiz var, eleştirilerimizin olması, bunlara uymayacağımız, bunları yok sayacağımız, bunları çiğneyeceğimiz anlamına gelmiyor ve gelemez. Bu eleştirilerimizi konuşuruz, paylaşırız, istişaremizi yaparız ve hep beraber gereken değişiklikleri de gerçekleştiririz. 12 Haziran seçimlerine girerken bizim en büyük projemiz yeni bir anayasa oldu. Bu anayasanın geniş tabanlı bir uzlaşmayla yapılacağı konusunda açık taahhüdümüz var.
Tüm muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve medyaya sesleniyorum. Gelin bütün bu ön yargıları bir kenara bırakalım, ön şartları bir kenara bırakalım, geçmişteki olumsuzlukları bir kenara bırakalım, özgürce konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım. Birbirimizin önünü kesmek değil, birbirimizi tamamlamak için çalışarak mümkün olan uzlaşmanın ürünü bir yeni anayasa metni hazırlayalım.
Çalışmayı en geniş anlamda yapalım. Herkesle konuşalım. Halkımın her bir ferdinin 'bu benim anayasamdır' diyeceği bir anayasayı geniş bir konsensüsle yapalım. En temel sorunlarımızdan biri olan anayasamızı tamamen kendi irademizle yapabileceğimiz dosta, düşmana gösterelim. İçine düştüğümüz tartışmalardan nasıl çıkılacağını da göstermiş olacağız. Aksi takdirde yıllarımız sorunlar, sıkıntılar içinde formül bulma arayışlarıyla geçip gidecek. Kaportası yamulmuş, motoru sürekli tekleyen bu arabayı bırakalım ve sıfır kilometre yepyeni bir araçla yolumuza devam edelim. http://www.yenisafak.com.tr/ Politika/? t=25.06.2011&i=326507” diyor.
            Bu ifadelere katılmamak mümkün mü?
            Bence değil.
            Ama bilinmelidir ki, dün yeni Anayasa gerekliliğinden bahsedenler bugün bahaneler aramaktalar.
            Buradan Sayın Başbakana sesleniyorum.
            Lütfen vakit geçirmeyin.
            Varsa hazırlattığınız metni tartışmaya açınız ve milletin mutabakatını arayınız.
            Böyle bir yöntemi izlerseniz eminim ki, CHP; MHP ve BDP’li vekiller buna bigâne kalamaz. Halk onları zorlayacak.
            Konuşma zamanı geçti.
            Şimdi icraat zamanı.
            Ekim ayını beklemeden Anayasa meselesini çözelim.
            Yeni bir Anaya ile geleceğimizi kurgulamaya çalışalım. Sizin ifadenizle “Kaportası yamulmuş, motoru sürekli tekleyen bu arabayı bırakalım ve sıfır kilometre yepyeni bir araçla yolumuza devam edelim.”
            Selam ve Sabırla… 25.06.2011”
            Netice-i kelâm mevcut yöntemle Anayasa yapmanın bir hayal ve aldatmaca olduğunu kabul ediniz ve varsa metinlerinizi halkın gündemine getiriniz.

2 yorum:

  1. Hiç bir partinin anayasa yapma niyeti yok. Ancak kendi durumları ile ilgili konu olursa hemen ittifak kurup 5 dakikada hallederler Hatice Demirci

    YanıtlaSil
  2. teklifleriniz güzel. Ancak iktidarın ve muhalefetin niyeti yok. Ancak kendilerini düşünürler. vİcraatları ortada zuhal elibol

    YanıtlaSil

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?