Anayasa Konusunda
Cumhurbaşkanına Çağrı
Veysi ERKEN
Anayasa
konusu hiç gündemden düşmüyor. Mevcut Anayasanın ülkemize hitap etmediğini, dar
geldiğini, darbecilerin eseri olduğunu söylemeyen politikacı yok.
Bu
konu ile ilgili yüzlerce yazı yazdım. Aşağıda 2001 seçimlerinden önce kaleme
aldığım metni tekrar edeceğim.
Ama
bu sefer çağrım doğrudan Cumhurbaşkanına olacaktır.
Sayın
Başkan, biliyorsunuz ki, partilerin ortak çalışması ile ortaya bir Anayasa
taslağı metni ortaya konulamıyor. Bütün partiler sadece havanda su dövüyor.
Seçim günü yaklaştıkça her parti Anayasa değişikliğinin öncelikli hedefleri
olduğunu beyan etmektedir.
Başbakan
iken 2011seçiminden önce “Bu anayasayı
anayasacılar yapmayacak; toplumun geniş katmanları yapacak. Anayasacılardan son
aşamada teknik yönden istifade edeceğiz. STK'lar, gençlik, kadın, ekonomistler
ve sosyal bilimciler bu anayasayı yapacak. En geniş anlamda katılım
sağlayacağız. Toplumun anayasayı anlamak için tercümana ihtiyacı olmayacak.
Seçimden sonra bunu gerçekleştirebileceğimiz bir Meclis tablosu arzu ediyoruz.
Şu anda STK'larda başlayan çalışmalar var. Bundan gurur duyuyoruz. Kısa ve
ileri demokrasiyi hedefleyen, özgürlükleri ve temel hakları teminat altına alan
anlaşılabilir bir metin hayal ediyorum” demiştiniz.
Ama
meclisten yine bir sonuç alınamadı.
Artık
toplum buna kanmıyor.
Sayın
Başkan
Bulunduğunuz
konum itibarıyla ülkenin kaliteli bir yönetime kavuşabilmesini sağlayabilecek
bir Anayasa taslağı hazırlatınız ve toplumun bütününe deklere ediniz.
Böyle
bir yaklaşım Siyasi partilerin yöneticilerini Anayasa konusunda ciddi
çalışmalara yönlendirecektir. Böylece 2015 Haziran seçimlerinden önce yeni bir
Anayasa’ya kavuşma imkânını elde etmiş oluruz.
Biliniz
ki, böyle bir yaklaşımdan hiçbir parti kaçınamaz.
Yıllardır
sürdürülen oyalama taktikleri biter.
Kendi
kanaatime göre Anayasa taslağı hazırlamak bir gün almaz.
Arzu
etmeniz halinde daha önce hazırladığım metni gönderebilirim.
Önemli
olan bir metni tartışmaya açmak ve kısa sürede meclise gelmesini sağlamaktır.
Aksi
takdirde bilmelisiniz ki, Türkiye’nin kaybettiği yıllara yeni yıllar katılacak
ve dar gelen Anayasayı değiştirmek mümkün olmayacaktır.
Umarım
ki, bu hafta bir Anayasa taslağını gündeme getirir ve tartışma zeminini
hazırlarsınız.
Meclisten
bir metin çıkmayacağını bile bile bir önceki seçimden önce yayınladığım yazıyı
toplumun takdirine tekrar sunuyorum.
“Anayasayı
değiştirme talepleri ile ilgili milyonlarca yazı yazıldı desem her halde mübalağa
etmiş olmam.
Bu
konu yazıla yazıla yalama oldu.
Buna
rağmen konu yazılmaya devam edilecek. Çünkü hayat dinamiktir, değişim
halindedir ve yönetenler veya yönetmeye talip olanlar değişime ayak uydurmak
zorundadır.
Bilindiği
üzere başta iktidar partisi olmak üzere herkes mevcut Anayasa’dan yakınmakta ve
değişmesi gerektiğinden bahsetmektedir. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halk
oylamasında kısmi değişiklik yapıldığı halde hiç kimse mevcut metinden memnun
değildir.
Memnuniyetsizliği
herkes dile getirdiği halde hiçbir parti ülkenin ne tür bir Anayasa metni ile
idare edilmesi gerektiğini ortaya koymuyor.
Burada
seçime katılacak bütün parti yöneticilerine sesleniyorum. Özellikle muhalefet
ettiğini sanan MHP ve CHP yöneticilerine sesleniyorum. Muhalefetinizi yeni
Anayasa metinlerinizle ortaya koyunuz.
Önünüzde
bir fırsat var.
12
Haziran 2011 tarihinde yapılması düşünülen genel seçimler öncesinde Anayasa
metinlerinizle bizden oy talep ediniz.
Sayın
Başbakan yeni Anayasa için “Bu anayasayı anayasacılar yapmayacak; toplumun
geniş katmanları yapacak. Anayasacılardan son aşamada teknik yönden istifade
edeceğiz. STK'lar, gençlik, kadın, ekonomistler ve sosyal bilimciler bu
anayasayı yapacak. En geniş anlamda katılım sağlayacağız. Toplumun anayasayı
anlamak için tercümana ihtiyacı olmayacak. Seçimden sonra bunu
gerçekleştirebileceğimiz bir Meclis tablosu arzu ediyoruz. Şu anda STK'larda
başlayan çalışmalar var. Bundan gurur duyuyoruz. Kısa ve ileri demokrasiyi
hedefleyen, özgürlükleri ve temel hakları teminat altına alan anlaşılabilir bir
metin hayal ediyorum” dedi.
Başta
Sayın Başbakan olmak üzere bütün partilere ve parti yöneticilerine sesleniyorum.
Görüşlerinizi
seçim sonrasına saklamayınız. Metinlerinizi seçimden önce görmek istiyoruz.
Takiyye
yapmayınız.
Sizlerden
Anayasa değişikliği ile ilgili raporlar ve hayaller değil metinler istiyoruz.
Önümüze
konulacak Anayasa metinleri parti yöneticilerinin samimiyet testi durumunda
olacaktır.
12
Haziran seçimleri öncesinde Anayasa metnini önümüze koymayacak partilerin
samimi olamayacağını düşünüyorum.
Toplumsal
mutabakat aranıyorsa toplumun metinleri bilme hakkı vardır. Kapalı kapıların
arkasındaki pazarlıklar ve sumenlerin içindeki taslaklardan ülkeye hayır
gelmez.
Gelin
özgürlüklerden ne kadar yana olduğunuzu metinlerinizle ortaya koyun.
Geliniz
yıllardır tartışılan ve bir türlü fayda sağlamayan raporlardan toplumu
kurtarın.
Geliniz
sizi bazı ellerin frenlemediğinizi ispat ediniz.
Haydi,
BBP’liler diğer partilere G.Ö. R. çerçevesinde Anayasa metninizle “gör”ünüz
deyiniz. Metinlerini ortaya koymaya zorlayınız.
Selam
ve Sabırla. 16.01.2011”
BEDELLİ’den
Faydalanabileceklere Hatırlatma
13
Şubat 2015 Son tarih.
Fırsatı
değerlendirmeyi unutmayın.
Pişmanlık
fayda vermez.
Bedelli bekleyenlerin
yeni kampanyasını da destekleyiniz. YAŞ
25 BEDEL 10 bin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?