Amaç ve Araç
Veysi ERKEN
Bir faaliyeti değerli kılan
“araç”lar değil “amaçtır.
Hani çok kullandığımız bir hadis
vardır ““Ameller (başka
değil) ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur.
Kimin hicreti, Allah ve Resulü (rızası ve hoşnutlukları) için ise, onun hicreti
Allah ve Resulü’ne müteveccih sayılır. Kim de nâil olacağı bir dünya veya
nikahlanacağı bir kadından ötürü hicret etmişse, onun hicreti de hedeflediği
şeye göredir.” (Buhârî,
Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmare, 155; Ebu Davud, Talak, 11)
Evet,
ameller niyetlere göre “Salih” veya “batıl” olur.
Bunun
içindir ki, amacınız bozuk ise araçlarınız hebadır.
Üzülerek belirtmeliyim ki, ülkemizi
kasıp kavuran tartışmalarda aydın zannettiklerimiz yapıların amaçlarını ve
niyetlerini gündeme getirmiyor.
Aydın zannettiklerimizin sessizliği
Makyevelist anlayışlıların ekmeğine yağ sürmektedir.
Kilise ile iş tutan İsrail’i otorite
gören makyevelist zihniyet, kafaları bulandırmak için araçları ön plana
çıkarmaktadır.
Şu kadar okul, ev, şirket vs.
kurduk.
Hep güzel iş yaptık deyip
duruyorlar.
Aydınlarımız bu makyevelistlerin
amacını hiç sorgulamıyor.
Hep savunmada kalıyor.
Bildiği halde susuyor.
Esasında ilk sorulması gereken soru,
amaçla ilgili olmalı ve daima sorulmalı.
Sürekli sorulmazsa makyevelist
anlayışta olanlar kendilerini hep sütre gerisine çekerler.
Amaçlarını gizlerler.
Halkı kandırmaya devam ederler.
İşte sorulması gereken sorular.
Amacınız, kilisenin misyonunun
parçası olmak mıdır?
Amacınız, dini emirleri
furuatlaştırıp yok etmek midir?
Sorulacak çok soru var?
Bu sorular amacın ortaya çıkarılması
için yeter.
Kısaca bir yapının amacı “kilisenin Misyonu”nun bir parçası
olmak ise araç olarak kullandığı her şey hebadır, işe yaramazdır.
Yapılan
okullar, yurtlar, şirketler vs. ancak hebadır.
Etrafımızda olup bitenleri amaç-
araç dengesinde tahlil ettiğimizde İslamî olmayan otoriteyi meşru görerek izin
isteyenlerin niyetlerinin sahih olmadığını söyleyebiliriz.
Neticede bu türdekilerin
niyetlerinin sorgulanması ve bilinmesi gerekir.
Aksi durumlarda bu türdekiler sıkıştıkları
ve deşifre oldukları zaman diliminde "dini
Nas"larla insanları kandırma faaliyetleri devam eder.
Umarım ki, insanımız akıllanır ve
olayları sorgular.
Selam ve sabırla…
Çok güzel ve samimi bir yazi olmuş sn. hocam
YanıtlaSil