Firavunlara Karşı Dik Duruş
Veysi
ERKEN
“Firavunlar çetesi” halkı ancak köle
olarak isterler. Kendilerinden “izin
almadan” adım atmalarını istemezler. Bu anlayış yeryüzündeki Siyonist
çetenin bütün Firavunları için geçerlidir.
İster
Mısır olsun, ister Türkiye fark etmez.
Dünyanın
malumudur Mursi halkın tercihiyle
Cumhurbaşkanı oldu.
Siyonist
çete Mısır’daki Sisi gibi Firavunlarını hemen harekete geçirdi. Mursi ve
arkadaşları idama mahkûm edildi.
Mursi
ve Arkadaşlarının cevabı “Allah bize
yeter.”
Firavunlara
karşı mü’minin tavrı budur.
Allah
bize yeter.
Firavunlara
karşı mü’mince duruş hepimizin görevidir.
Firavunlardan
başka bir şey beklenmez.
İdam
kararı ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki Firavunları sevince gark etti.
Yüzde
elli iki ile seçilen Mursi için verilen idam kararını sevinçle başlıklarına
taşıdılar.
Ülkemizdeki
Firavunlar çetesi tehditlere yeniden başladı.
Tabii
ki “derviş kılıklı” ortaklarıyla
hareket ederek.
“One minute”ten beri Siyonist çete
bütün kollarını harekete geçirmiş durumda.
Rodos
Şövelyeleri ile Bonzai çetesi bunun için birlikteler.
“otorite” kabul ettiklerinden aldıkları
emri uyguluyorlar.
Geziden
beri iç içe kol kola hareket ediyorlar.
Yeni
şerikler bulmaya çalışıyorlar.
Recep
Tayyip Erdoğan’ın şahsında bunun için kinlerini kusuyorlar.
Firavunları
anlıyorum.
Onlar
aldıkları emirleri harfiyen yerine getiriyorlar.
Ya
ülkemizdeki partiler.
STK’lar.
Üniversiteler.
İlim
adamları.
Film
adamları.
Liderler
ve dahi parti başkanları.
Neredesiniz.
Neden
“lal” kesildiniz.
Sizlerde
mi Firavunların destekçisisiniz.
Bonzai
çetesi ve Rodos şövalyelerinden mi korkuyorsunuz. Yoksa onların ortağı mısınız?
Bugün
Firavunların tehditlerine karşı sessiz durma günü değildir.
Bu
ülkeyi ve bu ülkenin insanını seven herkes halkın seçimi ve tercihi ile
Cumhurbaşkanı veya başbakan olmuşların yanında durmak mecburiyetindedir.
Konu
seçim konusu değildir.
Herhangi
bir partili veya görüşün sahibi olabilirsiniz.
Zaten
seçim cumhurbaşkanlığı seçimi değildir.
Ama
tehdit edilen seçilmiş cumhurbaşkanı.
Onun
için diyoruz ki;
Merhum
başkanımız Muhsin Yazıcıoğlunun tabiri ile bu tehditler karşısında “Dik duracağız. Dik Yürüyeceğiz. Saniyesine
hükmedemediğimiz bir hayat için fırıldak olmayacağız”
Bilinmelidir
ki, Firavunlara karşı Cumhurbaşkanının yanında “dik durmak”, idamlarla seçilmişleri tehdit eden Firavunları ve “derviş kılıklı şerikleri”ni lanetlemek
herkesin, her mü’minin ve her Türkiye sevdalısının görevidir.
Bizim
mefkûremiz, ahlakımız ve duruşumuz bunu
gerektirir.
Diyoruz
ki;
“Mefkûremiz göklerde dalgalanan bir sancak.
Allah’ın huzurunda eğiliriz biz
ancak.”
Tehditlere asla bu millet boyun eğmeyecek,
Firavunların oyununu bozacak.
Selam
ve Sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?