Açık Çağrı: Cumhurbaşkanına, Başbakana ve Ülkenin Tüm
Sevdalılarına
Veysi
ERKEN
Bu çağrım sizlere ulaşır mı?
Basın danışmanlarınız bu yazımı size iletirler
mi?
Bilmiyorum.
Bu
ülkenin tüm sevdalılarına sesleniyorum.
Bu
yazıyı okuyan herkese çağrıda bulunuyorum.
Bir
dakika düşününüz ve sadece seçimlerden sonra yazılanları, piyasaya servis
edilen görüşleri ve uzman diye konuşturulanların konuşmalarını tahlil ediniz.
Daha
önce yazdım.
“Seçim bitti.
Siyonist Haçlı zihniyeti ve
Türkiye’deki piyonlarının oyunu bitmedi.
Bitmeyecek.
Oyun yeni değil ancak “One Minute”
çıkışınız ile daha da belirginleşti.
“Dünya beşten büyüktür” meydan
okuyuşu çıldırmalarına vesile oldu.
Kin ve nefretleri şahsınızda
milletimizedir.
Seçimden sonra halk bir kere daha
bunu anladı.”
Ama
milletin tercihini kumpaslarla, oyunlarla heba etmek isteyenlerin oyunu
bitmedi.
Bir
zamanlar Aysun Kayacı “benim oyum ile
çobanın oyu eşit değil” mealinde bir söz söylemişti ya, oynanan oyun aynı.
Kılıçdaroğluna
söyletiyorlar. %60’lık blok hükümeti kursun diyor.
Sahibinin
sesi malum medya (Rodos ve Cemadat neşriyatı) bunu büyütüyor. Doğru olduğunu
ballandıra ballandıra anlatıyor. Bahçeli bir başka ifade kullanıyor. Hemen
manşete çıkarılıyor.
Sahibinin
sesi olan medya hiç boş durmuyor.
Biliyorlar
bu millet CHP zihniyetini ebediyen iktidar yapmama yemini etmiştir. CHP hiçbir
zaman %25-27’yi geçemeyeceğini biliyor.
Buna
rağmen oyunlar bitmiyor.
Utanmasalar
%1 bile alamayan partinin oyunu %41’lik oydan büyük ve değerli
gösterecekler ve milletimize yutturacaklar.
Bütün
bu oyunları anlamak için hiç olmazsa 1996 seçimlerinden sonra malum(Rodos ve
Cemadat medyası) neşriyat analiz edilmelidir. 1996-2015 yılları arasında aynı
kalemşorların müptezellikleri ibretliktir.
Dün
Ecevit’i parlatıp ülkemizi felakete sürükleyenler, Devlet Bahçeliye “Refah ve Doğruyol biraz dinlensin” dedirten
müptezel kalemşorlar aynıdır.
“Satılmış Gazeteciler” kitabında
belirtilen tiplerdir. Türkiye’de gazeteci, yazar, akademisyen veya başka
sıfatlarla bilinen “satılmış müptezel” çoktur.
Rodos ve Cemadat neşriyatını okursak bunları anlarız.
Sonuç
olarak çağrım şudur.
Sayın
Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve Bu ülkenin Tüm Sevdalıları bu oyunu bozunuz.
İkinci
Selahaddini durdurduk diyen Siyonist çevrenin oyunlarını boşa çıkarınız.
İnanıyorum
ki, CHP’de ve diğer partilerde de bu ülkenin sevdalıları vardır. Onlar da
oyunun bozulmasına katkı sağlamalılar.
Ülkemizdeki
büyük projeleri durdurmak isteyen, ülkemizin küresel lider olmasını
hazmedemeyenlerin oyunu bozulmalıdır. Geçici de olsa Hükümet kurma görevi asla
CHP zihniyetine verilmemelidir. Bu zihniyet tarihi boyunca ülkeye zarar
vermiştir.
Çok
uzağa gitmeye gerek yok. Sadece 1997-2002
tahribatı unutulmamalı, unutturulmamalı ve iyi okunmalıdır ki zam, zulüm ve
işkenceler bir daha yaşanmamalı ve yaşatılmamalı.
Başbakanlığın
önüne yazar kasaların fırlatılmasına ortam hazırlanmamalı.
Merhum
Ali Güngör gibi yeni vekiller benzer konuşmalar yapma zorunda bırakılmamalıdır.
Kısaca
ülkeyi zulüm haneye ve işkence haneye çevirmeye çalışanlara asla ve asla fırsat
verilmemelidir.
Millet
eskiden olduğu gibi “zam, zulüm, işkence
işte CHP” haykırma günlerini yaşamamalı.
Tüm
ülke sevdalılarına çağrımdır.
Yurt
dışındaki senaristlerin oyunlarını bozunuz. Bozulmasına katkı sağlayınız.
Cumhurbaşkanı
ve Başbakana da çağrım bu yöndedir.
Doğru
dürüst bir hükümet kurulamazsa oyunu bozmak için “erken seçim”e gidiniz.
Bu
ülkeyi tartıştırmayınız.
Emirlerle
hareket edenlere ülke terk edilirse hasar çok büyük olur.
Biliniz
ki, etrafımızı kan gölüne çeviren çevreler bütün kollarını ülkemizin üzerine
salmış durumdalar.
“One minute”yi hazmedemiyorlar, Mavi Marmara’dan
korkuyorlar, dünya beşten büyüktür söylemi ile çıldırıyorlar.
Bunun
için bütün kollarını devreye sokmuş vaziyetteler. Rodos çetesi yetmedi her
türlü iftirayı, yalanı, zimmeti, hırsızlığı ve tezviratı mubah gören “Derviş kılıklı avcılar” piyasaya
sürüldü. Hem de en şedit tarzda.
İşte
bu oyun bozulmalıdır.
Ülkenin
küresel lider olmasını hızlandıracak hükümet kurulmalıdır.
Kurulamıyorsa
“erken seçim olmalıdır”
Şundan
emin olunuz.
Küresel
liderliği durdurmak isteyenlere oy verenler pişmanlık duyuyor. Çözüme karşıyız
diyenlere oy verenler pişman.
Tedbir
buna göre alınmalı ve ülke huzura kavuşturulmalıdır ki, etrafımızı kan gölüne
çevirenlerin tuzakları başlarına çalınsın.
Selam
ve Sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?