Satılmış Gazeteciler*
Veysi
ERKEN
Son
günlerde okuduğum en faydalı kitaplardan biri “Satılmış Gazeteciler”dir. Kitap Udo Ulfkotte tarafından kaleme
alınmış ve Alman Medyasındaki “satılmış
gazeteciler”i ve satın alanları anlatmıştır.
Kitabı
bütün eli kalem tutanlara, ülkemizdeki olup bitenlere kafa yoranlara ve bu
ülkenin sevdalılarına tavsiye ediyorum.
Kitap
her ne kadar Alman medyasındaki satılmışları anlatıyorsa da Türkiye’deki
satılmışları anlamada kılavuzluk edecek niteliktedir.
Sadece
son iki ayda ülkemizin medyasını incelediğimizde “Satılmış Gazeteciler” kitabından hareketle satılmış “Kalemşorları”, “yorumcuları”ı ve diğer
alanlardafaaliyet gösteren”leri ortaya koyabilirsiniz.
Bilindiği
üzere 7 Haziran 20015 tarihinde bir seçim yapıldı ve sonuçlar alındı. Bütün
yönlendirmelere rağmen AK Parti %40’ın üzerinde oy aldı.
Satılmış
kalemlere hemen harekete geçti. Toplumun %60’ı AK Partiye karşı teranesini
büyük bir vecd ile dillendirmeye başladı.
Satılmışlara
soruyorsunuz. %25 oy alan CHP’ye toplumun yüzde kaçı karşı tıs yok. %16 oyu
alan MHP toplumla ne kadar bütünleşmiş. Kem küm. Ya HDP ne kadar benimsenmiş.
Hık mık.
Umarım
ki, AK Parti yöneticileri Tapınakçıların kalemşorları olan “satılmış gazeteciler”in oyunlarını bozar. AK Parti dördüncü kez genel
seçimlerde en yüksek “oy”u almış
gerçeğini topluma izah eder ve “Recep
Tayyip Erdoğan”ın şahsında Türkiye’ye kin ve nefret duyan satılmışların
oyununu bozar. “Satılmış”ların
senaryolarına göre değil, milletin tercihine göre tavır takınır ve icraat yapar.
Unutulmamalıdır
ki, satılmış gazeteciler aldıkları paralar, kendilerine verilen villalar,
ceplerine doldurulan harçlıklar, altlarına tahsis edilen son model arabalar,
zarflar vs. ile yönlendirmeler yapmaktadır.
Satılmış
gazetecilerin bir ayağı yurt dışındadır. Çünkü büyük ağababaları yurt
dışındadır.
Satılmış
gazeteciler her şeyi ters yüz etmekte mahirdirler. Yüzü “astar”, astarı “yüz”
gösterirler.
Satılmış
gazekicilerin hiçbir değeri yoktur. “Değer”leri
olmadığı için “fiyat”larına göre
bilgiyi çarpıtır.
Rodos
ve Bonzai çetesinin medyasında (Gazete, TV, İnternet Sitesi, Dergi vs.)
satılmış gazeteciler mebzul miktarda mevcuttur. Esasında “satılmış”lar sadece “medya”da değil, her yerde karşımıza
çıkmaktadır. Gazetecilerle birlikte en tehlikelileri “dervış kılıklı” avcılardır.
Aziz
dostlar özgürlüğünüzü kaybetmek istemiyorsanız “Satılmış Gazeteciler”i tanıyınız.
Onları
tanımak istiyorsanız hayatlarını inceleyiniz.
Nerede
yaşadıkları, ne ile seyahat ettikleri, kaç milyon aldıkları merak ediniz,
araştırınız.
Unutmayınız
ki, satılıklar efendilerine sadıktırlar. Efendilerinin emirlerine göre masum ve
mazlum halkı yönlendirirler.
Satılmışların
vazifesi “gönüllü kölelik” düzenine zemin hazırlamaktır.
“Satılmış Gazeteciler” kitabından çok
şey öğrendim.
Umarım
ki, sizler de okur ve istifade edersiniz.
Özgürlüğümüzü
muhafaza etmenin yolu bilmek, okumak, anlamak, yaşamak ve direnmektir.
Bilgiyle
direnmesek Tapınakçıların uzantıları olan Rodos ve Bonzai çetelerinin oyuncağı
oluruz.
Haksızlığı
kabul etmiş oluruz. Hz. Ali’nin (r.a.) “Haksızlık
karşısında susmayın. Haksızlık karşısında susan hem hakkını hem şerefini
kaybeder.” Sözünü aklımızdan hiç çıkarmayalım.
Çünkü
bizler hem hakkımızı hem de şerefimizi korumakla mükellefiz.
Okuyalım,
direnelim ve hak ve şerefimizi koruyalım.
İyi
okumalar.
Selam
ve Sabırla...
*Satılmış Gazeteciler, Udo Ulfkotte,
Çev. Hüseyin Salihoğlu, İmge Kitapevi Yayınları, 1. Baskı, Nisan 2015- Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?