İçimizdeki Gafil, Hain ve Alçaklar
Veysi ERKEN
Yakın tarih okumaları önemlidir.
İçimizdeki gafil, hain ve alçakları tanıma bakımından günü birlik okumaları
gerçekleştirmek gerekir.
Son yıllardaki vakıaları bu gözle
okuduğumuzda olay ve olguları kolayca çözümleriz.
Hala “bizden adam olmaz” ve biz “az
gelişmiş ülkeyiz” diyen, yazan ve yayanlara bakınız karşınızda “Siyonist Hıristiyan anlayışının”
piyonları çıkar.
Hıristiyan Siyonistler
Amerika’ya yöneldiklerinde orayı “vaat
edilmiş topraklar” olarak gördüler ve oranın ahalisini yok etmeye
başladılar( Ingmar Karlsson’un ”Din,
Terör ve Hoşgörü” kitabının okunmasında fayda vardır). (1)
Aynı düşünce örgüsü bugün
coğrafyamızda katliamı ve yerleşik halkı yok etmeyi arttırdı.
Irak’ta, Suriye’de, sudan’da,
Libya’da, Afganistan’da, Pakistan’da, Çeçenistan’da, Mısır’da, Türkiye’de ve
gönül coğrafyasının sayamadığım bütün yerlerinde sürdürülen katliam, imha ve
yok etmeler aynı düşüncenin ürünüdür.
Tabii ki, bunun üzerinde fazla
duracak değilim. Çünkü Hıristiyan Siyonistler inandıklarını gerçekleştirmeye
çalışıyorlar.
Bunun için tonlarca para harcıyorlar.
Eleman devşiriyorlar. Piyon
yöneticilerin yönettikleri ülkelerin imkânlarını kullanıyorlar.
Uşak buluyorlar.
Ve katliamı sürdürüyorlar.
Üzerinde durmamız gereken içimizdeki
beyinsizler ve satılmışlardır.
Hıristiyan Siyonistler katliamlarını
ve topraksızlaştırmayı piyonları vasıtasıyla yapıyorlar.
İçimizdeki örgütlerin tamamı piyon
ve maşadır.
Bu gerçeği görmeyen ve kabul etmeyen
olayların önüne geçemez.
Nedeni bellidir.
Bilinen gerçek şudur. Sadece sivrisineklerle
uğraşmak bataklığı kurutmaya yetmez.
Elbette ki, sivrisineklerle mücadele
edilecek, ama asıl mücadele bataklığı oluşturan ve yayan zihniyetle olmalıdır.
Aksi takdirde “sivrisinek” üremeye devam eder.
Şu bir gerçek ki, bataklığı üreten
zihniyetin elemanları ve piyonları mebzul miktardadır.
Medya, sanayi ve ticari alanlarda,
bürokrasi, düşünce kuruluşları ve akademi dünyasında eleman ve piyon bolca
devşirilmiştir.
Bu piyonları teşhis etmek zor
değildir.
Ülkemizdeki her gelişmeyi kötülemeye
çalışan, kalkınma ve refahı engellemeye çalışanların tamamı bilin ki, piyondur.
Kuş, cemadat ve bunların türevleri
olan neşriyatı takip ederseniz bu alçakları, hainleri ve gafilleri anlarsınız.
Size sadece bir delil sunayım.
Bu hainlerin -Batılıların ifadesiyle
Ortadoğu’da- sürdürülen katliamı sorgulayacaklarına onlarsız bir çözümün
olmayacağını, onların haklı olduğunu yaydıklarını görürsünüz.
Yerli görünümlü olan bu satılmışlar
yazdıklarıyla hep ülkemizi dizayn etmeyi düşünenleri övmekteler.
Türkiye’nin meydan okumalarını
hazmedememektedirler.
Hatta İran’ın küresel
emperyalistlere boyun eğmesini marifetmiş gibi alkışlıyorlar.
Kısaca coğrafyamızı ve gönül
coğrafyamızı mamur ve müreffeh kılmak istiyorsak içimizdeki, gafil, hain ve
alçakları deşifre etmek durumundayız.
Özellikle yönetici konumundakilerin
etraflarına dikkat etmeleri gerekir.
Etraflarının bu tiplerle- gafil,
hain ve satılmış- sarılmakta olduğunu düşünüyorum.
Uyarmak bizden.
Akıbetimiz hayrola.
Selam ve Sabırla…
1-Geniş bilgi için Ingmar Karlsson’un ”Din, Terör ve Hoşgörü” kitabının
okunmasında fayda vardır. Çeviren: Turhan Kayaoğlu, Homer kitapevi, İstanbul-2005.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?