24 Mart 2016 Perşembe

Şehid Muhsin Yazıcıoğlu



Şehid Muhsin Yazıcıoğlu

Veysi ERKEN

Bir cinayet işlendi 2009 yılının Mart ayında.
Tarihler 25’ini gösteriyordu.
Artık bu kesinlik kazandı.
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte beş kişi daha şehid edildi.
Muhsin Başkan bizden biriydi. Fırıldak değildi. Saniyesine hükmedemediğimiz bir hayat için fırıldak olunmamasının gerekliliğine inanıyordu.
Herkesin beğendiği, takdir ettiği bir niteliği vardı.
Mefkûresi vardı. İlayı Kelimetullah diyordu. Bu amaçla nizam-ı âlem diyordu.
Dik durdu. Dik yaşadı ve dik bir şekilde şehit düştü.
Zalimlere karşı mazlumun yanındaydı.
Ne 12 Eylüllerin darbecileri, ne 28 Şubatçıların postçuları ne de 27 Nisan’ın bildiricileri onu ve arkadaşlarını yıldırmadı.
Her güzel şeyi rabbinden bildi. Ona göre yaşayışını düzenlemeye çalıştı.
Aynı davaya inandık, aynı mekânları paylaştık ve en son aynı partide bulunduk. O bizim başkanımızdı.
Ve
Başkanımız bir cinayetle şehid edildi beş yol arkadaşıyla beraber.
Aradan günler, aylar ve yıllar geçti.
            2009’un üzerinden yıllar geçti.
Yürekler huzur bulmadı. Sevenleri ve gönüldaşları hep buruk yaşadılar ve rahmetle andılar.
Cinayeti planlayanlar ve katiller cinayetin unutulacağını umdu.
Ama cinayet unutulmadı.
Unutturulamadı.
Muhsin Başkanın cinayetini unutturmayan, unutulmasına ve faili meçhul kalmasına engel olan herkesten cenabı Allah razı olsun.
Evet, bu cinayet ve benzerleri mutlaka aydınlatılmalı.
Sadece tornavidalarla delilleri karartmaya çalışanlarla sınırlı kalınmamalı. Hiçbir cinayet meçhul kalmamalı.
Önemli olan bu cinayeti planlayanları, destekleyenleri, finanse edenleri ve tetikçileri kullananları ortaya çıkarmaktır.
Bu cinayetin işlenmesinde kimin dahli varsa ortaya çıkarılmalıdır ki, ülkemiz rahatlasın, insanımız huzur bulsun.
Muhsin Yazıcıoğlu bir beşerdi ve her beşer gibi ölümü tadacaktı.
Tattı da.
Ama ölümü açıklığa kavuşmalı, sır perdesi açılmalıdır.
Katiller aramızda dolaşmamalı.
Planlayanlar ve finanse edenler villalarında rahat yaşamamalı.
İlayı kelimetullahın alp-erenleri bu ve benzer cinayetlerin bütün yönleriyle çözülmesi için çabalarından asla vazgeçmemelidir. Her alperen bunu bir vazife addetmelidir.
Muhsin Başkan şehid edildi ama davası yaşıyor, yaşayacak. O Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ayak izlerini takip etmeye çalışıyordu. Onun davası ilayı kelimetullah idi.
İlayı Kelimetullah bilincinde olan milyonlar yeryüzünün her karışına Allah’ın adını yaymaya devam edecek.
İnsan şeytanları istemese de.
Merhum Muhsin başkana tuzak kuranların tuzaklarını cenabı Allah bozacak, dağıtacak buna inanıyoruz.
Bize düşen gayrettir.
Hani büyüklerimiz “gayret bizden Tevfik Allah’tan” diye bitirirlerdi ya.
Bu cinayetin çözülmesi için gayret bizden tevfik Allah’tandır.
Yeter ki niyetimiz halis, amelimiz Salih olsun.
Selam ve Sabırla…

Not: Bu yazı daha önce yayınlandı. Ufak tefek değişiklikle tekraren sunulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?